Tüm dinler, insanın içinde barındırdığı kötü huyları dizginlemek, iyi huyları güçlendirmek için çaba gösterir.
İlahi dinlerin haricindeki öğretiler de aynıdır. Budizm, Hinduizm, Zerdüştlük, Konfiçyuzim bunların başında gelir.
Sonuç itibariyle ilahi ya da insani tüm dinler insanın kötü yönlerini nasıl dizginleyeceğini öğretmeye çalışmıştır.
Bu sayede dünyada ve sonraki yaşamda mutlu olunacağına inanılır.
Yani temel hedef insanın mutluluğudur.
Zira Farabi, "İnsanın varlık nedeni bu dünyada ve öteki dünyada mutlu olmasıdır" der.
Ramazan ayındayız. Oruç tutuyoruz. Aç kalarak ve birçok şeyden uzak durarak nefsimizi terbiye etmeye çalışıyoruz.
Oruç bedenin mi, ruhun mu terbiye edilmesidir?
Her ikisi de diyen de bedenin de diyen var.
Bedenin diyenler, onun iştahla talep ettiği yemeği, suyu, cinselliği bir süreliğine yasaklayarak, mahrumiyet duygusunu tatmasıyla fiziksel bir terbiye süreci yaşandığı söylenir.
Bunlar aynı zamanda ruhun da istekleri midir?
Sanırım ruhun oruç tutması bunların yasaklanmasıyla olmaz.
İnsan ruhunu, en çok arzu ettiği şeylerden mahrum ederek terbiye etmek istiyorsak başka taleplerini yasaklamalıyız.
Aç gözlülük.
Güç düşkünlüğü.
Bencillik.
Enaniyet.