Ey Allah’ım seni çok seviyorum, biliyorsun. Sana olan aşkımı ve teslimiyetimi tarif edemem. Beni İslam’la şereflendirdiğin için sonsuz şükrediyorum.
MAKALE
Paylaş
09.05.2024 11:33
254 okunma
Vahap Yaman

On altı yıldır devam ettirdiğim Orta Asya kurban çalışmalarımı yaptığım bu günlerde sizlere hatıra tadında yaşanmış bir hikayeyi aktarmak istedim.

Değerli arkadaşlarım!

Türkiye’de yanımda altı yıl kalmış bu süre içerisinde İslami ilimler okumuş ve şu an kendi ülkesinde hocalık yapan bir öğrencim ile yaşadığım beni ve onu derinden etkileyen bir yaşanmış hikaye aklıma geldi.

Yaşadığım hikayeden gerçekten ben çok etkilenmiştim. Duygusallaşmıştım. Gözyaşlarına boğulmuştum. Eminim ki size bu yaşanmışlığı aktarmak için oturduğum masamda gözyaşlarımın yine pınarlarından çıkıp bilgisayarımı ıslatacağından adım gibi eminim.

Öğrencim, İslam’ı öğrenmek için on iki sene önce Türkiye’ye gelmişti. Onun çalışmalarına, eğitimine destek oldum. Çok gayretli idi. Yirmi iki yaşında yeni tanıdığı dini iyi öğrenmek ve en iyi şekilde yaşamak istiyordu. Çok çalışıyordu. Kendisini ülkesinde hocalık yapmaya, öğrendiği İslam’la başkalarının da aydınlanması için çalışmaya odaklamıştı.

Allah’a olan teslimiyeti, İslam’ı öğrenme gayreti onu çok kısa sürede değiştirmişti. Çalışkandı, yeni öğrendiği İslami bilgileri hemen hayatında uygulamaya geçiriyor, yenilerini öğrenmek için de çok çalışıyordu.

Hocam, benim İslam’a olan aşkım her gün coşkuyla artıyor, dini bilgilerimi artırdıkça dünya nimetlerine karşı sevgim azalıyor, gözüm hiçbir şey görmüyor gönlüme ve vücudumun bütün hücrelerine Allah sevdası yerleşiyor. Duygularım, zevklerim, bağımlılıklarım tamamen değişiyor diye bana anlatıyordu.

Bu arada yıllar geçmiş İlahiyat fakültesinde İslam hukuku dalında yüksek lisan yapmaya başlamıştı.

Hacc ve umreyi de öğrenmişti. Bana hocam ben Umreye gitmek istiyorum. Beni umreye gönderir misin? Çok ama çok istiyorum. Allah’ın evine gitmek istiyorum. Ne olur beni gönder diye adeta yalvayordu. Bu talebi iki yıl sürdü. Hocam benim her şeyimi karşılıyorsun. Umre de istiyorum. Beni Umreye gönder. Ne olur, ne olur hemen istiyorum.

İki yıl boyunca ısrarla benden Umre istedi. Ben bekar kadınlara Suudi Arabistan tarafından Hacc ve Umre ziyareti için vize verilmediğini her defasında söyledim. Ancak kendisinin Umre sevdası benim söylediklerimi anlamasına imkanı vermiyordu. Hatta zaman zaman bana sitem ediyor, nazlanıyor. Küser gibi yapıyordu. Benim okumam için her şeyimi karşılıyorsun. Umre işimi de ayarlamanı istiyorum, sen bunu halledersin hocam diyordu.

Bir gün müftülükte bir işim var idi. İşimi hallettikten sonra, müftüye öğrencimi anlattım. Orta Asya’dan geldiğini, ilahiyatta yüksek lisans öğrencisi olduğunu, Umreye göndermemi istediğini, benim de bir şey yapamayacağımı Suudi Arabistan’ın kadınlara vize vermediğini anlattığımı ancak Umre sevdasının benim anlattıklarımı anlamasına engel olduğunu söyledim.

Müftü hocam konuyu hallederiz deyince içimde bir hafiflik oldu. Yarın pasaportu ile birlikte gelsin dedi. Ben böyle bir cevapla karşılaşacağımı hiç beklemiyordum. Kızım adına çok sevindim. Öğrencimin günler, aylar, yıllar süren tutkulu talebi çözülecekti. Doğrusunu istersen ben de çok mutlu olmuştum.

Hemen kızıma haber vereyim diye telefonla aradım. Biraz geç açtı. Selam faslından sonra kendisine şöyle seslendim. Kızım Umre talebin vardı ya, zannedersem o konu halledilecek, yarın işlerinin halledilebilmesi için pasaportunla birlikte gel dedim.

Kızımın sesi bir anda kesildi. Derin bir sessizlik oldu. Kızım, kızım diye seslendim cevap vermiyordu. Meraklandım. Biraz da endişelendim. Bu sessizlik birkaç dakika sürdü. Bekledim. Sonra avazı çıktığı kadar bağıra bağıra ağlama sesi geldi. Ağlama sesi normal bir ağlama sesi değildi. İyice telaşlandım. Neler oluyordu. Kızım, kızım diye sesleniyorum. Ne oldu bir sıkıntı mı oldu diye soruyorum. Ama cevap vermiyordu. Bana da sıkıntı gelmişti. Arka arkaya kızım, kızım diye sesleniyorum cevap vermiyordu. Hıçkırıklarından başka bir ses gelmiyordu.

O telefonun bir ucunda ağlıyor, ben bir ucunda ne olduğunu anlamadan panikle çaresizlik içerisinde bekliyordum. Tahminen on dakika böyle geçti. Kızım yavaş yavaş sesi titreye titreye hocam, hocam demeye başladı. Ağlayarak şunları söyledi.

“ Hocam beni aradığınızda namazımı bitirmiş, seccademin üzerinde dua ediyordum. Allah’a şöyle yalvarıyordum. Ey Allah’ım seni çok seviyorum, biliyorsun. Sana olan aşkımı ve teslimiyetimi tarif edemem. Beni İslam’la şereflendirdiğin için sonsuz şükrediyorum. Ancak senden uzun zamandır bir şey talep ediyorum. Senin evine misafir olmak istiyorum. Bana Umre etmeyi nasip et. Hem de çok kısa zamanda… Senin evinde seninle konuşmak ve sana teslimiyetimin sınırsız olduğunu göstermek istiyorum. Ne olur beni evine misafir kabul et. Yalvarıyorum Allah’ım, uzun zamandır umre talebimi sana bildiriyorum. Ne olur bu isteğimi kabul buyur.”

“Ben bu kadar sana yalvarıyorum. Beni evine davet edip kabul etmiyorsun. Acaba işlediğim günahlardan dolayı mı yanına çağırmıyorsun. Huzuruna kabul etmiyorsun. Demek ki senin istemediğin günahlarım var ki, bana yanına gelmeyi nasip etmiyorsun. Günahlarımı affettirecek salih ameller nasip et, bağışladığının kullarının arasına al. Bana da senin evine misafir olmayı nasip et. Diye ağlayarak dua ediyordum.”

Senin telefonun bu esnada geldi. Hatta konsantremi bozmayayım diye biraz da telefonu geç açtım. Ağlama sırası bana gelmişti. İkimiz telefonda konuşmuyor, karşılıklı ağlaşıyorduk. Zannedersem ağlama faslımız beş on dakika sürmüştü. Beni etkileyen “ Ya Rabb senin evine gelmek istiyorum, ama suçum var ki beni evine çağırmıyorsun, isteğimi kabul etmiyorsun” ifadesindeki teslimiyet!!!!

İşte sen tam ben Rabb’imden duamın kabulünü gözyaşları içerisinde isterken senin telefonda verdiğin müjde beni kendimden geçirdi, Şok olmuştum.

“Ya Rabb sen ne büyüksün, kulunun isteğini daha duası bitmeden kabul ediyorsun.” Diye Allah’la konuşmaya başladım. Sen ne büyüksün. Kullarına ne kadar şefkatlisin. İsteklerini hemen kabul ediyorsun. Diye dualarıma devam ettim. Şükürler ettim. Rab’imin büyüklüğünü bir kez daha görmüş oldum. Diyordu.

Kızımın ve benim şaşkınlığım ne kadar uzun sürdü anlamadık bile. Belki telefon görüşmemiz bir saat sürdü. Şaşkınlığı üzerimizden attıktan sonra telefonda birbirimizi görmediğimiz halde birlikte sevinle adeta uçuyorduk. O da ben de çok ama çok mutlu olmuştuk.

Görüşmemiz bittikten sonra karşılaştığım bir arkadaşımın ne oldu sana gözlerin kızarmış, kan çanağına dönmüş, hasta mısın? İfadeleri benim de bu yaşanmış olaydan ne kadar etkilendiğimi gösteriyordu.

Sonraki günlerde işlemleri tamamlandı kızım elhamdülillah Umresini tamamladı.

Sonrasında kızımın anlattığı pek çok bilgi var ama işi tadında bırakmak düşüncesiyle burada hatırayı tamamlıyorum.

Şimdi bu kızım kendi ülkesinde hocalık yapıyor. Pek çok insana İslam’ı anlatıyor. Oldukça da başarılı. Elhamdülillah!

Orta Asya’daki kurban çalışmalarını yaparken bu kızımın yaşanmışlığından bir hatıra aklıma geldi. Sizlerle paylaşmak istedim.

Ülkesinde çalışmaları bana anlatır. Görüşlerimi alır. Yapabileceğim destekleri ister. Ben de kendisine yaptığı çalışmalarda maddi ve manevi desteğimi sürdürüyorum.

Kurban bağış çalışmalarım da bunlardan biri,

Allah kendi davası için çalışan ve kendisine teslimiyette problem yaşamayan müminlerin sayısını artırması dualarımla!

Vahap Yaman

vahap3442@gmail.com

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya