İnsanlık, tarihinin en acı, en çaresiz dönemlerinden birini daha yaşıyor. Corona virüs   tüm dünyayı sardı ve sarmaya da devam ediyor. Ne zaman duracağını da bilemiyoruz.  Ne zaman duracağını bildik diyelim arkasından daha kötüsünün gelmeyeceğinden de emin değiliz. Bilindiği, tespit edildiği andan itibaren binlerce insan hayatını kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor. Avrupalı dediğimiz gelişmiş batı medeniyeti ülkelerinde yaşlılar “hastaları tedavi edecek yerimiz yok” denilerek göz göregöre ölüme terk ediliyorlar. Cesetleri yakılarak imha ediliyor. Amerika dediğimiz dünyanın süper gücü virüs gibi çıplak gözle görülemeyen bir mikroorganizmaya karşı çaresiz kalmış; 100-200 bin insan ölürse iyiyiz diyor. Bilim ve teknolojide ileri tüm ülkeler güçlerini birleştiriyor. Deneyimlerini, bilgilerini birbirleri ile paylaşıyor ama korona virüsünün  kesinleşmiş bir tedavisi, korunmak için bir aşısı henüz bulunamadı, üretilemedi. Asırlardır ibadete  açık olan Kabe, Mescidi  Nebevi ve diğer mescitler ve diğer dinlerin ibadet haneleri ibadetlere  kapatıldı. Hem de kendi mensupları eliyle.

       Dünya insanlığı büyük maddi ve manevi sıkıntılar   içinde kaldı. Yaşadığımız bu korona afeti, mümin , münafık, kafir , bölge, ülke ve millet ayrımı yapmadan tüm dünyayı alt üst ediyor.

       Bu  korona virüsün nasıl ne şekilde var olduğu bilim insanları tarafından araştırılıyor,tartışılıyor. Bir kısım bilim insanı; bu virüs bizzat insanlar tarafından üretildi diyor, bir kısmı  da bu virüs kendiliğinden oluşmuştur, diyor.   Başlangıcı nasıl olmuş olursa olsun,  Allah’ın takdiri ve iradesi dışında hiçbir olay vuku bulamaz. O dilemezse kuru bir yaprak bile dalından düşmez.  Bir anne onun izni ve bilgisi olmadan hamile kalamaz. Kuranı Kerimde şöyle buyruluyor.

            Allah sizi topraktan, sonra döllenmiş yumurtadan yaratmış, sonra da (ruhunuzla) eşleşmiş hale getirmiştir.[*] O’nun bilgisi olmadan bir dişi ne gebe kalır ne de doğurur. Ömrü olanın yaşaması ve ömrünün kısalması mutlaka bir deftere kayıtlı olur. Bu Allah'a kolaydır.(fatır 35/11)

         Bu korona gibi afetler, musibetler, salgınlar tüm insanlığa aslında aklınızı başınıza alın.  Allah sahip olduğunuzu sandığınız her şeyi bir anda elinizden alabilir, hatta canınızı, hatta tüm sevdiklerinizi, diyor. Sahip olduklarınızı da kullanamazsınız, sevdiklerinize sarılamazsınınız bile, hatta onlardan kaçarsınız, diyor.

         Bu işin aslını,  Allahın kainata  koyduğu kanunları iyi düşünmek gerekir. Bu afet ve musibetlere  ibret gözüyle bakmak gerekir.  Kainatın bir yaratıcısı vardır, O’ da Allah’dır. O Âlimdir, Hakimdir, Halimdir, Rahimdir. O dilemezse  hiç bir şey var olamaz. Her şey Onun iradesine tabidir. Onun insan ve toplumları sarsan kanunları bir hikmet ve amaca yöneliktir. Her şey onun ilmi, iradesi ve yaratması ile var olur.  O kullarını başıboş bırakmamıştır. Kötülük ve isyanda ileri gittikleri zaman dünyada da onları cezalandırır. Allah bu gerçekleri çok açık bir şekilde tüm insanlığa bildiriyor.                             

 Sizi yaratan ve rızık veren Allah’tır. Sonra canınızı alacak daha sonra size tekrar can verecektir. Eş koştuklarınızdan hangisi bunlardan birini yapabilir? Allah’ın onlarla ilgisi olmaz.  O onların ortak koştuklarından uzaktır.

           İnsanların, kendi elleriyle yaptıkları şeyler yüzünden karada ve denizde bozulmalar olur. Bu, ettiklerinin bir kısmını bulsunlar diyedir; bakarsın vazgeçerler.

           De ki yeryüzünde dolaşın da öncekilerin sonu nasıl olmuş; bir görün. Onların çoğu müşrik kimselerdi.

           Sen yüzünü bu sağlam dine çevir. Tekrarını Allah’ın kabul etmeyeceği bir gün gelmeden bunu yap. O gün insanlar bölük bölük olurlar.

           Kim kendini gerçeklere kapatırsa kendi aleyhinedir. Kim de iyi iş yaparsa onlar da kendi yerlerini hazırlarlar.

           Bu, inanan ve iyi işler yapanları kendi ikramı ile ödüllendirmesi içindir. Allah, görmezlikten gelenleri sevmez.( Rum suresi 30/40-45) 

İşte sabır ayı, Kuran ayı ramazan; Allahın ayetleriyle bize bahşedilen hayatımızı buluşturmak için iyi bir fırsat. Yeni bir başlangıç için iyi bir fırsat. Daha İyi bir insan olmak için, daha iyi bir dünya için iyi bir fırsat. Sivrisineğin (o gün için herkes tarafından bilinen en küçük canlılardan biri) ayet oluşunu, inananların imanını artırmasını düşünüp bizde Kuran ayında içinden geçtiğimiz dönemin, yaşadığımız, hissettiğimiz anın imanımızı artırması için çabalamalıyız. Hatalarımızı görüp onlardan dönmek, Gaffar olan Allah’tan affımızı dilemek için bu büyük fırsat. Belki de birilerimiz için veya hepimiz için bu son fırsatı iyi değerlendirmeliyiz.

Ramazanınız mübarek olsun. Sağlıkla bayrama kavuşuruz inşallah.

Ali Kerrar ULU