Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Cahit Sıtkı Tarancı
Türk edebiyatının kült şiirleri arasında yer alan yukarıdaki dizeler, insandaki zaman içindeki değişimin dış görünümünü anlatıyor. Günümüz dünyasında ise hayatın her alanında neredeyse değişmeyen hiçbir şey yok. İçimizdeki her şey her an yenileniyor. Yaşam tarzı ve imkânının akıl almaz gelişimine herkes öyle ya da böyle ayak uydurmaya çalışıyor. Bu süreç dijital çağ ve pandemi döneminde insanlığa çok daha kolay dayatılıyor.
Değişmeyen tek şey “değişim” olsa bile, insanı ona zorlayan hayal edilemeyecek pek fazla sebep var. Bütün tepkiler bir yana, hayatın akışı insanın direncini bir noktada kırıp yeniliklere doğru itiyor. Mutsuz, umutsuz, boşluğu düşüp anlam arayanlar, zamanla kendini dünyanın geçirdiği bu değişimin etkisinde buluyor. Beğense de, beğenmese de zaman onu bunlarla yüzleştiriyor. Salgın öncesi günler, yirmili yaşların özgürlüğü ve gençliği gibi çoktan gerilerde kaldı. Dünya sahnesine yeni oyunların hazırlandığı biliniyor. Şimdiye dek kullanılan tüm tarifler atılıp sanki yeni bir yaşam menüsü hazırlanıyor.
Şüphesiz geçmişe takılı kalanlar, zamanın ruhuna direnmeye çalışanlar var. Geleneğe sıkı sıkı sarılan, teknolojiden uzak, sade ve belirgin olan eski alışkanlıkları sürdürüyorlar. Düşünceleri ve inandıkları değerlere bağlılar. Alıştıkları güzel şeyleri bırakmıyor, onları yaşayarak şükrediyorlar. Paulo Coelho “Yalnızca üç şey hayatınızı değiştirebilir; hayaller, acı ve sevgi” der. Hayat tüm zorluklarıyla her defasında farklı çehresiyle karşımıza çıkıyor. İş yapma şekillerindeki dijital dönüşüm günlük hayatı strese boğuyor. Buna direnmek; hayat, insan ve teknolojiden kaçış çabaları daha çok karmaşa yaşatıyor. Acı pek fazla, sevgi git gide azalıyor.
Kimileri yeniliklere burun kıvırır. Değişimin yalnızca başkalarının başına gelen bir olgu olmasını beklerler. Bugün değer verdikleri şeylerin sonsuza kadar olduğu gibi kalmasına inanmak isterler. “Bu saatten sonra kim değişecek, böyle gelmiş böyle gider” der dururlar. Değişimi sınırlayıcı, inançlarından ve hedeflerinden uzaklaştırıcı, düşünce yapılarına hizmet etmeyen bir gelişim olarak görürler. Aile, arkadaşlar, iş, spor ile olan hayat alanlarının daralan sınırlarını umursamazlar. Oysa yaşamak hayatın hakkını vermekle güzelleşir. Üstelik bu yeni durum istemeksizin hayatın tamamını ele geçirmeye başlamıştır. Ya mükemmel bir uyum ve benzersiz bir bütünlük oluşturulmalı yahut bu dönüşümün karmaşasına göz yumulmalıdır.
“Dün akıllıydım dünyayı değiştirmek istedim; Bugün ise bilgeyim, kendimi değiştirdim” der, Mevlana. Dünya yeniden öyle bir tasarlanıyor ki; aynı anda insanın kendini ve hayatını kökten değiştirecek yeni bir yol çiziliyor. Bu esrarlı yola çıkmak için tek bir adım yetecek. Kariyer ve iş değişikliği, düşünce tarzı, beslenme biçimi, yeni bakış açısı ve ilkeler hepsi yenilenecek. Kişinin “Artık değişmek istiyorum” demesi, tüm olasılıkları gözden geçirip değerlendirmesi, yeni düzeni bir fırsat olarak görmesi yararına olacak. Konfor bölgesinin sınırları çevre baskısıyla yeniden belirleniyor. İnsanlar geçim sıkıntısı ile can sıkıntısı arasında sıkışmış bulunuyor. Çoğu zaman sıkıcı, ödünlerle dolu bir hayata geçişin kimse farkına varamıyor.
Yeni ekonomi dönemine giren dünya, son yıllarda o kadar değişti ki, onun bu rengini görüp uyum sağlamamak mümkün görünmüyor. Dijital para birimleri geleceğin finansal piyasalarında şimdiden önemli rol oynuyor. Metaverse, sanal âlem, yatırımların geleceğine göz koymuş durumda. Yapay zekâ ve dönüştürücü nitelikte teknolojilerin gelişimi de insanı farkındalığa zorluyor. Sevilen işi yapmak, mutluluğu bulmak ve tutkulu olabilmenin yolu farklılaşıyor. Dijitalleşme ve teknoloji çoktan yaşamın vazgeçilmez bir parçası şimdi. Eskiye takılı, tecrübe dolu olduğunu düşünen yöneticilerin yerinde gençler var. İnsan ilişkilerinde değişim ve dönüşüm çok fazla. Yaşam sanatı yenileniyor.
İnsanlık modern dünyanın bu dönüşümünde oldukça zorlandı. Kapanmalar insanları telefon, televizyon ve teknoloji kıskacında yoğurup düşünce yapılarını farklılaştırdı. Geçici sanılan sanal alışverişler şimdi gözde durumda. Yatırımcılar kripto dünyasından emeksiz ve stresli para kazanma yollarına kaydı. Böylece gerçek mal ve hizmet üretiminden uzaklaştılar. Oysa onların fiziki varlık üreten şirketlere yönelmeleri gerekmekteydi. Tercihler, öncelikler çoğalıp yenilendi.
Fırsatları görmenin en iyi yolu, değişikliği kapınızı çalmadan önce kucaklamaktır. Çok uzun süredir konfor bölgesinde kalan insanın kişisel gelişimi yavaşladı. Yapacak yeni veya heyecan verici şeylerle verimli zamanlar yaşanmak isteniyor. Her yaşta ve her durumda değişimin yakalanması; yaratıcı, üretken olup katkı sunulması bekleniyor. Elbette tüm bunlar için cesaret ve sabır gerekli olup; insan kendine zaman vermeli ve şefkat göstermelidir.
Dünyanın çılgınca bir değişim ve dönüşümden geçtiği bir gerçek. Salgın ve iklimin hızla değiştirdiği bugünlere şimdi bambaşka gözle bakmalıyız. Birçok konuda artık geri dönülemez bir yoldayız. Daha iyi yarınlara ulaşmak için değişimi sürükleyen gençler insana umut ve sevinç aşılıyor. Belki her şey değişecek ancak düşlerimizdeki sonsuzluğa ulaşma hissi asla değişmeyecektir.
Dostlukla…
Ali Akça
aliakca2009@hotmail.com