İnsan iyilik ve kötülük yapma eğilimi ile yaratılmıştır. Aklını iradesini Yaradan’ın koyduğu ölçüler yönünde kullanırsa iyilik, güzellik ve hayır yolunda gider. “Doğruluktan ayrılmayın. Çünkü doğruluk (insanı) iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğruluktan ayrılmazsa Allah katında "doğru/sıddîk" olarak tescillenir. Yalandan sakının! Çünkü yalan (insanı) kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi devamlı yalan söyler, yalan peşinde koşarsa Allah katında "yalancı/kezzâb" olarak tescillenir.”[1]
İnsan şeytanın, nefsinin istek ve arzularına uyarsa kötülüklere meyleder. İyilik asla küçük görülmeden ve hiçbir karşılık beklenmeden yapılmalıdır. Bir selam bin hatır yapar. Tebessüm etmek, güzel bir söz söylemek, hastayı ziyaret etmek, insanın sevincini, acısını paylaşmak gönüllere dokunmak gibi. Ayrıca bu iyiliklerin maddi bir bedeli de yoktur. İyilik yapan önce kendine iyilik yapmış olur ve hayatına anlam katar ve mutlu kılar. Kötülük yapanda en çok kendine kötülük yapar. Bu sebeple her zaman mutsuzdur. “Kim bir iyilik yaptığında seviniyor, bir kötülük yaptığında üzülüyorsa o mümindir.” [2]. “Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru.” [3].
Ramazan Bayramınızı kutlar, dünya ve ahiret mutluluğu dilerim.
[1] Hadislerle İslâm Cilt 3 Sayfa 237
[2] Hadis Hadislerle İslâm Cilt 1 Sayfa 615