Türklerin atası Oğuz Kağan ile Bozoklar ve Üçoklar’ ın bir efsane olarak anlatılmalarına rağmen torunların varlığı gerçektir. Yani torunlar efsane değildir.
Malum, Oğuz Kağan’ın altı oğlundan 24 torunu vardır. Bunların tam listesi yandaki tabloda görülmektedir . Sembolleri ile birlikte.. Bu semboller muhtelif özellik ve mana taşır. Oğuzlar sembole Tamga (damga değil) der. Her boyun ayrı ayrı tamgası vardır. Bugün Anadolu’daki Türklerin hemen hemen hepsi, bu 24 torunun torun çocuklarıdır. Türkiye’de Oğuz’un tüm torunlarından unsurlar vardır Hatta bugün geldiğimiz anayurtta bizimle birlikte gelmeyen, büyük göçlere katılmayan Oğuz boylarından unsurlar da vardır. Yani Türkiye’de nasıl bir çok Oğuz boyunu görebilirsek, Orta Asya’ daki Türki Cumhuriyetlerde de aynı özellikte Oğuz boyunu görmek mümkündür. Mesela, şimdiki Türkmenistan halkının yüzde 90’ına yakını Salur boyundandır.

Ancak Türklerin tümü Oğuz değildir. Türk olup da Oğuz olmayan unsurlar da vardır. Mesela; Uygurlar Türk’tür ama, Oğuz değildir. Kıpçaklar da Türk’tür ama, Oğuz değildir. Bir de bunun başka bir örneği vardır. Tüm Oğuzlar Müslüman olmalarına rağmen, Gök Oğuzlar (Gagavuzlar) müslüman değildir.
Oğuz’un 24 boyunun unsurlarının hazarda barış içinde ve kardeşçe yaşadıkları bir vakıadır. Kardeşlik ve akrabalık, her zaman kendini göstermiştir.. Hatta, bugün bazı Oğuz boyuna has bir yerde diğer Oğuz boyundan da bir yerleşim yerinin olması bunun kanıtıdır. Mesela ,bir Avşar bölgesinde bir Döğer köyüne, bir Kınık köyüne veya bir Dodurga köyüne rastlanabilir. Amcaoğulları birbirlerini korumuştur. Oğuz boyu, kendi bölgesinde yurt arayan akrabaya yer göstermiştir. Yer arayana yer verilmiştir. Ülkemizde 40 kadar Dodurga diye köy ve mezra vardır. Keza 60 kadar da Kınık isimli köy ve mezra vardır. Oysa Anadolu Selçukluları yıkıldığı zaman , 15 kadar Oğuz Boyu kendi beyliğini kurmuştur. Bir bakıyorsunuz, Avşar bölgesinde bir başka Oğuz boyunun olması akrabayı korumaktan kaynaklanır .
Esasen Oğuz boylarının birbirlerini korudukları ve işbirliği yaptıklarının en canlı örneği Malazgirt Meydan Savaşı’dır. Başkomutan Alpaslan, Malazgirt’te dizdiği ordunun sağ tarafına Danişment Gazi’yi koymuş, sol yanına da Aksungur Bey’i koymuştur. Oysa, Danişment Bey, Çepni boyundan, Aksungur Bey de Avşar’ lardandır . Savaşta diğer Oğuz boyundan unsurlar ve komutanlar da vardır. Bu, aynı zamanda Anadolu kapılarını bütün Oğuz boylarının birlikte açtığını gösterir.
Oğuz boyları Anadolu’ya akın akın geldiklerinde; bazı boylara ve aşiretlere göçebelik, yani yörüklük geleneğini sürdürme ,hayvanlarına yeşil ot arama, dolaysiyle yayladan yaylaya göç etme hakkı verilmiştir. Bazı Oğuz boyları da o zamanki meşru otoriteler tarafından bir bölgeye yerleştirilmiştir. Onların ziraat ve zanaatla uğraşmaları istenmiştir. Yani Orta Asya’dan gelen her yörük aşireti ille yörüklüğü devam ettirmemiştir. Bazıları yerleşik olmaya zorlanmıştır.
Mesela; Adapazarı ve Kocaeli taraflarında Manav Türkmenleri denilen bir Türkmen grubu vardır. Bunlar, kendilerini ayrı bir Oğuz boyu sayarlar .Bazıları, sanki”. Biz 25. Boyuz “ derler. Bunların tamgaları da ayrıdır. Tamgaları ev ve buğday başağıdır. Ev , yerleştikleri anlamındadır. Buğday başağı da ziraatle uğraştıkların işaretidir. Ancak, Oğuz’un Manav diye bir boyu yoktur. Bunlar ora halkının kendi kendilerine buldukları bir şiardır.
Manav Türkmenleri ile ilgili araştırmaları ile tanınan Prof. Işıl Altun ; “Yörüğün yerleşenine veya yürüyemeyenine manav denir” der. Evet.. Onlar yürüklüğü bırakmıştır. Ziraatla uğraşmaktadırlar. Aslında hepimizin temeli yörüklüktür. Ama Manav’larda olduğu gibi zamanla aşiretlerin bazısı orta Asya’dan getirdikleri yörüklük geleneğini terketmiş, bazısı sürdürmüştür. Hala da sürdürenler vardır.
Anadolu’da yörük oldukları halde başka bir isimle yani Oğuz’un ismini taşımayan bir isimle anılan beylikler de olmuştur. Bunlardan birisi Karasi Oğularıdır. Oğuz’un Karasi diye bir torunu yoktur. Ama Karasiler , zamanla etkin bir beylik olarak Balıkesir ve civarında faaliyet göstermiştir. Karasi Oğlunun Danişment Gazi bölgesinde yaşamakta iken, Gazi Danişment Bey’e isyan ettiği için, sürülen bir aşiret olduğu iddia edilmiştir.
Bir de Anadolu Selçukluları yıkıldığı zaman kurulan Eratna Beyliği vardır. Kurucusu Eratna Bey de Oğuz değildir. Alaattin Eratna, Uygur Türklerindendir. Tarihçiler, Eratna’nın Moğolların ileri karakolu olarak faaliyet gösterdiğini, daha sonra Eratna Bey’in t
avrını değiştirdiğini ve Eratna Bölgesinde Uygurca konuşulduğunu söylerler. .Eratna Beyliği yıkıldıktan sonra ,Kayseri Kadısı Burhaneddin beyliği ele geçirmiş, Eratna devleti de sona ermiştir. Kadı Burhaneddin, Timur’a karşı Yıldırım Beyazıt’a büyük destek vermiştir.
Bu toprakların hepsi bizimdir. Hangi unsurdan olursak olalım, biriz ve .beraberiz.