Peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde, "Müslümanın müslüman üzerinde bulunan beş hakkından birinin de cenazesine katılmak olduğunu" (Buhari, 1240; Müslim, 2162) buyurmuştur.
Efendimizin bu hadis-i şerifini cenazenin bazı sahte dostları, galiba sadece "cenazesinde bulunmak" olarak algılıyorlar. Oysa hadis-i şerifteki manayı "hak" kavramı ile vazife olarak anlamak ve "cenazenin namazını kılmak" olarak algılamak gerekir.
Zira cenaze namazı, ölen kimse için bir "hüsn-ü şehadet ve dua" anlamı taşımaktadır. Namaz sonunda alınan helallik ve şehadetin anlamı da budur.
Dini açıdan gerçekte durum böyle olmasına rağmen; cenaze namazlarının kılınacağı cami avlusunda ve çevresinde büyük bir kalabalık, cemaatle kılınan vakit namazı için camiye girmeden bekliyor. Böyle olunca cami içinde vakit namazi, dışardaki kalabalıktan çok daha az bir sayıda cemaatle kılınmaktadır. Camiden çıkan abdestli cemaatin, avludaki musallada bekleyen tabut başında saf tutmaya başlaması üzerine; cami avlusunda ve bahçesinde cenaze bekleyerek boy gösterip "arz-ı endam" eden sahte dostlar saflara sıkışarak sözde cenaze namazına katılıyorlar. Saf tutuşlarndan el bağlayışlarına ve namazdaki duruşlarına kadar her türlü hal ve hareketleri, acemiliklerini ve safa yabancı olduklarını yansıtıyor. Mademki cenazenin namazını kılmaya geldiler, hazır abdestleri varsa bunların, cenaze namazından önce camide cemaatle kılınan vakit namazına neden katılmadıklarını anlamış değilim.
Camiden uzak durmalarının sebebi, abdestli gelmedikleri için mi, namaz kılmayı bilmedikleri için mi, yoksa namazı kılmak istemedikleri için mi bilinmez ?
Akla gelen bir ihtimal de; cenaze vesilesi ile camide cemaate yapılan dini nasihat var da onu dinlemek istemiyor olabilirler. Eğer böyle nasihatten kaçıyorlarsa, namaza durulurken içeri girebilirler, bunu da yapmıyorlar, aylak aylak dışarda dolaşıyorlar.
Dinimizde bir kimse hakkında kesin delil olmadıkça olumsuz düşünmekten kaçınmak gerektiğini (Hucurat, 12) bilenlerdenim.
Ancak bu sahte dostlar, kendilerince açıkgözlük(!) yaparak cenaze namazına abdestsiz duruyorlarsa Allah'ı kandıramazlar!
Dışarda, cami avlusunda bekleyip abdestli cemaat cenaze namazı için tabut başında saf tutarken araya karışarak saflar arasına karışmanın anlamı nedir ?
Hatır için cenazeye geleceksin, verilirse yemeğini de yiyeceksin, kabrine kadar da istersen gideceksin ama cenaze namazına "abdestsiz" katılacak; öncesinde kılınan vakit namazı için camiye girmeyeceksin. Bu sahtekarlığın başka bir yorumu olamaz
Cenazeyi cami avlusunda ayrı bir grup oluşturarak, gözlerindeki sahteliği koyu renkli gözlükleri ile gizleyerek namazsız, niyazsız ve abdestsiz bekleyen "sosyeteyi" de bu konuda ayrı bir kategoride yorumlamak gerekir. Madem ki cenazenin namazı ile işin yok, orada ne işin var? Taziye için gelmişsen, bunu cenaze evine giderek yapabilirsin, gösterişe ne gerek var, kimi kandırıyorsun ?
Demek istediğim şu ki; cami avluları ve cenaze namazları "boy gösterme podyumları" değildir. Abdestsiz gelenlerin burada işi yok.
Abdest, (X-Ray cihazı ile yapılan kontroldeki gibi) bilgisayardan geçen bir kodlama değildir ki "var mı - yok mu" diye kontrolü yapılsın !
Ne diyelim, Allah bize akıl, izan ve insaf versin !
26.07 2022