Muhalefet cephesinde ortaya çıkan tartışmaları “yeni” olarak adlandırmak mümkün mü?
6’lı masanın son toplantısının ardından yaptığı birlik-beraberlik vurgusu mevcut tartışmaların seyrini değiştirmeye yeter mi?
Bunların her ikisinin de cevabı hayır.
İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun Habertürk ekranlarındaki “Mansur Yavaş” çıkışı, bazı konuların artık tartışma dışı bırakılamayacak noktaya geldiğini gösteriyor.
Geçtiğimiz yılın Ağustos ayından itibaren söylediklerimi, yeni cümlelerle tekrar edeyim.
Siyasi partilerin bir ittifakta ya da masada yer alması, sosyolojik kökenlerini geçici olarak servis dışı sayması anlamına gelmiyor. Partilerin vitrinleri de bu kökenleri değiştirmek için değil, çoğu zaman taktiksel olarak düzenlenir.
CHP’nin geldiği gelenek ve siyasi kodları ortada. Bunların ve özellikle de omurgasını oluşturan tabanın, helalleşme ve benzeri hamlelerle hemen değişeceğini söylemek de çok yanıltıcı olabilir.
İYİ Parti, kurumsal olarak yeni, ancak kökenleri itibarıyla siyasi hayatımızdaki bazı akraba geleneklerin bileşimi bir organizasyon. Bu yapısıyla sahada CHP’nin sahip olduğu dezavantajları daha kolay aşabiliyor.
Aslında temel bir sorun var tüm bunların kaynağında.
Uzak ve gerçekleşmesi zor hedefler, bunlar etrafında siyaset yapacağını söyleyen ve farklı geleneklerden gelen partileri ne kadar yakınlaştırabilir?
Hedeften kastım şu. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin gerçekleşmesi için mecliste gereken büyük çoğunluğun ortaya çıkması, en taraflı araştırma sonucunda bile imkansız görünüyor.