“Allah adın zikredelim evvelâ
Vacip O’ldur cümle işde her kula
Bir kez Allah dişe aşk ile lisan,
Dökülür cümle günah, misl*i hazan”
Ne güzel demiş Süleymen Çelebi…
Allah’ın (c.c.) zatı ve sıfatları hakkında pek çok tefekkür vardır. Ona iman eden kulları, O’nu hakkıyla kavrayamasalar da bu mübarek kelime üzerinde yorum yapmaktan geri durmamışlardır. Aşağıda bu yorumlardan birini arz ediyorum. Hatalarımdan Allah’a sığınırım. Her şeyin en doğrusunu O bilir.
Allah ismi, İsmi A’zam’dır. Yani en büyük isimdir.
99 İsim (esmâülhüsnâ) Allah’a ait sıfat isimlerdir. İnancımız odur ki Allah’ın zatına ve sıfatlarına nihayet yoktur. 99 isim öğrenmek amacıyla teşri kılınmıştır.
“ Allah Rahman’dır, Rahim’dir, Âlim’dir, Ğafur’dur, Aziz’dir”… Gibi isimler sıfat isimlerdir.
BİR MUCİZE
Lafza-i Celâl, yani “Allah” kelimesi bir mucizedir. Çünkü hiç bir dilde, hiç bir alfabede her harfi aynı manaya gelecek başka bir kelime yoktur.
Allah lafzı; Arabî yazılışı ile (elif-lam-lam-he) harflerinden meydana geliyor.
-
Elif, Allah adının ilk harfi olup her zaman “Allah” manasına semboldür. Her şeyi yoktan var eden “Allah” demektir.
-
Elifi atarsak (lillah) kalır ki bu da “ her şey Allah içindir. Allah için olmayan hiçbir amel makbul değildir.” anlamına gelir. Hatır için, şan şöhret için, riya için, menfaat için yapılacak hiçbir eylem ve söylem Allah katında geçerli değildir. Zarar ve ziyandan başka bir şey değildir.
-
Birinci lamı kaldırırsak (lehu) kalır. Bu da “her şey onundur, mülkün sahibidir, her şeyi o yaratmıştır; eşi, benzeri, ortağı yoktur” anlamına gelir.
-
İkinci lamı kaldırırsak (hu) kalır. Bunun anlamı da “O” demektir. Yani her şey yok mesabesindedir, çünkü yok olacaktır; yalnız “O” baki kalacaktır manasına gelir.
Böylece her harfi aynı manaya gelen bu kelime, yüce Yaradan’ımızın bütün isim ve sıfatlarının mecmuu anlamına gelir.
Harfleri birleştirince (Allah) lafzai celâli ortaya çıkar.
Bu nedenle Esmaülhüsnâ içinde en büyük isim “Allah” ismidir.
İşte bu bir mucizedir. Çükü hiçbir dilde ve hiçbir alfabede bütün harfleri aynı anlama gelecek başka kelime yoktur. Kur’ân’ın “Arabî” lisanla indirilmesindeki en büyük hikmet bu olsa gerektir.
Bu yüzden (Bismillahirrahmanırrahim) demek “ Allah adıyla” demektir.
Allah adı her işin başıdır.
Bu vesile ile Allah’ın rızasını umarak MANZUM AKAİD adlı kitabımın Esmâülhüsnâ bölümünü de okuyuculara arz ediyorum.
ESMÂU’L HÜSNÂ
Allah’dır varlıkları yoktan var eden Hüdâ
Güzel isimler onun: Bunlar, “Esmâu’l Hüsnâ” S
O Kadir’dir, Diri’dir, Âlim, Gören, İşiten
Hiçbir şeye benzemez, her bir şeyi kuşatan,
Ne cisimdir, ne cevher, ne a’raz, ne şekildir
Hiçbir şeyin parçası, ne de aslı değildir
Vasıflanmaz cins ile keyfiyetle hiçbir an
Zaman geçmez üstünden, münezzehtir mekândan
Sıfatları ezelî ve zatıyla kaimdir
Ne zatının aynısı, ne de gayri; daimdir
Ne esmaya var sınır, ne sıfâta nihâyet
Ebed-ezel vasfına akıl etmez kifâyet
Kıyam bi-nefsihî var, vücûd, kıdem ve beka
Havadise muhalif; vahdaniyet, hâkezâ
Bu sıfatlar zâtîdir; zâta mahsusu sıfatlar
Mahlûkata yansımış şu Subûtî sıfatlar:
İlim, semi’ ve basar, kudret, irade, tekvin
Hayat, kelâm sahibi. Budur Rabbu’l Âlemîn
Rabbi görmek caizdir, mümkün olur bu aklen
Âhirette görmekse, sabit âyetle zaten
Görmede yok mesafe, mekân, ışık ve cihet
Baş gözüyle olmayan keyfiyetsiz bir rü’yet