14 Aralık günü ortaya çıkan mahkeme kararı, kelimenin tam anlamıyla Türkiye’yi iç gündemine hapsetti.
Önemsiz bulmuyorum, ortaya çıkan gelişmelerin hem seçim sürecini, hem de geleceğimizi yakından ilgilendirdiğini günlerdir ben de tartışıyorum.
Fakat bunlar şu gerçeği değiştirmiyor.
Yaşadığımız ülkenin kaderine dair yapacağımız konuşmalar bu gündemle sınırlı olamaz, olmamalı.
Dünya yeniden şekilleniyor.
Bu hengamenin ortasında pek çok soru var tartışmamız gereken.
Yeni ittifaklar oluşuyor.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu NATO, küresel ölçekte genişliyor. Yeni ortaklıklar kurulurken, ABD’nin gündemiyle birlikte Pasifik hattında yeni çatışma alanları oluşturuyor.
Şimdilik ABD ve Rusya arasında Ukrayna zemininde, esasen çok boyutlu olarak ABD ve Çin hattında devam eden büyük bir çatışma var özetle.
Devasa ekonomik gücüne, nüfusuna ve jeopolitik avantajlarına rağmen, bu çatışmada nerede duracağına hala karar veremeyen ülkeler var.