HDP’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi adayını çıkaracağını açıklamasının ardından başlayan tartışmalar devam ediyor.
Selahattin Demirtaş, son açıklamasında 6’lı masayı eleştirerek, kendilerinin konuşma çağrılarına resmi olarak bir cevap gelmediğini söyledi. Buradaki “resmi” vurgusu, farklı kanallardan yürüyen belli konuşmalara mı işaret ediyor, mümkün.
Demirtaş’ın eleştirileri şöyle devam ediyor: “6’lı Masa'nın son toplantısının sonuç bildirgesinde HDP hakkında hazine yardımına bloke konulması kararına dair tek cümle yer aldı mı? Ne yazık ki hayır. HDP ortak adaydan kaçmadı, ki halen de kaçmıyor. Ortak adaydan kaçan, 6’lı Altılı Masa'dır.”
Hatırlayacağınız gibi, HDP konusunda çıkan tedbir kararının açıklandığı gün masanın en uzun toplantısı yapıldı ve ortaya çıkan metinde bu konu yer bulmadı.
Bu durumun, masadaki partiler arasında söz konusu başlıkta bir mutabakat sağlanmamasından kaynaklandığı açık.
KILIÇDAROĞLU’NUN HAMLESİ YETER Mİ?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu eleştirilerin ortaya çıkardığı havayı dünkü grup konuşmasında gidermeye çalıştı:
“Siyasi partilerin kapatılması askeri dönemlere ait bir dönemdir. Demokrasilerde siyasi partiler kapatılmaz. O nedenle partileri kapatıp hazine yardımını kesmek gibi demokrasi dışı uygulamaları asla kabul etmiyoruz doğru da bulmuyoruz.”
Bu sözler ve gösterilen tepki HDP’de nasıl bir karşılık bulur, cevabı sanıldığı kadar basit değil.
Cevabı ancak bu partinin siyaset yapma tarzı ve karar alma süreçleriyle bulabiliriz.
HDP, Türkiye’de herhangi bir iktidarla el ele kol kola yürümek gibi bir arayışın içinde değil. Mevcut siyasi partilerin gündemiyle onun gündemi arasında çok büyük farklılıklar var. Üstelik bu gündem, kendilerinin de gayet açık biçimde ortaya koyduğu gibi sadece kendi karar mekanizmalarının işlemesiyle oluşmuyor. Bunu defalarca dile getirdim, tekrarı anlamsız.
"6'LI MASA YETERSİZ"
Şimdi önce dün gece Habertürk’te Fatih Altaylı’ya konuşan HDP eşbaşkanlarından Mithat Sancar’ın şu sözlerinin altını çizelim:
“Şu anda ‘Altılı Masa’ ve diğer aktörlerinin yaptıkları ve yapmadıklarıyla hakiki bir alternatif oluşturmak konusunda yetersiz kaldıklarını düşünüyoruz. Ürkek davranıyorlar, çözüm yolunu açacak cesareti ortaya koymuyorlar. Aralarında bazı partiler daha cesur.”