Savaş tarihini okuyunca insanlığın tarihinin savaşlar üzerine kurulu olduğunu zannedersiniz.
Belki de savaşsız geçen tek bir yılı bile yok insanlığın.
Kimi on yıllarca sürmüş, kimi daha kısa. Ancak hepsinin kaderimizi doğrudan etkileyen, insanlığın seyri seferini etkileyen en ölümcül dönüştürücü olaylar olduğu kesin.
İSTANBUL’DAKİ SAVAŞ MÜZESİ
İtiraf edeyim İstanbul’da savaş tarihi üzerine çok etkileyici bir müze olduğunu bilmiyordum. Muhtemelen sizler de bilmiyorsunuzdur.
Ancak ömrünün büyük kısmını buna vakfetmiş işadamı Nejat Çuhadaroğlu, Çağlayan’da şirket yönetim merkezini böyle bir müzeye dönüştürmüş.
“Hisart, Canlı Tarih ve Diorama Müzesi” adını taşıyan 5 katlı bu yer, lokasyonu yüzünden pek ilgi merkezi değil.
Oysa müzeyi gezdiğimizde, içinde dünyada eşi benzeri olmayan tarihi savaş objelerin olduğunu, Selçuklu, Osmanlı ve Avrupa savaş tarihinin en ilginç araç gereçlerinin sergilendiği bir yer olduğunu görüyorsunuz.
DİORAMA SANATININ EN ÖNEMLİ MERKEZİ
Nejat Bey babadan sanayici. Ancak “diorama” denen objeleri ve olayları maketlerle canlandırma sanatına merak salmış yıllar önce.
Sonra tarihi savaş objeleri koleksiyoneri olmuş.
Dünyanın dört bir yanından topladığı bu objelerin içinde Osmanlı padişahlarına ait kılıçlar, tüfekler, zırhlar, kıyafetler de var. Kurtuluş Savaşı, Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarından kalma uçaklar, toplar, tüfekler ve araçlar da son derece etkileyici.
Savaş sahnelerinin maket ve objelerle canlandırılması sizi o tarihe sürüklüyor.
İşte bunları gördükçe savaşın aslında insanın kişisel tarihi olduğunu da anlıyorsunuz.
Savaşın ne kadar korkunç bir şey olduğunu gördüğünüz gibi, aynı zamanda ne kadar doğurgan, üretken ve yaratıcı olduğunu da fark ediyorsunuz.
Bugün kullandığımız birçok alet, cihaz, materyal çoğu savaş nedeniyle keşfedilmiş şeyler.