Değerli okuyucu;
115 yıl kadar önce Sultan Abdulhamit Han, Osmanlı' nın ezeli dış düşmanları ve gaflet, dalalet ya da hıyanet içindeki iç düşmanları tarafından tahttan indirildi. Akabinde , 5-10 yıl içinde 6 asır boyunca onlarca farklı dinden, farklı milletten iken, Ümmet ve Adalet mefhumları doğrultusunda kurulup yönetilmiş bulunan 40 dan fazla topluluktan müteşekkil Büyük Osmanlı Devleti yok olup gitti!
O tarihte düşmanlığın Devlet' e değil, Kızıl Sultan diye nitelendirdikleri Abdulhamit Han' a olduğu iddia ediliyordu. Devlet' i istibdat idaresinin kurucusu ve yönetici olan Padişah' ın tahttan uzaklaştırılması halinde, Devlet' in kurtulacağını, uhuvvet (kardeşlik), müsavat (eşitlik) ve hürriyet (özgürlük) mefhumları doğrultusunda insanların zulümden kurtularak selamete çıkacaklarını iddia ediyorlardı. Batı' nın güdümündeki ve kışkırttığı İttihat-Terakki Fırkası Abdulhamit Han' ı tahttan indirmek için türlü yalan, dolan, aldatmaca, entrika, isyan ve direnişleri organize etmekte beis görmedi! Çünkü dertleri kızıl Sultan(!) Abdulhamit' i tahttan indirerek Devlet' i ve Millet' i kurtarmaktan başka düşünceleri yoktu!
Vatansever olduklarından şüphe duymadığımız bazı şair, yazar, düşünür ve san' atçılar da bu şekilde kandırılmış olduklarından İttihat-Terakki zihniyetine destek verdiler. Ama Abdulhamit Han' ın hallinden sonra olanlara şahit oldukları karşısında yanıldıklarını anladılar ve pişmanlıklarını dile getirdiler. Ama ne yazık ki iş işten geçmişti! Tarihe damgasını vurmuş bir muazzam Devlet' ten sadece bir virane kalmıştı!
-Devletimizden olduk!
-Dinimizden olduk!
-Ümmet ve Adalet anlayışını, Kerim Devlet fikrini kaybettik!
-Vatanımızın onda dokuzundan olduk!
-İstiklâlimizden olduk!
-Hukukumuzdan olduk!
-Beyt-ül Malımızdan olduk!
-Ekmeğimizden olduk!
-Ecdadımızın kültüründen koptuk!
-Evladımız bizden uzaklaştı!
-Selim hayatımızdan olduk,
-Öz benliğimizden, muhteşem tarihimizden olduk!
-Düşmana korku salan, mazluma mağdura umut olan ordumuzdan olduk!
HÜLASA; BİZ' İ BİZ EDEN TÜM GÜZEL HASLETLERİMİZİ, VARLIKLARIMIZI KAYBETTİK!
ALLAH' A SONSUZ KERE HAMDOLSUN Kİ; SON ZAMANLARDA KAYBETTİKLERİMİZİ YAVAŞ YAVAŞ GERİ ALMAYA BAŞLADIK!
Bunu fark eden hain düşman tekrar kolları sıvadı, hummalı bir çalışmaya, , 7 koldan saldırıya, seçim yaklaştıkça da, saldırının dozunu artırmaya başladı!
Tüm saldırıların hedefinde de Cumhurbaşkanımız var! Aynen Abdulhamit Han misali! Derler ki; "Bizim derdimiz, hâşâ devlet değil, Cumhurbaşkanı' dır. Devlet, Millet yanmış, yıkılmış, satılmış, yok olmuş haldedir. Sebep Cumhurbaşkanı' nın kötü idaresidir. O giderse bütün problemlerimiz biter."
Abdulhamit Han' ın tahttan indirilişinin gerekçeleri de böyleydi!
Aziz Millet' imin Şerefli Evladı;
Cumhurbaşkanı' nı sevmeyebilirsin! Cumhurbaşkanı' nın büyük hataları olmuş olabilir! O' na sesini duyuramıyor olabilirsin! Büyük haksızlıklara maruz kalmış olabilirsin! Siyasi görüşlerin farklı olabilir!
Cumhurbaşkanımız 20 yıllık idaresi sırasında elbette irili ufaklı hatalar yapmıştır! Aksi düşünülemez! Ancak, Ülkemiz' in şu tarihteki, dışarda kazandığı başarılar ve itibar, içerdeki görmezden gelinemez başarıları düşmanlarımızı çok rahatsız etmekte! Bunu dış medyadan anlıyoruz. Saldırıların asıl sebebi bu! Şimdi durduramazlarsa, bir daha durduramayacaklarını biliyorlar! O nedenle ne pahasına olursa olsun şimdi durdurmak istiyorlar!
Cumhurbaşkanımız; Milletimizin çoğunlukla seçtiği kişidir! çoğunluğun oyuna saygı duymak demokratik hukuk devletinin tartışılmaz bir gereğidir.
Siyonistler, haçlılar, ateistler, deistler, daha bilmem ne istler, içimizdeki dönmeler, Sabataistler, adı soyadı bizimki gibi olan Kriptolar, İttihat-Terakki' nin zamanımızdaki uzantılarıyla ittifak halinde yasal ve meşru yönetimi ve yönetimin başındaki Cumhurbaşkanı' nı türlü hileler, desiseler, yalan dolanlar, uydurma haberler ve planlarla yıkma sevdasındalar!
Partiniz, siyasi görüşünüz, anlayışınız her ne olursa olsun, ne kadar mağdur edilmiş olursanız olun, Devlet' imize, Vatan' ımıza sahip çıkmak zorundasınız!
Eğer şimdi Hükümetimize sahip çıkmaz isek;
FETÖ nedeniyle mağdur olmuş on binlerce kardeşim; Hükümetimiz, Vatan' ımız, Devlet' imiz' le birlikte elden gideceğinden, ilerde hatasından dönüp, sizi affedecek bir hükümetiniz olamayacak Allah korusun!
Devlet, baba gibidir! Sever de döver de! Haksız yere dövse de, erinde geçinde hatasını anlar, hatasından döner! Affeder, gönlünü de alır! Ama bunu göz önüne almayıp Devlet' i yıkmak isteyenlere bel bağlayıp birlik olursan, seni affedecek bir hükümet, bir devlet bulamazsın! Çünkü onlar türlü menfaatleri için birbirleriyle çekişirken, düşman Vatan' ımıza çöreklenir! Allah korusun!
Burada korunmak istenen ne bir parti ve ne de bir Cumhurbaşkanı' dır! Kişiler fanidir, ancak Vatan ve Devlet kıyamete kadar baki olmalıdır
Korunmak istenen; Devlet İdaresi ve Cumhurbaşkanlığı Makamı' dır.
Düşman; Abdulhamit Han gibi Cumhurbaşkanı' mızın şahsında Devlet' imizi yıkmak istemektedir. Bunda asla şek ve şüphe yoktur!
40 yıldır başımızın belası olan, 40.000 vatandaşımızın canına, trilyonlarca dolar mali kaybımıza mal olan bölücü terörü sınırsız destekleyen düşmanlarımız neden açıkça Cumhurbaşkanı' mızın ve Hükümetimiz' in karşısındaki siyasi organizasyonları desteklemektedir?
Gerçekten vatansever bir muhalefetin; bu düşman desteğinden utanç duyması, tepki göstermesi gerekirken, tam tersine destek için eşiklerini aşındırması ne anlama gelir?
Aziz Millet evladı;
Hayat pahalılığın başlangıç sebebi; 1 puan faiz indirimine razı olmayan faiz lobisinin, mevduatını faizden çekip dövize yatırmasıyla yükselen döviz fiyatlarıdır. Bu sebeple spekülatörler, fırsatçılar, felaket tellalları, para babaları mal ve hizmet fiyatlarına % 100 gibi zam koydular. Sonra Devlet KKMH tedbirine başvurunca, döviz düştü. Ne var ki zamlar geri alınmadı, tam tersine artarak devam etti. Pahalılık Hükümetin yanlış ekonomi idaresinin sonucu değil, paradan başka bir şeye itibar etmeyen faizcilerin, spekülatörlerin, para babalarının, fırsatçıların, aç gözlülüklerinin sonucudur.
Devlet' in burada önemli bir hatası vardır ki, o da faiz lobilerinin, fırsatçıların, para babalarının, spekülatörlerin, haksız ve dayanaksız zamcıların, felaket tellallarının haklarından gelme konusunda gevşek davranması, hakkıyla ve yeterince etkili denetim yapmamasıdır.
Ne var ki; bir tarafta insanımız vatan savunması için hayatını ortaya koyarken, diğer tarafta soğan patates pahalandı diye, Devlet' e düşmanlık edip yıkmaya çalışmak vatanseverlik olamaz!
Hükümeti uyaralım, ihtar edelim, yanlışı düzeltmek için çırpınalım, feryat edelim, ancak asi olup, düşmana maşa olmayalım!
Bize "Yandaş" desinler! Buna canımız sıkılmasın! Elbette Devlet' imizin, Millet'imizin, Hükümetimiz' in, Bayrağımız' ın yanında olacağız! Abdulhamit Han' ımızı alaşağı eden hain ve gafiller gibi olmayacağız, olmamalıyız!
Vatansever kardeşim;
Bu bir siyasi seferberlik çağrısıdır!
Bu çağrıyı paylaşarak herkese duyurmaya çalışalım!
Ta ki; Her vatandaşımız vazifesinin farkına varsın ve gereğini yapsın!
29.01.2023
Av. Mehmet AKTAN