Ey şehir! Kalk ve hatırlat!
MAKALE
Paylaş
13.03.2023 05:19
186 okunma
Yusuf Kaplan
Deprem dolayısıyla insan, mekan ve zaman ilişkilerini merkeze alarak şehir ve medeniyet yazıları yazacağım. Cuma günü ilk yazımı yayınlamıştım. Bugünkü yazıyla devam ediyoruz…
 
Kutlu kitabımız, peygamberlerin şehirlere (medîne’lere) gönderildiklerini hatırlatır bize. Fahr-i Kâinât Efendimiz de, kendisini, şehir olarak tarif eder: “Ben” diye buyurur Efendimiz, “ilmin şehriyim” (medînetü’l-ilm).
 
Şehirlerin de bir ruhu vardır. İnsanlarınkinden daha nârin, daha saf, daha temiz, daha derin boyutlar kazanabilir şehirlerin ruhu zaman zaman.
 
Şehirleri kuranlar insanlardır; yıkanlar da. İnsan, nisyan hâline yuvarlandığı zaman, şehirler isyan hâline geçerler. İnsana ne olduğunu, insanın başına neler geldiğini hatırlatırlar.
 
İnsanlar ölebilir; ama şehirler aslâ ölmez. Şehirleri öldüren şey, insanın nisyan hâlidir: Unutma hâlidir: Kendisine yüklenen “emanet”, ubûdiyet ve hilâfeti terk etme, kendi ruhuna kastetme hâlidir.
 
Şehirler bilir ki, insan, nisyan hâline geçtiği zaman, ölüm vakti çoktan gelmiştir.
 
Şehirler unutmaz aslâ: Şehirler, bütün engellere, insanın nisyan hâllerine rağmen, kendilerine verilen yükümlülüğü “delicesine” ölümsüzleştirme mücadelesi verirler.
 
Şehirler, Efendimiz’in kendisini “şehir” olarak tavsif ettiğinin şuuruyla hareket ederler adeta. Bitkiler, taşlar, âlemler, semâvât ve arz, kaosa yol açmadan, ilâhî düzeni hakkıyla tesis etme yükümlülüğünü hakkıyla yerine getirdikleri için müslim’dirler, Allah’ın iradesine teslim olmuşlardır. Bu nedenle, şehirler, bu şaşmaz “ubûdiyet” ve teslimiyetle, kevnî âyetler / işâretler olduklarını, insanların kendilerine bakarak ilâhî ilmi, kudreti, ilâhî celâl ve cemâl sıfatlarını idrak etmelerini, ubûdiyetlerini ve hilâfetlerini yerine getirmelerini durmadan hatırlatırlar insana.
 
İşte şehirler, emaneti ve hilâfeti üstlenen insana, kevnî âyetler olarak yükümlülüklerini hatırlatan ayna işlevi görürler. Böylelikle bir “elçi” gibidirler şehirler: Peygamberlerin mekânı olduklarının şuurunda gibidirler sanki: Peygamberlerin insanlara emanet, ubûdiyet ve hilâfet mükellefiyetlerini hatırlattıkları mücadelelerin canlı şahitleridir çünkü. Şehirler, Efendimiz’’in kendisini kendileriyle tavsif ettiğinin şuurundaymışçasına hareket ederler ve insanlara kendilerine zulmettikleri durumları da, yükümlülüklerini yerine getirdikleri durumları da en iyi yansıtan, en müşahhas aynaları tutmak yükümlülüklerini katıksız bir “teslimiyet”le yerine getirirler.
 
İnsan, kendisine yüklenen emaneti, Mekke sürecinde, ilâhî şuurla donanarak vücut buldurtur; böylelikle Mekke sürecinde münferit Müslim şahsiyet teşekkül eder. İnsan, mükellef kılındığı ubudiyet yükümlülüğünü Medîne sürecinde peygamberî şuurla kuşanarak insanlığın vicdanına dönüştürür ve hayatın kendisi kılar; böylelikle Medîne sürecinde müşterek mümin şahsiyet teşekkül eder. Ve nihâyet insan, hilâfet mükellefiyetini medeniyet sürecinde tahakkuk ettirme yükümlülüğünü yerine getirme yolculuğuna çıkar, ilâhî şuurun teminat altına aldığı peygamberî şuurla şaşmaz bir irtibat kuran beşerî şuuru inşa eder; böylelikle medeniyet sürecinde cihanşümûl / kürevî muhsin şahsiyet teşekkül eder.
Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya