Hatırlayanımız var mı?
Mahallenizde ayakkabı tamircisinin yerini, faturalarını ödeyemeyen, ilacını alamayan, akrabaları olmayan kimler?
Apartmanımızın herhangi bir dairesinde fuhuş yapılıp yapılmadığını bilenimiz var mı?
Hangi evde dul ve yetim var? Hangi daireden cenaze çıktı? Hangi evde gelinlik kız var?
Komşularla bayramlaşmayalı, kandilleşmeyeli ne kadar zaman oldu?
Çocuğumuzu Ayşe teyze müsaitseniz annemler size oturmaya gelecek diye komşunuza göndermeyeli ne kadar zaman geçti?
Nerede kim daha iyi Kur'an öğretiyor? Cami cemaatinden gelmeyenler var. Neden acaba diye düşünüp onlarla temas kuranlar nerede?
Hanım soruver bakalım falancalar düğün yapıyor bir ihtiyaçları var mı?
Fatma hanım, falancanın kızı var istersen senin oğlana bir bakıver diyen çöp çatan teyzeler neredeler bileniniz var mı?
Bir mahalle baskısı teranesi tutturulmuş gidiyor. Mahalle baskısı teranesi mahalleyi yok etme hezeyanıdır. Mahalleyi teslim alma projesidir. Proje ile mahallenin tüm değerleri yok edilmek istenmektedir.
Projenin hedefi tüm mahalledir. Mahalleyi ayakta tutan, oto kontrolü sağlayan hayatın imbiğinden süzülerek geleneksel hayat biçimidir. Bir mahalle baskısı saldırısı var ki; korkudan mahalle ve mahalleli tarumar oldu.
Saldırının hedefi mahalledeki arkadaşlıktı, komşuluktu, dostluktu, çocukların başını okşayan amcaydı, şeker dağıtan teyzeydi, sahurda komşusunun kapısına iftarlık, sahurluk bırakan anneydi, hayvanlara yiyecek veren çocuktu, mahallenin namus bekçileri gençlerdi, racon kesen delikanlıydı, sıkıntısı olanın kapısında hemen bitiveren babaydı, sabahları taze süt dağıtan sütçüydü, günde beş vakit mahalleliyi camiye davet eden imamdı, yani mahalledeki oto kontroldü.
Dikkat ederseniz mahallede rol model olan hocaların, mahalle ağabeylerinin, ablalarının, pamuk sakallı dedelerin, ak yazmalı ninelerin, racon kesen delikanlıların, kimin kızı kime münasip araştıran ve çöpçatanlık yaparak gençlerin yuva kurmalarına destek veren güzel insanların yerini, pop starlar, dizi oyuncuları, mankenler, elinde alenen sana ne, ibneyiz, lezbiyeniz pankartı taşıyan erkek ve kadın fahişeler işgal etti.
Camideki hocaların ve okuldaki öğretmenlerin, toplumu iyilik üzere yönlendiren bilge insanların yerini dedi kodu yazarları, astrologlar, reyting uğruna her türlü kepazeliğin ve bayağılığın sergilendiği, kadın ve erkeğe kocanızı veya karınızı nasıl aldatırsınız gibi yuva birliğine ateş eden, adına da maalesef evimizin direği, aile birliğinin en güçlü insanı olan kadınlarımızın adı konulan kadın proğramlar aldı.
Sana ne, ne karışıyorsun diyenler çoğaldı. Bu karşı çıkışlarından tırsmayalım.
Tavsiye edilen en güzel şekilde mücadele et talimatına uygun davranarak toplumda güzelliklerin yayılmasına destek verelim.
Bulunduğumuz her yerde rol modelliğe soyunalım. İyilik için her şeye talip olalım. Elimizden geleni esirgemeyelim. Evimizi koruyabilmemiz için mahallemizi koruyalım.
Komşuluğumuz nerede? Komşusu aç iken tok uyuyan bizden değildir prensibini duyanlar nerede? Mal biriktirenlerimiz nerede? Zekatınızı verin, infak edin emirlerini okuyanlarımız nerede?
Mahalle ve mahallemizle araya mesafe koymayalım. Mahallemizin iyi abisi, iyi ablası, iyi amcası, iyi dedesi, iyi ninesi, iyi arkadaşı olmaya çalışalım. Seyirci olmayalım. İşimiz gereğini yapmaktır. Gereğini yapmayanlar helak olurlar. Tarihte helak olmuş pek çok insan ve topluluk var.
Helak olmamak için mahalle ve komşu hukukunu korumak, yaşlı ve yardıma muhtaçların elinden tutmak, çocukların başlarını okşamak, onlara hediyeler almak, gençlere ağabey veya ablalık yapmak, mahalleye yapılan saldırılara karşı, mahalle geleneğiyle karşı koymak. Mahalleden, mahalleliden kopmamak. Mahalleli ile bütünleşmek.
Apartmanımızdaki komşulardan haberimiz var mı? Kapıları açılıyor mu? Gelen gideni var mı? Takip edelim. Aynı binada oturduklarımız ile tanışmayı ihmal edip yıllar sonra sen bizim mahalle veya apartmanda mı oturuyorsun diyenlerden miyiz?
Cami ile cemaat ile temasımız var mı? Yoksa caminin yerini ezan sesinin geldiği yerden mi biliyoruz.
Sokaklar maalesef gençlerin koruyucu kalkanları olan, abiler, ablalar, racon kesen delikanlılar, dedeler ve ninelerden mahrum kaldı. Bu saydığımız insanlar sokağın koruyucuları idi.
Maalesef toplumun doğal koruyucu dinamikleri olan bu insanlar modern hayatın kirlettiği, kimsenin kimseyi tanımasına fırsat vermeyen yüksek binaların kuşattığı şehirlerde kayboldu.
Mahalle kültürünü ve komşuluk ilişkisini yok eden, dikey mimarinin iğrenç kentleşme projelerine hayır diyerek ve o yüksek binalardan daire almayalım.
Mahallemizdeki dulları ve yetimleri, cenaze, gelinlik kız, yaşlı ve hasta insanları takip edelim.
Komşularımızdan asgari ücretin zulmü altında inleyenleri, evine haciz gelenleri, cami cemaatinden eksilenlerin kimler olduğu ilgi alanımıza girsin.
Mahallemizi el birliği ile yaşatalım ki mahallemizde ayrık otları bitmesin.
Korkutulan mahallemize, örselenen mahalle değerlerimizi hep birlikte sahiplenelim.
Mahallemizi el birliğiyle KORUYALIM, yaşatalım.
Yaşatmada geç kalmayalım.
Geç kalanların kural koyma hak ve yetkisi olmaz.
Siz insanlar için ortaya çıkartılmış hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarsınız ve Allah’a inanırsınız.
Ali İmran/110
Vahap Yaman
vahap3442@gmail.com