Giriş
Radikalleşme, aşırılık, köklere keskin geri dönüş gibi anlamlar içermekle birlikte günümüzde sosyolojik planda toplumsal marjinallerle sınırlı olmaktan çıkmış, geniş bir sosyal ve ekonomik kesimi etkileyen bir olgu haline gelmiştir. Özellikle gençlerin kimlik arayışı ve sosyal dışlanma süreçleri, onların pek çoğunu radikal ideolojilere karşı savunmasız bırakmıştır. Dünyanın pek çok yerinde aşırı sağ ve karmaşık kişi ve gruplar üzerinden radikalleşen gençlerin ortak bir sosyolojik geçmişe sahip olduğu gözlemlenmiştir. Türkiye’’de de Eskişehir’’de yaşanan örnekteki cani Arda K. gibi benzer bir eğilimde, özellikle 13-18 yaş arası öğrencilerin, ırkçı ve öteki olarak gördüğü herkesi ama bilhassa göçmenleri düşmanlaştıran aşırı sağ ve bölücü ideolojilere yöneldiği şeklinde görülmektedir. Çok ciddiye alınması gereken bu sorun, okullarda radikalleşmenin tedirgin edici bir boyuta ulaşma riskini ve ulusal bir sorun haline dönüşme aşamasını ve bununla ilgili alınabilecek ivedi tedbirlerin aciliyetini gündeme getirmiştir.
Liselerde Radikalleşme
Türkiye’’deki liselerde radikalleşme, gençlerin kimlik arayışları, sosyal dışlanma ve ekonomik eşitsizlikler gibi faktörlerle sıkı bir ilişki içerisindedir (Çakır vd., 2017). Düşük sosyoekonomik statüye sahip öğrenciler, ailelerinin dezavantajlı geçmişleri ve yaşadıkları ekonomik sıkıntılar nedeniyle radikal gruplara yönelmeye daha yatkındır. Akademik başarıları düşük olan ve okulda uyum sorunu yaşayan öğrenciler de bu başarısızlık ve motivasyon eksikliği sonucunda radikalleşme riski altındadır. Ayrıca, sosyal dışlanma ve akran grupları tarafından yalnız bırakılma, gençlerin radikal ideolojilere karşı savunmasız kalmasına yol açabilir. Düşük öz-saygı, depresyon ve stres gibi psikolojik sorunlar yaşayan öğrenciler de benzer şekilde radikalleşmeye daha açık hale gelebilir (Ünver, 2022; Çakır vd., 2017). Radikal gruplar, bu gençlere kendilerini değerli hissedebilecekleri bir statü ve aidiyet sunarak, onların toplumsal hayatta karşılaştıkları eksiklikleri telafi etmelerine olanak sağlama iddiasıyla ve aldatmasıyla insan kazanmaktadırlar (Arkan & İrez, 2021; Ünver, 2022; Gürdoğan Bayır, 2019; Kaya, 2020).
Radikalleşmenin göstergeleri
Bazı AB ülkelerinde, okullara radikalleşme vakalarını bildirme zorunluluğu getirilmiştir. Radikalleşmeyi anlamak için net işaretler yoktur, ancak diyalog ve anlayış, bu süreçte kritik rol oynar. Radikalleşme süreçleri, bireylerin sosyal, tutumsal ve davranışsal düzeyde belirgin değişiklikler göstermesiyle kendini belli eder. Sosyal ilişkilerde, gençler daha çeşitli arkadaş gruplarından daha kapalı, homojen gruplara kayabilir ve aileden uzaklaşma eğilimi gösterebilirler. Tutum ve inanç düzeyinde ise, otoritelere karşı daha eleştirel hale gelme, komplo teorilerine yönelme ve kendini marjinalleştirilmiş hissetme gibi eğilimler ortaya çıkabilir. Ayrıca, bireyin dış görünüşünde ani değişiklikler, önceki ilgi alanlarına olan ilgisizlik ve gizlilik artışı da radikalleşmenin işaretleri arasında sayılabilir. Çevrim içi platformlarda radikal içeriklerle daha fazla zaman geçirme, çevrim içi kimliği değiştirme ve aşırılıkçı gruplara katılma girişimleri de bu sürecin göstergelerindendir.