Biz özgür doğduk, özgür kalacak
ve özgür öleceğiz.
Şeyh Şamil
Kafkasya denince aklımıza ne gelmeli? Benim aklıma ilk gelen, büyük Kafkas mücahidi Şeyh Şamil. Sonra, vatanlarına aşkla bağlı Kafkas halklarının onurlu direnişleri… Sonra, 1864 Büyük Çerkes Sürgünü.
Sonraki hikâye hüzünlü. Şimdi ayakta kalma mücadelesi veriyor Kafkas halkları.
***
Kafkasya’nın kadim halkı Çerkesler, Rusların yayılmacı politikasına hep karşı durdu, hep özgürlük mücadelesi verdi. Ömürleri Ruslarla mücadeleyle, savaşla geçen halk Çerkesler.
Bu savaşların en uzun ve acımasız olanı 1763-1864 yıllarında süren Rus-Kafkas Savaşları’dır. Yüzbinlerce Kafkasyalının bu savaşlarda öldüğü tahmin ediliyor.
21 Mayıs 1864 ise Çarlık Rusya’sının Kafkasya’yı tamamen işgal ettiği yıl. 21 Mayıs 1864 tarihi, Çerkeslerin tarihleri boyunca başlarına gelebilecek en vahim hadisenin başladığı tarih aynı zamanda.
Yüzbinlerce Çerkes vatanlarından kopartılıp Osmanlı topraklarına gönderildi. Büyük Çerkes Sürgünüyle iki şeyi hedefledi Rusya. İlki, kendi halkına dünyanın en verimli arazilerini vermek. İkincisi, sürekli savaşan ve hiç güvenmediği bir toplumu o topraklarda barındırmamak.
Dağlardan, vadilerden, köylerden, kasabalardan kopartılıp düzlüklere, bataklık ovalara sürülen yüz binler, ölüm yolculuklarından geçerek Osmanlı ülkesine sığındılar. Büyük Kafkasya, Kafdağı’nın ardındaki bir masal ülkesine dönüştü.
Çarlık Rusya’sının “etnik temizlik” kararıyla 1,5 milyon civarında Çerkes, yurtlarından kopartılarak Tuapse, Soçi ve Sohum limanlarından köhne gemilerle Osmanlı topraklarına gönderildi.