Türkiye'de pek ismi duyulmamış olan Kesnizani tarikatı, özellikle 15 Temmuz sonrası FETÖ ile birlikte gündeme gelmiş ve Irak'ın direnilmeden işgal güçlerine teslim edilmesinde önemli rol oynadığı iddiaları üzerine dünya kamuoyunun da ilgisini çekmeye başlamıştır. Bu yüzden Kesnizani tarikatı ve Irak işgalindeki rolünü detaylı incelemek, Orta Doğu'daki diğer ülkeler içinde desteklenen bu tür yapılara karşı teyakkuzda olmak açısından önem arz etmektedir.
Kesnizani Tarikatı ve FETÖ arasındaki benzerlikler
Prof. Dr. Ali Gür/ Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi
Orta Doğu coğrafyası tarih boyunca bir taraftan kültür, medeniyet ve zenginliğin merkezi olurken diğer taraftan da çatışmaların, savaşların ve yıkımların sahnesi olmuştur. Üç Semavi dinin kutsal kabul ettiği Mescid-i Aksa ve kutsal mekanların yer aldığı Kudüs de bu coğrafyanın stratejik merkezini oluşturmaktadır. Orta Doğu farklı dinlerin olduğu kadar farklı mezheplerin de hem çıkış hem de yayılım bölgesidir. Jeopolitik olarak üç kıtanın merkezinde bulunmasının yanı sıra büyük bir enerji üretim merkezi konumunda olması da bu bölgeye olan ilgiyi artırmaktadır. Orta Doğu'da hâkimiyeti ele geçirmek zengin yeraltı kaynaklarına sahip olmanın yanı sıra dini değerler üzerinde de hâkimiyet kurmanın yolunu açmaktadır.
İsrail'in kontrolsüz yayılmacılığı ve masum Filistin halkını vahşice katletmesi İslam dünyasının önünde önemli bir sorun olarak dururken; bir taraftan Şii diğer taraftan Selefi-Harici anlayışların güçlenmesi ve bölge/bölge dışı devletlerin bunları kullanma stratejileri bu coğrafyayı savaş alanına çevirmekte ve sorunu derinleştirmektedir. İsrail, Batı'nın desteğinin yanı sıra asıl gücünü İslam dünyasının parçalanmışlığından almakta ve her geçen gün daha fazla pervasızlaşmaktadır.