Suriye’de Türkiye’nin karşısına tarihi bir fırsat çıkmıştır. Ancak şimdilik başta İran olmak üzere başlatılan fitne, ayrıştırma ve yeniden iç ayaklanma çabaları, muhtemelen 2025’te buna eklenecek yeni aktörlerle; çok daha vahim ve tehlikeli boyutlara ulaşacaktır.Şimdilik her şeyin lehimize gidiyor gibi görünmesi bizi yanıltıp rehavete sürüklememelidir.
Nitekim Batılı devletler de yeni Suriye yönetimi ile ilişkiye geçmiş durumda. Ne yapacağı; açıklamalarına rağmen kestirilemeyecek Trump da Ocak ayında başkanlığı fiilen devralacaktır.
O yüzden Türkiye; zamanı hızlı hareket ederek kullanmak ve değerlendirmek zorundadır.Bugün haliyle dost olarak gördüğümüz Suriye yönetimi ve bileşenlerinin, bir müddet sonra yeni menfaatler üzerinden yeni dostlar edinerek karşı cepheye geçme ihtimalinin de olabileceğini veya böyle bir tercihe mecbur bırakılabileceklerini de önemle dikkate almalıyız.
Bu nedenle İmralı’ya takılmadan ( PKK dahil zaman kazanmaya oynamaları kuvvetle muhtemeldir) ve 2025’te Suriye’deki çok bileşenli yeni yönetim; emareleri görülen tetiklenecek bir ayrıştırmayla kaosa sürüklenmeden PKK-YPG-PYD tehdidi kökünden kazınarak ortadan kaldırılmalı, Irak’taki hataya düşülmemelidir.
Suriye’nin önümüzdeki günlerde dış aktörler tarafından yeniden uluslararası sorun haline getirilmesi - mevcut kışkırtmaları ve hazırlıkları da dikkate alırsak - çok kuvvetli veya kaçınılmaz bir ihtimaldir.Zira Suriye; Talmutçu Siyonizm ve Evanjelik ABD derin yapıları bakımından tartışılmaz değerdedir ve Türkiye’yi bölecek bir kılıçtır.O yüzden Suriye ve yeni yönetimi, rahat ve özgür bırakılmayacaktır. Yeni yönetimin ve içinde barındırdığı yüzlerce bileşenlerinin; süreç içinde kuvvet dengelerini de dikkate alarak yeni dost ve müttefikler edinmesi, bu bakımdan yakın ihtimaldir.
Türkiye; bütün bunları da dikkate alarak stratejik bir akıl ve hassasiyetle hızlı hareket ederek “ deniz yetki alanları anlaşması “ dahil ikili antlaşmalar gerçekleştirerek menfaatlerini garanti altına almalıdır, bu Suriye’nin de her bakımdan çıkarınadır. İsrail, ABD ve Avrupalı malum devletlerin rahat durmayacağını, asıl hedefte olanın da TÜRKİYE oldoğunu herhalde biliyor olmalıyız.
Yetkin DİLEK
Aralık-2024