İtikaf: Bireysel değil, kişisel bir keşif yolculuğu
MAKALE
Paylaş
27.03.2025 22:29
181 okunma
Rabia Yavuz

Hakikat, hiçbir zaman bir kez keşfedilip cebimize koyabileceğimiz bir nesne değildir. O, her daim kendini yenileyen, farklı açılardan yeniden görünür olan bir manzaradır. Bu yüzden gerçek bilgiye ulaşmak isteyen bir insan, her sabah yeniden yola çıkmalıdır. Ezberlerini bozmaya hazır olarak.


İtikaf: Bireysel değil, kişisel bir keşif yolculuğu

Kaldıysa bir soru içimizde

O da birşey:

Nerdedir yerle gök arasındaki ulak,

Nerde biz?

İsmet Özel

Bir insanın hayatındaki en derin devrimler, çoğu zaman gürültüsüzdür. Ne bir çığlıkla başlarlar ne de büyük bir ilanla. Gürültülü kalabalıklar, görkemli törenler, yüksek sesle duyurulan kararlar ya da alkışlarla kutlanan başarılar değildir dönüm noktaları. Gerçek değişim, bir sükûnetin içinde, bir iç sorgunun kıyısında, çoğu zaman yalnızken gerçekleşir. Dışarıya bakan için sıradan bir an olarak görülebilir. Ama içeriye bakan için, o an bir uyanıştır.

İtikaf, kelime anlamıyla bir şeye yönelip kalmak, kendini adamak demektir. Gelenekte ise, Ramazan'ın son on gününde inzivaya çekilerek ibadet ve tefekkürle geçirilen bir arınma sürecidir. Fakat bu ritüelin özünde yatan şey yalnızca ibadet değil, derin bir iç yolculuktur. İnsan, itikafla birlikte dış dünyayla olan bağlarını bilinçli biçimde koparır: sosyal ilişkiler, gündelik alışkanlıklar, sosyal medya tüketimi, alışveriş ve konuşmalar yerini sessizliğe, yalnızlığa ve kendi iç sesiyle baş başa kalmaya bırakır. Hz Muhammed'in İbrahimi bir gelenek olan itikafı peygamberlik öncesi de sonrası da yaptığı bilinmektedir. Yine bir Ramazan ayının son on gününde bir gece, küçük ve karanlık bir mağarada, kalabalıklardan uzak tek başına, hakkı verilmiş soruların aydınlattığı kelimelerle gelen bir sarsıntı... Henüz "peygamber" sıfatını taşımayan bir insan, anlamaya, düşünmeye, kavramaya çalışan bir zihin, belki de yorgun bir kalp... Ve ansızın, insanı ilmek ilmek saran kelimeler: "Oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı bir alaktan yarattı. Oku! Rabbin en büyük kerem sahibidir. Kalemle yazmayı öğretti. İnsana bilmediğini öğretti."

Uyanışın anahtarı

"İnsana bilmediğini öğreten" bir Rab'den söz eder Alak Suresi. İlk tanışmanın cümleleri kısa ve özdür. Bu, insanın temel gerçeğine yapılan bir göndermedir: Cehalet. Ama bu cehalet aşağılayıcı değil, tam tersine öğretici bir cehalettir. Çünkü insana öğreten, onun bilmemesini yadırgamaz. Aksine, bu bilmemeyi bir davet olarak görür. Öğrenmeye, anlamaya, düşünmeye çağrıdır bu. Fakat bir şey öğrenebilmek için önce bilmediğimizi kabul etmemiz gerekir. Bu ise günümüzde ender görülen bir erdem haline gelmiştir. Bu nedenle, Alak Suresi'nin ilk ayetleri, yalnızca bir vahiy değil; aynı zamanda insanlık tarihine yön vermiş bir öğrenme manifestosudur kanımca. Peygamberlik geleneği, burada bir mucizeden çok daha fazlasını müjdeler: Soru sormanın tevazusunu, bilginin aydınlığını, kalabalıkların değil hakikatin sadeliğini ve öğrenmenin özündeki uyanışın anahtarını... Fakat belki de en derin mesaj şuradadır: Bilmediğini bilmek, insanın en sahici uyanışına açılan yoldur.

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Rabia Yavuz

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya