er musibetin bizlere vereceği kritik dersler vardır. Yeter ki bizler ibret almayı ve ders çıkarmayı bilelim. Bu yazımızda COVID-19 virüsünün ülkemizde ve özelde de kamu yönetiminde öğrettikleri dersleri açıklamaya çalışacağız. Her tehdit fırsatıyla beraber gelir, yeter ki tehditleri iyi analiz edip eksiklerimizi görelim ve bunu fırsata çevirmeyi bilelim.
Bilginin gücünü ve saygınlığını öğrendik
Dünyaya korku salan COVID-19 virüsü nedeniyle Ülkemizde de TV ekranlarında çok fazla faydalı tartışma programı yapılmaktadır. Programa katılan konu uzmanı ve alanlarında çok iyi olan Prof. Dr. unvanlı kişilerin mütevazilikleri ve programda bağırış-çağırışların yaşanmaması mutlaka ilgimizi çekmiştir. Yani konuşanın da dinleyeninde bir şeyler öğrenebildikleri programlar yapılabiliyormuş demeye başladık.
Hele programlarda yer alan konuk uzmanların biri birlerine karşı gösterdikleri saygı ve sözünü kesmeden dinleme adabı ile bu alanla şu hoca daha iyi bilgi verecektir tavırları bizlere çok önemli mesajlar vermiştir diye düşünüyorum. Demek ki bilim insanları, neyi bilip neyi bilmediğini açıkça, gocunmadan ve çekinmeden itiraf edebiliyorlarmış.
Meğer bu programlar sayesinde alanında uzman olan kişilerin ben bu konuyu bilmem tavırlarına ne kadar da hasret kalmışız. Konuk uzmanların biri birlerini nezaket içerisinde ve ilgiyle dinlemeleri ile dinlerken ve anlatırken bir şeyler öğrenmeye ve öğretmeye çalışmaları bizleri ciddi bir şekilde şaşırtmıştır. Bu sayede reyting uğruna birinin ak dediğine diğerinin ısrarla kara demesi ve sürekli bağırmasının ne kadar da çirkin olduğunu anlamaya başladık. Demek ki karşılıklı bağrışmadan ve hakaret etmeden de konuşulup anlaşılabiliniyormuş.