Seçim gecesi Amerika’da Ulusal Güvenlik Ajansı ülkenin neredeyse tümünden yükselen konuşmaları her zaman olduğu gibi dinliyordu.
Obama’dan önce kurulumu başlanan bu muazzam sistem Obama döneminde Usema Bin Ladin takip edilirken global düzeyde mükemmel hale getirildi.
Sonunda dünya düzeyinde her anda ne kadar teefon görüşmesi ve internet yazışması yapılıyorsa hepsi aynı anda takip edilebilir hale getirildi.
Bu konuşmalardan birinde terör, silah veya diğer tehdit anlmına gelebilecek kelime geçtiğinde o konuşmayı yapanlar anında kayıt ve takip altına alınmaya başlandı.
Terörizme karşı savaş kılıfı bulunsa da bu totaliter sistem George Orwell’in 1984 romanında tanımladığı Büyük Birader (Big Brother) kavramıyla anlattığı, her ifade edilen düşünceyi, bireylerin her attığı adımı kontrol eden temelinde demokrasiye aykırı bir sisemdi.
Ulusal Güvenlik Ajansı ajanı Edward Snowden bu sisteme duyduğu tepki nedeniyle çaldığı bilgilerle Rusya’ya bu yüzden iltica etmişti.
Gerçi o Rusya’ya gittikten bir süre sonra bu konularda Rusya’nın da ABD’den daha masum olmadığını gördü ama iş işten geçmiş ABDnin sırları Moskova’nın eline geçmişti.
GİZLİ SİSTEM KONTROLDEN ÇIKTI
Bu kısa tarihi şu nedenle anlatım: Bugün Amerika’nın ulusal güvenlik camiası devasa haldedir. Ulusal güvenlik le ilgili 17 adet ayrı devlet kurumu vardır. Bunların toplam bütçesi en son 82 milyar dolara ulşmıştı. Neredyse kontrolsüz büyüyen bu sistemde yüzbinlerce insan çalışıyor. Bunlar kendi aralarında kurdukları resmi olmayan iletişim sistemleriyle birbirleriyle sürekli iletişim halindeler. Hiçbirisi seçilmiş insan olmadığı, üstlerinde demokratik denetim fazla olmadığı halde toplumu kontrol etme ve gerekirse müdahale etme imkalarını ellerinde bulunduruyorlar. Bu gizli Amerika’yı biraz tanımadan ne toplumu ne de devleti anlayamazsınız