BİRLİKTE
MAKALE
Paylaş
21.06.2021 00:13
3 yorum
2.512 okunma
Ali İlkbahar

Bir zamanlar bize ait olanları korumak, yaşamak, yaşatmak için gayret ederdik. Bunları yok kabul edenlere ve yasaklayanlara karşı gönüller bir olur. Kalplerden gelenler çareye dönüşürdü, kaynaşırdık.

Yıllarca Ayasofya’nın Atamız Fatih Sultan’ın cami olarak ibadethaneye getirmesinden çok sonra, ezanı, namazı, cemaati ortadan kalktı, müze oldu. Yeniden ibadethaneye açılması için mitingler yürüyüşler, konferanslar yapıldı. Sevdiklerimiz, takdir ettiklerimizin Ayasofya açılsın dediklerinde çocuklar gibi sevindik. Ellerimiz kızarana kadar alkışlardık. Açılması için dualarımızı eksik etmezdik.

Anlayamadığım binlerce, yüzlerce üyeleri olan vakıflar, dernekler sivil toplum kuruluşları Fatih benim atamdır. Emaneti açılıyor diye tarihi günün teşekkürü, heyecanı, anlamı, yeteri kadar işleyemedik, binlerce üyesi olan kuruluşlar sanal dünyada 200 üyesi bile olmayan ve açılması diyenlerden daha fazla ses getiremedik.

Teşekkür kavuşturana, şükran sempozyumları, toplantıları, anlamı için günler oluşturmadık. Yıllarca hayal kurup ulaşınca hayal kurulduğu günler kadar heyecanlanamadık. Allaha şükür için 2 damla yaş çok az oldu.

1 Mayısta başlayan işçi bayramı adı altında eyleme dönüşen , taksimde ağaçlar kesiliyormuş dendiğinde, olamaz diye sesimizi çıkarttığımızda ağaçlarla hiç ilgisi olmayan  bir eyleme dönüştü.

Taksime bir cami yapılması hayalleri ile büyüyenler sadece açılışta vardı. Sanal dünyada birinci sırada günlerce günlerce olamadık. Kavuşmanın heyecanını yaşamadık. Aksettiremedik. Hatta ne gereği var diyenlere sanal dünyadan bir kelime bile cevap veremedik. Büyük nimetlere kavuşunca heyecanımız, teşekkürümüz, şükranımız küçüldü.

Yakın tarihten Çanakkale’de, milli mücadele’de omuz omuz omuza düşmana karşı savaşanların çocukları, torunları, siz birbirinizin sırtınızda taşırken kuru ekmeği ve hoşaf suyunu paylaşırken aziz şehitlerimiz evlatlarınız, torunlarımız bırak birbirini  sırtında taşımasını yardım yapması birbirine selam bile vermiyor. Selamı bilen, veren yaygınlaştırılmasına gayret edilmesine inananlar da selam konusundaki hassasiyeti ve heyecanı azaldı. Kendine her şeyi veren rabbinin selamını esirger oldu.

Sanal dünyadaki çizgi filmler vs sayısız oyunlarla çocuklarımızı, torunlarımızı kaybediyoruz. Anne baba bir şeyi veremezken, sanal dünyada annenin babanın tanıyamadığı bir nesil yetişiyor. Amelleriyle amel defterimize hayır beklerken kaybettiğimizi, bataklıkta çırpındığını görüyoruz. Esiri olduğu camdan ayrılamıyor. Gerekirse altına yapıyor. Aklı ,fikri allak bullak, hayır, hasenat, yardım, zafer, selam, Ayasofya denilince yüzüne bakıyor.

Büyükşehirlerde komşuculuk can çekişiyor. Karşı komşunun cenazesini bilmeyen komşular var. Ağızları maskeli karşılaştığımızda ya başını eğiyor ya telefonla oylanıyor. Ya da direk  gidiyor. Ne selam ne merhaba vs komşulukta can çekişiyor. Yüksek binalar yüksek değerlerimizi selam, hal hatır sorma hayırda yarışma gibi olanlar bodruma, temele düştü, yok oluyorlar.

Gelin iş işten geçmeden, keşke demeden bütün vakıfları, dernekleri vs. herkesle birlikte

  1. Selam haftası ve yılı
  2. Komşuculuk ve yardımlaşma haftası ve yılı
  3. Gençlik ve uyuşturucuyla mücadele haftası ve yılı
  4. Eğitim ve arkadaşlık haftası ve yılı
  5. Çocuklar ve kardeşlik haftası ve yılı
  6. Aile haftası ve yılı
  7. Evlilik haftası ve yılı
  8. Evlat haftası ve yılı
  9. Yetimler haftası ve yılı
  10. Kültür haftası ve yılı
  11. Sanal dünya haftası ve yılı
  12. Yeniden kurulan dünya haftası ve yılı

gibi konularda yılda veya altı ayda bir ortak bir konu belirleyelim. Buna inanan yaşanmasından şikayetçi olanlar. Olmuyor ne oluyor diyenler hep birlikte ortak konuyu işleyelim. İnsanların gündemine yerleşinceye kadar her imkanla - sanal dünya, oturum, yayın, ziyaretler vs. ne gerekiyorsa bunları yok olmadan tekrar hayatımızda yaşatalım. Selamımı almadı diye üzülme alana kadar devam et durmak yok biz  varız. Yok sayanlara da bu güzelliklerle bir olalım birlik olalım hatırlatalım, unutturmayalım.

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Toplam 3 yorum yapıldı
Muhteşem
Bunları inşallah proje haline getirmek için istişare edelim
Yorum Ekleyen: Mustafa Yıldız     21.06.2021 21:19:34
YERDEN GÖĞE KADAR HAKLISINIZ
BAŞKANIM DAHA ÇOK SESİNİZİ DUYURMAK İNSANLARA FAYDALIMI OLMAK İSTİYORSUNUZ BENCE ŞUAN TAM ZAMANI OĞUZHAN ASİLTÜRK ABİNİN YANINA GİDİN ONA DESTEK OLUN CUMHUR İTTİFAKINI GÜÇLENDİRİN HEMDE ORADA MİLLİ GÖRÜŞ ÇATISI ALTINDA YENİDEN BU MİLLİ MESELELERİ DİRİLTİN İNŞAALLLAH
Yorum Ekleyen: DURSUN PEKER     21.06.2021 13:13:13
Samimiyet
Çok güzel içten bir yazı olmuş. Okurken duygulandım. Ne Ayasofya camii ne Taksim camii ne komşuluk bunlara herhalde gereken önem mi verilmiyor, kibir katsayılarımı yüksek insanların yoksa düşünce ve yaşamlarında samimi mi değiller olması hereken bu yazıdaki samimiyet ve hissiyatı anlayabilmektir.
Yorum Ekleyen: Nurullah     21.06.2021 13:07:34

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya