‘'İslam nefreti'nden sonra ‘'İnsan nefreti' mi var sırada?
MAKALE
Paylaş
26.07.2023 18:56
334 okunma
Sibel Eraslan

İlkin tezler ve kavramlar arasından bir kelime olan ''İslamfobia', İkiz Kuleler faciası sonrasında gelen korkunç hatıralarıyla dolu Irak işgaliyle cisimleşti... ABD işgalinden evvel Baba Bush bir şer ekseni çizmiş ve şer ekseni olarak belirlenen ülkelerin, barbar olduklarını ve Amerikan tipi yaşam tarzının karşıtı olarak ölümcül cezalara çarptırılmaları gerektiğini deklare etmişti... Batılı olmayan herkes korku içindeydi.

Sonuç; korkulandan, tahmin edilenden, çekinilenden çok daha ağır geldi... ABD Irak'ı yerle bir ederken, Iraklıların hayatını hiçe saydı, Iraklıların insan onurunu ezdi geçti... Ebu Gureyb gibi işkenceleriyle namlanmış bir hapishanenin içinden akla hayale gelmeyecek tecavüz ve işkence görüntülerini tüm dünyaya yaydı... Bu hem gözdağıydı, hem de cezanın ve işkencelerin, toplumsallaştırılmasıydı, çünkü hepimiz acı çekiyorduk, özellikle ırzına geçilmiş kadınların haberlerini her gece seyrederken, çengele takılmış insanları izlerken, tüm insanlık cezalandırılıyordu...

Bunu niçin bu şekilde yapıyorlar diye çok düşünüp tartıştığımızı hatırlıyorum o günlerde... Daha sonrasında, Batı'da ve Batılı gibi yaşayan Müslümanlara karşı da ayrımcılık, aşağılama, fiili saldırı, cinayet gibi mütecaviz eylemler dalga dalga yayılmaya başlayınca anlayacaktık... Anlayacaktık ki, tüm Müslümanlar, potansiyel suçluydu, tüm Doğulular, tüm Güneyliler, tüm beyaz renkli tene sahip olmayanlar, aslında şer eksenindeydi...

İkiz Kuleler faciasından sonra Müslümanlar ve İslam, nefret objesi halinde cisimleşmişti...

İslamfobia sadece bir din olarak İslam'dan nefret etmekten ibaret değil, alaşımında, ona en kötü insanlık suçlarını rahatlıkla işletebilen karanlık bir gazap var: Irkçılık...

Aydınlanma sonrasında özellikle Avrupa merkezci bakışın inşa ettiği bir kavram olarak 'barbar'; Batılılaşmamış toplumlar için kullanılıyordu. Bir indirgeme, uzaklaştırma, öteleme olduğu kadar, iğrenme ve tiksinme duygularını da içeren bu kavramsallaştırmaya zaman zaman acıma, zaman zaman kurtarma işgüzarlıkları da ekleniyordu. Söz gelimi; Rudyard Kipling'in veya Narvel'in günlüklerini okuduğunuzda, Avrupalıların gittikleri her yere medeniyet götürdüğünü zannedersiniz. 'Robenson Krizi' olarak da isimlendirilen bu tavır, ismini da aldığı ıssız adadaki Robenson ve cahil kölesi Cuma arasındaki aydınlatma hikâyesinde olduğu gibidir... Batılılar yani medeniler ile batılı olmayan yani barbarlar arasındaki bir perspektiftir bu. Bu misyon gereği; Fransızlar Afrika'yı, İngilizler Hindistan'ı, Hollandalılar Endonezya ve Malezya'yı işgal ederken, sömürgeleştirirken, aslında medeniyet götürdüklerini iddia ediyorlardı. ABD'nin Afganistan'a özgürlük, Irak'a demokrasi götürürken yüz binlerce insanı katletmesi örneğinde olduğu gibi... Barbarlardı neticeten...

 

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya