"Bu televizyon kanallarının kimler olduklarını, amaçlarının ne olduğunu ve genç beyinleri nasıl yıkadıklarını sonraki yazımda kaleme alacağım."
Perşembe gün yayımlanan yazımın son cümlesi bu oldu.
Yazı yoğun ilgi gördü.
Okuyucuların neredeyse tamamının talebi şuydu;
"Ne olur hocam konuyu gündemde tutmaya, hakkında yazmaya ve her yerde konuşmaya devam edin."
Şüpheniz Olmasın...
Vatandaşın isteğini çok iyi anlıyorum, zira onlar bizleri kendilerinin sesi, duygularını dile getiren sözcüsü olarak görüyorlar.
Vatandaşın endişesini de haklı buluyorum çünkü koca Anadolu'da böylesi hayati bir konunun yazanı, çizeni, konuşanı, konuyu gündeme getireni bir elin parmaklarını geçmiyor.
Olsun varsın, biz bize yeteriz ve merak etmeyin biz sözümüzün eriyiz...
Son nefese kadar yazmaya, anlatmaya, son nefese kadar konuşmaya, savaşmaya yeminliyiz...
Dönelim konumuza.
Platform...
Son zamanlarda tüm dünyada dijital yayın yapan medya kuruluşları türemeye başladı.
Bu kuruluşlar "platform" adı altında birleştiler ve girebildikleri ülkelerde televizyon kanalları ile yarışan yayınlar yapmaya başladılar.
Birçoğu proje olan bu platformlar ülkemizde de lisans alarak yayınlarına başladılar.
Başlangıçta tehlikesi fark edilmeyen bu yayınlar öyle bir noktaya geldi ki özellikle gençler arasında seyredilme oranı tüm televizyon kanallarının önüne geçti.