İran 1923’e kadar yaklaşık 900 yıl Türk devletlerinin hâkim olduğu bir ülkeydi. Türk hâkimiyeti İran’ın bugünkü dini yapısını da belirledi. 1501’de Safevi Devleti’nin kurulmasına kadar küçük mahalli beylikler tarafından temsil edilen Şiilik, Safeviler ile birlikte İran’ın resmi mezhebi hâline geldi
10. yüzyılın başlarında Gazneliler'in İran'da hâkimiyet kurmasından 20. yüzyılın başlarına kadar bazı dönemler haricinde bu ülkede hâkim olan unsur Türklerdi. İran'da Türk hâkimiyeti ilk olarak Gazneliler'le başladı. 1040'taki Dandanakan Muharebesi'nden sonra Büyük Selçuklular kısa sürede İran'ın büyük bir bölümünü ele geçirdiler. Büyük Selçuklular'dan sonra İran'da Türk atabeylikleri ve yine bir Türk devleti olan Harizmşahlar hüküm sürdüler. 13. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren ise İran'da Moğol hâkimiyeti başladı. İlhanlı Devleti'nin 14. yüzyılın ortalarında sona ermesinden sonra Celayirli Devleti kuruldu.
Timur, 14. yüzyılın sonlarında İran'ı da ele geçirdi. Timurlu hâkimiyeti 15. yüzyılın ortalarında Güneydoğu Anadolu'da yaşayan Karakoyunlu Türkleri tarafından sona erdirildi. Karakoyunlular'ın İran'daki hâkimiyetlerine de 1467'de Diyarbakır bölgesinde yaşayan Akkoyunlu Türkmenleri son verdi. Akkoyunlu Devleti de yine Anadolu'dan giden Türkmen aşiretleri tarafından sona erdirildi. 1501'de İran'da Safevi Devleti kuruldu.
1501'de Safevi Devleti'nin kurulması, İran tarihi için dönüm noktasıdır. Safevi Devleti'nden önce çoğunluğu Sünni olan İran, bu dönemde devlet eliyle Şiileştirildi. Türkiye'nin en önemli tarihçilerinden Tufan Gündüz, Safeviler'le ilgili araştırmalarında bu süreci teferruatlı olarak anlatır.
Safevi askerleri.
ŞEYHLİKTEN ŞAHLIĞA
Türk kökenli bir hanedan olan Safevi adı, Erdebil tekkesinin şeyhi Şeyh Safiyüddin'den gelir. Şafii mezhebinden olan Şeyh Safiyüddin gençliğinde Şeyh Zahid-i Gilanî'ye bağlanmış, Erdebil'de kurduğu tekke kısa sürede hürmet edilen bir yer olmuştu. 1334'te Şeyh Safiyüddin'in ölümünden sonra tarikatın başına önce oğlu Sadrüddin, daha sonra da torunu Hoca Ali geçti. Hoca Ali'nin Şiiliğe temayülü tarikatın mahiyetini değiştirdi.
Hoca Ali'den sonra tarikatın başına sırayla Şeyh İbrahim ve Şeyh Cüneyd geçti. Şeyh Cüneyd, Erdebil'den uzaklaşmak zorunda kalınca Anadolu'ya ve Suriye'ye gidip Türkmenler arasında yeni müritler topladı. Akkoyunlu Uzun Hasan Bey'in kız kardeşi Hatice Begüm ile evlendi. Ancak siyasi bir güç olmaya kalkınca 1460'ta Şirvanşahlar ile yaptığı savaşta öldürüldü.