Taşların Ağaçların Konuşmasına Ramak Kaldı
MAKALE
Paylaş
13.04.2025 23:51
703 okunma
Seyithan Kaya

(SİYONİST YAHUDİLERI TANIMAK İÇİN LÜTFEN

 DİKKATLICE SONUNA KADAR OKUYUNUZ)

Coğrafyamıza kirli ayakları bastıkları günden beri yaşadığımız bu mübarek beldeleri kana boğan,  her gün şehirleri bombalayarak yerle bir eden on binlerce masumu katıl eden ve bunu alışkanlık haline getiren bir vahşi Siyonist korsan terör yapılaması olan İsrail ile karşı karşıyayız.

Bu ABD nın gayrimeşru şımarık çocuğu İsrail denilen korkunç şeyin, kendisinden başka her şeye düşman ve kendisi uğruna her şeyi yok etmeye hazır bir çılgınlık ve vahşet makinesi olarak dizayn edildiğini artık herkes görmeli ve anlamalıdır.

İnsanlık vasfını yitiren bu aşağılık mahlûkların özeliklerini kendi uydurdukları kitaplarında ve bizzat onlara öncülük eden şahısların vaatlerinde ve söylemlerinden beraber dinleyelim:

Onlara göre kendilerinden olmayan insanları öldürmek ibadettir,

Yahudi olmayan birisinin malı, onu ilk bulan Yahudi’nindir,

Yahudiler bütün ırklardan üstündür, Diğer milletlerin tohumu hayvan tohumudur. Vb.

Bu sapık fikirlerin kaynağı nerde gelir değersiniz? Gelin beraber irdeleyelim.

Bunlar Allah'ın kitabı Tevrat’ı değiştirerek, tahrif ederek bir vahşet kitabı haline getirdiler.

Muharref  (tahrif edilmiş) Tevrat la Siyonistler bakın ne vahşetler sergilemektedirler:

Bilindiği gibi Siyonizm "üstün ırk" esasına dayanmakta ve bütün dünyaya hâkim olmayı ana gaye olarak almış bulunmaktadır. Bunun gerçekleşmesi için, Siyonizm’ in temel kitabı olan KABBALA, dünya hâkimiyetinde temel esas alınmıştır.

KABBALA’ nın ise 3 önemli uyarısı vardır.

Bunlar:

1 GİZLİLİK

2 İTAAT

3- HAHAMLAR VE KABBALA TARAFINDAN KONULAN KURALLARA KESİN OLARAK BAĞLILIK.

SİYONİSTLERİN İDEALLERİ;

1. KUTSAL (VAADEDİLMİŞ) TOPRAKLAR VE DÜNYA KRALLIĞI;

Muharref  (tahrif edilmiş) Tevrat’tan geçen emirler:

"O zaman Rab bütün milletleri önünden kovacak ve sizden büyük kuvvetli milletlerin mülkünü alacaksınız,

Ayak tabanınızın bastığı her yer sizin olacak.

Sınırınız çölden Lübnan`dan ırmaktan, Fırat ırmağından garp denizine kadar olacaktır.

Önünüzde kimse duramayacak, Allah`ınız Rab size `dediği gibi dehşetinizi ve korkunuzu ayak basacağınız bütün diyar üzerine koyacaktır". (Tevrat, Tesniye Bölümü, n/25)

Hahamlar Tevrat`a sapık üstün ırk inançlarını eklerken, bu ırkın yaşayacağı toprakların sınırlarını çizmeyi de unutmamışlardır.

Onlara göre Allah, Yahudilere Kenan diyarını vaad etmiştir. Yahudi dünya hakimiyeti  gerçekleşmeden Önce, bu topraklarda sadece Yahudilerin yaşadığı bir devlet kuracaktır. Bu devlet büyük dünya krallığının merkezi ve idare yeri olacaktır.

"Ve o kralların günlerinde göklerin Allah (Yehova) ebediyen harap olmayacak bir krallık kurmak ve onun hâkimiyeti başka bir kavme bırakılmayacak ancak bu krallıkların hepsini o parçalayacak ve bitirecek." (Daniel Bölümü, 2/44)

Bu dünyada krallığı, bu krallığın merkezi olacak olan vaat edilmiş topraklar bunların nasıl ele geçirileceği Tevrat`ta ayrıntılarıyla anlatılmıştır.

Vaat edilmiş toprakların sınırlarını belirten Tevrat ayetleri şu şekildedir:

"Ve senin gurbet diyarını bütün Kenan diyarını, sana ve senden sonra zürriyetine ebedi mülk olarak vereceğim. Bütün bu memleketleri sana ve zürriyetlerine vereceğim ve senin zürriyetini göklerin yıldızları gibi çoğaltacağım." (Tevkvin Bölümü,17/8)

"Üzerinde yatmakta olduğun diyarı sana ve senin zürriyetine vereceğim ve senin yerin tozu gibi olacak ve garba ve şarka ve şimale ve cenuba yayılacaksın ve yerin bütün kabileleri sende ve zürriyetinde mübarek kılınacaktır." (Tevkvin Bölümü, 28/13-14)

"O günde Rab Abramla ahdedip dedi: Mısır ırmağında büyük ırmağa Fırat ırmağına kadar bu diyarı. Kendileri  ve Kenizzileri ve Kadmonileri ve Hititleri ve Perizzileri ve Refaları ve Amorileri ve Kenanlıları ve Girgaşileri ve Yebusileri senin zürriyetine verdim." (Tekvin Bölümü, 16/18)

"Ve Kızıl Deniz`den Filistinlilerin denizine kadar ve çölden ırmağa kadar sana hudut koyacağım, çünkü memleketin ahalisini elinize vereceğim," (Çt/ag Bölümü, 23/31)

"O zaman Rab bütün milletleri önünüzden kovacak ve siz büyük ve kuvvetli milletlerin mülkünü alacaksınız. Ayak tabanınızın basacağı her yer sizin olacak, sınırınız çölden ve Lübnan`dan, ırmaktan, Fırat ırmağından garp denizine kadar olacaktır.

Önünüzde kimse duramayacak, Allanınız Rab size söylediği gibi, dehşetinizi ve korkunuzu ayak basacağınız bütün diyar üzerine koyacaktır." (Tesniye Bölümü, 12/25)

Yahudiler asırlardır Mesih`in gelip kutsal toprakları tamamen ele geçireceğine ve Yahudi dünya hâkimiyetini tamamen kuracağına inanmaktadırlar.

1948`de İsrail Devleti`nin kuruluşunun Yahudilerce "Meshinin ayak sesleri" olarak değerlendirilmesi bu inancın ne denli gizli olduğunu gösteriyor.

Bu batıl inanışlara Yahudiler sıkı sıkıya bağlıdırlar. Yahudi liderleri defalarca kutsal topraklardan bahsetmiş, asıl hedeflerinin bu toprakları ele geçirmek olduğunu belirtmişlerdir.

Theeodor Herzl (1887) :

"Kuzey sınırlarımız Kapadokya`daki (Orta Anadolu) dağlara kadar dayanır. Güneyde de Süveyş Kanalı`na. Sloganımız, David ve Solomon`un Filistin'i olacaktır."

David Ben Gurion (1948) :

"Filistin`in bugünkü haritası İngiliz manda yönetimi tarafından çizilmiştir. Yahudi halkının gençlerimizin ve yetişkinlerimizin yerine getirilmesi gereken bir başka haritası vardır. Nil`den Fırat`a kadar."

Devlet Başkanı Ben Gurion`un İsrail`in ilanı sırasındaki beyanından:

"Görüldüğü gibi Türkiye`nin de bir bölümünü içine alan kutsal toprakları ele geçirmek, Yahudilerin bugün Önem verdikleri kutsal amaçlarından birisidir. İsrail ordusu bu amaç için savaşmaktadır."

1837`de yayınlanan Siyonist yayın organı Die Welt gazetesi. Sion Yıldızı, yıldızının içinde yer alan harita, Yahudilerin ele geçirmeye çalıştıkları ve arada Türkiye`nin de bulunduğu "Vaat edilmiş Toprakları" göstermektedir.

Die VVeltt`in anlamının "Dünya" olması ise Yahudilerin sadece vaad edilmiş topraklarla yetinmeyeceğine işarettir.

"İşte benden miras olarak Sam milletleri mülkü olarak yeryüzünün uçlarını vereceğim." (Memurlar Bolümü, 2/8)

"Ben dedim, siz ilahlarsınız ve hepiniz yüce olanın oğullarısınız. Kalk ey Allah yeryüzüne hükmet. Zira milletlerin hepsine sen vâris Olacaksın." (Memurlar Bölümü, 82/6-8)

2. KİN VE NEFRET

"...Ve onlardan nefret ettim ve dedim: Siz onların topraklarını miras olarak alacaksınız." (Tevrat, LevMier BBölümü, 20/24)

"...Rabbin sözü: Çünkü hükmün milletleri toplamaktır, ta ki, ülkeler üzerine gazabımı, kızgın Öfkemin hepsini dökmek için onları bir araya getireyim; çünkü bütün dünya kıskançlığımın ateşi İle yutulacaktır." (Tevrat, Tsefenya Bölümü

Fanatik hahamlar, Tevrat`ı değiştirirken, kendilerinin üstün ırk olduğu düşüncesinin yanı sıra, diğer bütün milletlere karşı kin, nefret ve intikam hislerini de Yahudi dinine sokmuşlardır. Bu kine dayalı sapık ideoloji, tarih boyunca, Yahudilerin, sayısız katliam ve vahşet eylemi yapmalarına sebep olmuştur.

3. VAHŞET

"Ve Allah`ın Rab onları senin önünde ele vereceği ve sen onları vuracağın zaman; onları tamamen yok edeceksin; onlarla ahdetmeyeceksin ve onlara acımayacaksın." (Tevrat Tesniye Bölümü, 7/3)

"Şimdi git... Onların her şeylerini tamamen yok et ve onları esirgeme; erkekten kadına, çocuktan emzikte olana kadar hepsini Öldür." (Tevrat, I.Samuel Bölümü, 15/3)

Değiştirilmiş, tahrif edilmiş Tevrat`ın içerdiği emirler, bildiğimiz dini kitaplardaki öğretilerden çok farklıdır.

Asıl dinin emirleri adalet, sevgi, iyilik ve hoşgörü iken, Tevrat, pek çok sapıklığın övüldüğü ve emredildiği bir vahşet kaynağıdır. ,Ensest (aile içi cinsel ilişki), tecavüz, insan katliamı, işkence, üstün ırk inancı gibi pek çok sapkın görüş ve emirler Tevrat'ın içeriğini oluşturmaktadır.

Bu, kuşkusuz orijinal Tevrat'ın içinde olmayan fakat sonradan eklenmiş bölümlerden kaynaklanmaktadır.

Tevrat`ın büyük bölümünü yazanlar, Yahudi toplumunu bugün olduğu gibi Hz. Musa`dan  sonraki dönemlerde de yönetmekte olan Kabbalist hahamlardır.

Yahudilerin üstün ırk oldukları ve onlara ait olan dünyanın diğer milletler tarafından gasp edildiği inançlarının temelini Kabbala oluşturmaktadır.

Hahamların, Kabbala`nın içerdiği bu sapkın inanışlara olan bağlılığı, Tevrat’ı da bu görüşler doğrultusunda bozmalarına yol açmıştır.

İşte bu tahrifat, vahşeti Yahudi dininin bir gereği haline getirmiştir.

Hahamlar fanatik ve sadist görüşlerinin tümünü Tevrat`a ustaca yerleştirmişlerdir. Bu sayede Yahudi dininin emirleri, asırlardır süren bir kin ve nefreti ve akıl almayacak katliamları içermektedir:

"İşte benden ve miras olarak sana milletleri, mülkün olarak yeryüzünün uçlarını da vereceğim. Onları demir çomakla kıracaksın; bir çömlekçi kabı gibi onları parçalayacaksın."(Tevrat, Mezmurlar Bölümü 2/8-9)

"Ve Allah`ın Rabbin sana teslim edeceği bütün kavimleri bitireceksin, gözün onlara acımayacak. (Tevrat, Tesniye Bolumu, 7/16)

4. YAKMA

"Onları ateş yakacak. Alevlerin elinden canlarını kurtaramayacaklar." (Tevrat, İşaya 47/14)

Tevrat`ın "acıklı ölümlerle ölecekler" (Yeremya Bölümü, 16/4)

İfadesinde anlattığı işkencelerden birisi de insanları yakarak öldürmedir.

Tarihte Siyonistler fırsat bulduklarında bu korkunç yöntemi uygulamışlardır ve şimdide fillinsin de çocuk, kadın, yaşlı demeden bu yöntemi uygulamaktadırlar.

5. KAN İÇME:

"Et yiyin ve KAN İÇİN yiğitlerin etini yiyeceksiniz ve dünya beylerinin KANINI İÇECEKSİNİZ... SARHOŞ OLUNCAYA KADAR KAN İÇECEKSİNİZ" (Tevrat, Hezekiel Bölümü 39/18-20)

Bu sapık adet asırlardır bir kısım fanatik Siyonistler tarafından uygulanmaktadır.

Bazı bağnaz Yahudi kollan, Tevrat`ın insan kanı içme ve insan boğazlama konusundaki emirleri doğrultusunda, sayısız insanın kanlarını almak için öldürmüşlerdir:

"Onları kasaplık koyunlar gibi ayır ve öldürme günü için

Onları hazırla." (Tevrat, Yeremya Bölümü, 12/3)

"Et yiyin ve kan için yiğitlerin etini yiyeceksiniz ve dünya beylerinin kanını içeceksiniz... Sarhoş oluncaya kadar kan İçeceksiniz." (Tevrat, Hezekiel Bölümü, 39/18-19)

6. MİKROP HARB

"Ve onun içine veba ve sokaklarına kan göndereceğim ve çepeçevre onun üzerine gelen kılıçla içindeki yaralılar düşecekler ve bilecekler ki ben Rabbim." (Tevrat, Hezekiel Bölümü, 28/23)

14. yüzyılda Avrupa`da çok büyük Ölümlere sebep olan veba salgınları yaşandı Özellikle Almanya`da 1348-1349 yıllan arasında vebadan ölenlerin sayısı oldukça arttı.

Bu durum karşısında Papaz Clemens VI. Von Avignon vebanın nereden kaynaklandığını öğrenmek ve hastalığın yayılması karşısında tedbir almak için soruşturma açtı ) Soruşturma sonucu gerçek bir vahşeti ortaya koyuyordu:

Milyonlarca insanın ölümüne neden olan vebayı Yahudiler kasıtlı olarak yaymıştı. Vebayı yaymak için kuyu sularına veba mikrobu atmışlar ve Yahudi olmayanların evlerinin duvarlarına içinde veba mikrobu bulunan mürekkep sürmüşlerdi.

Nitekim bir Alman Yahudi'si yine zengin bir Yahudi olan Hanovre`li Salomon`un oğlu Aaron`dan Hanovre şehrinin kıyılarına  atılmak üzere üç yüz  tane içinde veba mikrobu bulunan zehir torbası aldığını ve bunlarla hem şehrin kıyısını hem de diğer bazı şehirlerin kuyularını zehirlediğini İtiraf etmişti.

SİYONİSTLER HRİSTİYANLIĞIDA DEĞİŞTİRDİLER KENDİ GELENEKLERİNİ HIRİSTİYANLIĞA SOKTULAR:

HAÇ: Hıristiyanlığa sonradan sokulmuş KABBALA kökenli bir semboldür.

KATEDRAL VE KİLİSELER: KABBALA kökenli sembollerle doludur.

ÜÇLEME (TESLİS) İNANCI: Hıristiyanlığa sokulan KABBALA`ya dayalı bir öğretidir.

VAFTİZ, NOEL BAYRAMI, PASKALYA KABBALA kökenlidir.

Yukarıda açık bir şekilde görülmektedir ki, nefsine esir olup şeytana uyan insanların bütün dünyaya hâkim olma hırs, arzu ve idealleri asırlardan beri mevcuttur ve zamanla bir inanç halini almıştır.

İnançlarının özü buna dönüşmüştür. Yani "DÜNYAYA HÂKİM OLMA" onların dini haline gelmiştir. Ve işte tarihin derinliklerinden gelen bu çalışmalar üç bin yıllık bir gelişme göstererek bugünkü halini almıştır.

İşte üç bin yıl önce, nefislerine esir olarak ve şeytana uyarak önce Cenab-ı Hakkın, Musa (A.S)`a gönderdiği Hak Kitap TEVRAT’I sonradan da yine Cenab-ı Hakkın, İsa (A.S)`a gönderdiği Hak Kitap İNCİL`İ arzularına uygun şekilde değiştirenler o günden beri babadan oğulla ve nesilden nesille kendi üstün ırk fikirlerini ve bunun esas gayesi olan "DÜNYA HÂKİMİYETİ”Nİ gerçekleştirebilmek için zamanla üç bin yıllık sürede büyük bir gelişme gösterdiler.

Öyle ki, bilhassa son dört yüz yıl esnasında, ABD`nin keşfinden sonra oradan getirdikleri altınlarla, İngiltere, Portekiz, İspanya ve Hollanda uzak denizlere açılabilecek gemiler inşa ettiler ve böylece Amerika, Asya ve Afrika`nın zenginliklerini sömürmeye başladılar.

Avrupa`da SERMAYE BİRİKİMİ arttı ve FAİZ`in yayılması ve KAPİTALİST NİZAMIN geliştirilmesi ve yayılması suretiyle "çok büyük paralar" ellerine geçirdiler. Zamanla bunlar büyük bankalar haline geldiler. Ve bütün Dünya Ekonomisini kontrolleri altına almaya başladılar.

Astronomik ölçülerde zenginleşen bu kimseler zamanla sadece Ekonomik hayatı değil, bütün dünya ülkelerinin siyasi yönetimlerini de kontrolleri altına almaya başladılar.

Büyük sanayi kuruluşlarını, Medyayı ve en büyük dünya haber ajanslarını, Stratejik araştırma enstitülerini ve buna benzer çok sayıda alanları kontrolleri altına aldılar.

Ayrıca en büyük Avukatlık ve Hukuk bürolarını kurdular. Ve nihayet yavaş, yavaş bütün dünyayı yöneten ve kısa adı GDD olan "Gizli Dünya Devleti'ni kurdular.

Ve bu GDD vasıtasıyla bugün bütün dünyayı yönetecek bir noktaya geldiler. Gittikçe artan bir kontrol gücüyle bütün dünyayı yönetmektedirler.

Amerika ve Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada özelikle ekonomik gücüyle seçimlere müdahale ederek istediği hükmetti başa getirir. İstemediği hükmetti ise askeri darbeler dâhil çeşitli yollarla alaşağı ederler. Bu şekilde devlet yöneticilerini avuçlarının içine alarak bizzat devleti yönetirler.

Tıpkı ABD başkanları gibi.  Çünkü Amerika da Yahudı lobisi her yönüyle çok güçlü onların onayı olmadan bırakın devlet başkanı olmak aday dahi olamasın. Kısacası Amerika devletini onlar yönetiyor.

Dünyada kendi aleyhlerine olabilecek hiçbir olay ve oluşuma müsaade etmezler. Bu konuda bir adım atılırsa acımasızca üzerine giderek saf dişi ederler.

Evet, Bunlar ele geçirdiği güçle kan dökerek zülüm yaparak dünyaya şekil ve istikamet veriyorlar. Ancak zülüm ile abad olunmayacağını gerçeğini görmezden geliyorlar.

Bütün bu vahşet ve zülüm ile dünyayı özelikle İslam coğrafyasını kan deryasına çeviren vahşi mahlûkların sonu çok yakın.  Çünkü taşların ve ağaçların konuşmasına ramak kalmıştır.

Zira ahir zaman Peygamberi (asm) şöyle buyuruyor:

“Müslümanlar, Yahudilerle harp etmedikçe kıyamet kopmayacak. Harp olacak ve Müslümanlar onları yenip öldürecekler. Öyle ki, Yahudiler ağaç ve taşların arkasına saklanacaklar, o ağaç ve taşlar konuşarak, 'Ey Müslüman, ey Allah’ın kulu, arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür.' diyecek. Sadece garkad ağacı haber vermeyecek, çünkü bu ağaç, onların ağacıdır.” (Ennihaye, cilt 1, shf. 87, 103, 104, 117; İbni Mace, cild: 2, shf: 1363; Müslim, cild: 4, s. 2239)

Hadislerde Müslümanların Yahudilerle savaşacakları açık bir dil ile bildirilmiştir. Bu savaşta Müslümanların saldırgan taraf olmayacağını da hadislerin metninden anlamak mümkündür.

Müslümanlar davalarında haklı bulunacaklardır. Bundan dolayı Müslümanlar; Müslüman olsun gayri Müslim olsun dünya kamuoyunu arkalarına alacaklardır.

Hadiste taş ve ağacın konuşması, insanlığın ortak vicdanına, yani dünya halklarının ortak sesine teşbihtir.

Demek, dünya kamuoyu Yahudileri tasvip etmeyecektir. Ancak Yahudileri saldırganlıklarında tasvip eden, onlara destek veren, onları koruyan ve kollayan ve onlar adına savaşan bir kavim olacaktır.

Bu kavim, istikbali çok net gören Peygamber Efendimiz (asm) tarafından “garkad ağacı” olarak tasvir ve teşbih edilmiştir.

Hadiste geçen ġarḳadin lafzî ve metaforik anlamları üzerinde mukayese ve değerlendirmeler yapıldığında Ortaya çıkan neticeye göre, Yahudilerin arkasında saklandığı ġarḳadin alegorik ve metaforik olarak, sinema/görsel medya ile soyağacı/nüfus kütüğü gibi hususları simgelediği de anlaşılmaktadır.

Son söz olarak; Mazlumun zalimden alacağı intikam, zalimin çektirdiği azaptan daha çetin olacaktır. Rabbimin azabı üzerinize olsun Allah azgın kavimleri nasıl helak ettiyse bunlarında akıbeti aynı olacak.

Âmin diyen Mazlumların duaları arşa yükseldi bile.

Selam ve duayla.

SEYİTHAN KAYA

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya