Geçen hafta bayraklar asıldı... Törenler yapıldı... Nutuklar atıldı... 15 Temmuz hain darbe girişimi lanetlendi... Gaziler anıldı... Şehitlere Fatiha'lar yollandı.
Darbeye, demokrasiye ve o geceye ait çok şey söylendi.
"Söylenmedik söz kaldı mı?" diye soracak olursanız;

Evet... Kaldı... Hem de hayli fazla.
Örnek mi dediniz... Cemil Çiçek'i dinleyelim:
- O gece... 15 Temmuz gecesi ben Meclis'teydim... Şimdi açık konuşalım, 'Ben o gece Meclis'teydim' diyenlerin çoğu ya yoktu ya da ortalık aydınlandıktan sonra Meclis'e geldiler... Böyle zamanlarda ucuz kahramanlık yapanlar çok oluyor.
***
Tarihe ışık tutmak
Konuşulmayan... Halının altına süpürülen çok şey var... Cemil Çiçek ile onları konuştuk... Hepsini değil, birazını.
Cemil Bey, dedi ki:
Binali Bey, Başbakan'dı... Ona bir öneride bulundum... Tarihe ışık tutmak adına, darbe gecesi, Meclis'e kimin hangi saatte geldiğine bir bakın.

Sabahın 5'inde değil... Gece saat 11'de, 12'de... Darbenin istikameti henüz belli olmadan Meclis'e kimler geldi acaba?
Ben bunu 27 Nisan'da da gördüm... Kahramanlık edip, bugün bağırıp çağıranların çoğu, 'O gece ne oldu?' diye bir soru bile sormamıştır.
Sabah ola hayır ola... Böyle dönemlerde çakma kahramanların genel söylemidir.
Sabah olacak... Devir nereye dönerse, orada vaziyet alacak.