“Bileti kesilmiş ama hareket saati belli olmayan bir yolcudur insan.”

Ne güzel söylenmiş bir söz! Hepimiz aslında bu dünyanın garip yolcularıyız. Yolculuğumuzun biletini doğduğumuz gün teslim aldık. Ama ne zaman kalkışa geçeceğimizi, hangi durakta inmeye davet edileceğimizi yalnızca Rabbimiz biliyor.

Bizim medeniyetimiz, bu hakikati hiç unutmamamız gerektiğini hatırlatır. Mezar taşlarımız bile “Her canlı ölümü tadacaktır” (Ankebut, 57) ayetini haykırır. Yunus Emre’miz, “Mal da yalan mülk de yalan / Var biraz da sen oyalan” diyerek faniliği gönüllere nakşeder.

İnsanoğlu, bu dünya yolculuğunda ne valizine sığdırdığı servetle, ne makamla, ne de şöhretle övünebilir. Asıl azık, salih amellerdir. Çünkü biletimiz hazırdır, trenin kalkış saati ise gizlidir. Ve bizden istenen tek şey, hazırlıklı olmaktır.

Atalarımızın, “Dünya bir konak, ahiret ise asıl menzildir” deyişi, işte bu derin idrakin ifadesidir. Bugün varız, yarın yokuz. O yüzden bize yakışan, gönül kırmamak, iyilikte yarışmak, şükretmek ve sabretmektir.

Rabbim, yolculuğumuzu hayırla tamamlamayı, son nefesimizi imanla vermeyi ve ebedî menzilde sevdiklerimizle birlikte buluşmayı nasip etsin.

Âmin.

23.09.2025

Hasan Günay