Sumud Filosu gibi insani direnişler sadece bölgesel değil, küresel bir anlam taşıyor. Dijital çağda, manipülasyon ile elde edilen ayrıcalıklı sınıfın gücü zayıflıyor; yeni bir direniş dalgası yükseliyor. İnsanlar ortak vicdanın sesine kulak vererek topluluktan, topluma evriliyor. Henüz erken bir dönemini yaşasak da bilginin yayılımı ve analizi tüm sansür ve baskılara rağmen kişiselleşme sürecinde.

Uluslararası ilişkiler disiplininde aktör düzeyinde analizler yapılır. Nedir aktör düzeyinde ilişki kavramı? Klasik dönemde aktörler sadece devletlerdi. Modern dönemde ise artık ulus üstü yapılar olarak adlandırılan uluslararası örgütler, küresel ölçekte yatırımları olan ulus üstü şirketler, uluslararası faaliyet gösteren vakıf ve dernekler de bir aktör olarak ele alınmaktadır. Kurumsal aktörlerden başkaca devlet ve hükümet başkanları ile dış işleri yetkilileri de aktör olarak analiz edilir.
Ortaya çıkan bir fırsat ya da krizin daha öncesinde tedbir almak kadar ani gelişen durumlarda da kriz yönetimi önemlidir. Bir karar vericinin kararları, yaşanan ya da yaşanmakta olan süreci bitirebileceği gibi daha zor bir pozisyona da çekebilir. Karar verme sürecinde danışmanlar ve eldeki datalar oldukça önemlidir.
Bu noktaya kadar teknik bilgiler ışığında konuşulması gerekenleri özetlemeye çalıştım. Politika yapım sürecinde en önemli mesele karar vericinin karakteri ve ruh halidir. İçinde bulunduğumuz dünyada devlet yönetimleri çoğunlukla demokratik seçimler yolu ile yönetim meşruiyeti elde etmektedir. Yönetimde meşruiyetin seçim başarıları ile ölçüldüğü günümüzde, kitlelerin oy verme davranışlarını etkilemek siyaset kurumu için oldukça önemli bir kaygı alanı olmaktadır. Her ne kadar toplumsal hareketlerin ve siyaset sosyolojisinin katı kuralları bulunsa da nihayetinde "insan rasyonel davranmaktadır" kuramı çağımızda işlevsiz durumdadır.