Kırk yıldır terörle mücadele eden bir ülkeyiz.
Dile kolay, tam 40 yıl.
Ben de mesleğimden dolayı tamı tamına 40 yıldır bu mücadelenin içindeyim.
Süreç içinde bugüne kadar birçok olay yaşadım, birçok siyasi kriz, birçok açıklama gördüm ancak geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı açıklamadan daha sertini görmedim.
Bu tarihi açıklamanın en büyük özelliği öznelerin yerine konması, içinde doğrudan muhatabına yazılmış adrese teslim cümlelerin olmasıydı.
Benzer usul ve sertlik Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yaptığı açıklamalarda da mevcuttu.
Belli ki devlet bu usule geçmede karar almış.
Şimdi gelelim bu zehir zemberek açıklamalara...
Biden, Mektubun Var...
Mektupta en sert göndermeler, bölgede en çok pisliğe bulaşmış Amerika'ya yapılmıştı.
Şöyle açıklıyordu Erdoğan Amerika'nın yaptıklarını:
"Bölücü terör örgütü PKK'ya silah, mühimmat, eğitim ve himaye desteği sağlayarak palazlandırma girişimleri hız kazanmıştır.
Ayakaltında dolaştığı takdirde bu pislikleri yapan Amerika'nın başına gelecekler de şu cümleye sığdırılmıştı;
"Güvenlik birimlerimize, yanında, yöresinde, arkasında kim olduğuna bakmadan tespit ettikleri tüm terör unsurlarını yok etme talimatı verdik."
Şimdi düşünme sırası Amerika'da...
Ya Amerika ayak altında dolaşıp rezil kepaze vaziyette yok olacak ya da Afganistan'da olduğu gibi pılıyı pırtıyı toplayıp arkasına bakmadan kaçacak.
Bir Mektup da Talabani'ye...