ABD'de 5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimleriyle birlikte 435 sandalyeli Temsilciler Meclisinin tamamı ile 100 sandalyeli Senatonun üçte birinin yeniden tayin edileceği Kongre seçimleri, ülkedeki siyasi tablonun rengini belirleyecek.
ABD'de 5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimleri kadar Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında Kongredeki çoğunluğu kazanma yarışı da siyaset gündeminin ana başlıklarından biri durumunda.
Kongrenin üst kanadı olan 100 sandalyeli Senatonun üçte birinin (34 sandalye) ve 435 sandalyeli Temsilciler Meclisinin tamamının yeniden belirleneceği seçimler, başkanlık yarışıyla birlikte Amerikan siyasetinin gidişatını şekillendirecek.
119. dönem Kongrenin belirleneceği bu seçimlerden önce yapılan anket sonuçlarına göre Cumhuriyetçilerin Senatoda, Demokratların ise Temsilciler Meclisinde çoğunluğu ele geçirmesi muhtemel gözüküyor.-
Kongre seçimleri nasıl yapılıyor?
ABD seçim sisteminde Temsilciler Meclisindeki tüm üyeler 2 yıllığına seçiliyor, dolayısıyla her 2 yılda bir seçime giriyor. Buna mukabil Senatodaki 100 senatör 6 yıllığına seçiliyor ve her 2 yılda bir Senatonun 3'te 1'i yenileniyor.
Mevcut Kongre yapısında 435 sandalyeli Temsilciler Meclisinde Cumhuriyetçiler 220 sandalye ile çoğunluğu elinde tutarken Demokratlar ise 212 sandalyeye sahip.
100 sandalyeli Senatoda ise güncel durumda Demokratlar (3 bağımsız senatörün de katılımıyla) 51 sandalyeye, Cumhuriyetçiler ise 49 sandalyeye sahip durumda.
5 Kasım'daki seçimlerde 435 sandalyenin tamamı için yapılacak seçimlerde eyaletler nüfus oranlarına göre meclise vekil gönderiyor. Örneğin nüfus büyüklüğü bakımından ülkenin en kalabalık eyaleti California 52 vekili Washington'a gönderirken Texas ise 38 vekil ile ikinci sırada geliyor.
Buna mukabil ülkedeki seçim sistemi ve anayasa gereği her eyaletin, nüfusundan bağımsız olarak Senatoda eşit derecede temsil edilebilmesi için 2 senatörü bulunuyor.
Kongre neden önemli?
ABD Kongresi, yasama-yürütme-yargı şeklindeki Amerikan siyasal sisteminin yasama ayağını temsil ediyor ve başkanın yetkilerini hem sınırlandırıyor hem de denetliyor.
Kongre, yasa ve bütçe yapma gücünün yanı sıra dış politika, bütçenin hazırlanması ve onaylanması, üst düzey federal yetkililerin onaylanması ve federal yetkililerin azli gibi yetkilerle başkanın sahip olduğu oyun alanını önemli ölçüde sınırlandırabiliyor.
ABD Kongresi, özellikle bütçe yapımındaki rolü, Amerikan askerlerinin kullanımını denetlemesi, savaş ilanı ve ülkenin dış politikasının belirlenmesindeki etkisi nedeniyle başkanın siyasi hareket ve eylem kabiliyetini önemli ölçüde etkileyebiliyor.
Örneğin ABD yönetimi bir ülkeye Amerikan askeri göndermek veya bir ülkeye silah satmak istediğinde bunu Kongreden bağımsız olarak sadece kendi inisiyatifiyle gerçekleştiremiyor.
Senato, başkanın kabinesi ve atamak istediği üst düzey isimlerin onaylanmasında rol oynuyor, dolayısıyla başkanın çalışma ekibini belirlerken Senatodaki durumu ve dengeyi gözetmesi gerekiyor.
Aynı şekilde Senato, başkanın azli istemiyle Temsilciler Meclisi tarafından suçlanması durumunda karar verici mahkeme rolüne sahip. Trump'ın biri Ukrayna, diğeri de 6 Ocak Kongre baskını olmak üzere iki kez azil istemiyle suçlandığı ve Senatoda aklandığı göz önüne alınırsa bu kanadın ne derece önemli olduğu anlaşılır.
Diğer taraftan Kongrenin alt kanadı olarak tanımlansa da Temsilciler Meclisi de yasaların ve bütçenin hazırlanması ve onaylanması, federal yetkililerin azil istemiyle suçlanması gibi birçok başlıkta önemli rolleri bulunuyor.
Senato ve Temsilciler Meclisi için anketler ne diyor?
ABD'de yapılan güncel anketler ve kamuoyu yoklamaları ışığında, 49 sandalyeye sahip olan Cumhuriyetçilerin Senatoda çoğunluğu ele geçirmesi güçlü olasılık olarak değerlendiriliyor.
Senatoda seçimlere konu olan 34 sandalyenin 19'u Demokratlara, 11'i Cumhuriyetçilere ve 4'ü de bağımsızlara ait durumda.
Güncel anketlere göre Cumhuriyetçi adayların tamamının seçime girdikleri kendi eyaletlerindeki yarışı kazanmaları yüksek olasılık olarak görülüyor.
Öte yandan özellikle Montana ve Batı Virginia gibi bazı eyaletlerde Cumhuriyetçilerin, Demokratlarda olan Senato sandalyelerini alabilecekleri öngörülüyor.
Bu tahminlere göre Montana'daki senatörlük koltuğunu korumak için seçimlere giren Demokrat Jon Tester, Cumhuriyetçi rakibi Tim Sheehy'nin yaklaşık 5 puan gerisinde gözüküyor.
Analistler Montana'yı Cumhuriyetçilerin kazanmaya çok yakın olduğunu ve sadece bu durumda bile Senato'da 50-50 eşitliğin sağlanacağını belirtiyor. Böylece Cumhuriyetçi Parti, Trump'ın başkanlık yarışını kazanması halinde, başkan yardımcısı Senatonun başkanı olduğu için Kongre'nin üst kanadında çoğunluğu ele geçirmiş olacak.
Öte yandan anketlere göre, 2010 yılından bu yana Batı Virginia senatörlüğü yapan Demokrat Joe Manchin'den boşalacak koltuğa Cumhuriyetçi aday Jim Justice'in oturması muhtemel gözüküyor.
Yarışı Demokrat rakibi Glenn Elliot'un 3-4 puan önünde götüren Justice'in de kazanması durumunda Cumhuriyetçilerin Senatoda 51-49 üstünlük kurması mümkün olacak.
Öte yandan Temsilciler Meclisinde ise Demokratların az farkla da olsa çoğunluğu kazanabilecekleri tahmin ediliyor.
Bu seçimlerde özellikle New York 4. bölge, North Carolina 1. bölge, California 27. bölge, Washington 3. bölge ve Alaska sandalyeleri kimin mecliste çoğunluğu elde edebileceğine ilişkin belirleyici seçimler olacak.
Diğer yandan Minnesota 5. bölgeden seçimlere giren Temsilciler Meclisinin iki Müslüman kadın vekilinden biri olan Ilhan Omar, 5 Kasım seçimleri için anketlerde açık ara önde görünüyor.
Michigan 12. bölgeden Temsilciler Meclisine giren ve özellikle Gazze konusundaki çıkışlarıyla gündem olan Filistin asıllı tek meclis üyesi Rashida Tlaib'in de kendi bölgesinde kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Muhtemel senaryolar
Güncel anketler ve veriler ışığında Trump'ın başkanlık seçimlerini, Cumhuriyetçilerin de Senatoda çoğunluğu kazanması durumunda, ABD'de bir sonraki Kongre ara seçimlerinin yapılacağı 2026'ya kadar güçlü bir Cumhuriyetçi dalga olacak.
Zira Trump istediği isimlerden oluşan bir kabine kurabilecek ve istediği isimlerin üst düzey atamalarının Senatodan geçmesini görece daha hızlı sağlayabilecek.
Temsilciler Meclisinde çoğunluğun Demokratlara geçmesi halinde özellikle bütçe ve harcamalar konusunda Demokratların kontrolündeki Temsilciler Meclisinin, Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Senatoya ve Beyaz Saray'a zorluk çıkaracağı değerlendiriliyor.