İskilip Te Bir Köşe Başı Dükkânı
MAKALE
Paylaş
08.10.2022 11:49
530 okunma
Mustafa Yolcu

Resim ’de gördüğümüz yer, İskilip te Hamam önü caddesi ile Dikiciler caddesinin birleştiği köşe başıdır. Çocukluğumdan bu yana bende hatırası olan, unutamadığım yerdir.

Dikiciler caddesi tarafında bulunan kırmızı boyalı dükkân, dayımın saraç dükkanıdır. Daha sonra saraç Bekir Çorsuz dayım bu dükkânı, oğlu İsmail Çorsuza devretmişti. 1963 lü yıllarda boş gezmeyeyim diye beni, İsmail abimin dükkanına gönderdiler. Bura ’da çırak gibi durur, sanatı öğrenmeye çalışırdım. Cif iğne ile deri dikmeyi, kaltağa keçe sıkıştırıp mumlu iplikle dikmeyi burada öğrenmiştim.  

Dükkânda mal satılınca, bana alıcıdan şerbetçe iste dediler. Bende istedim bana 50- 100 kuruş arası para verirlerdi. Bazı günler, İsmail ağabeyim arkadaşları ile bol biberli tepsi eti yaparlardı. Eti ben hazırlayıp fırına götürürdüm. O tepsi etlerinin tadını unutamıyorum.

Dükkânın üzerinde, Oluklu köyünden Halıcıların kahvehanesi vardı. Çay ocağında Şakir’in dedesi veya babası olurdu. Şakir çayı götürüp getirirken merdivenleri cay cay diye jet gibi inip çıkardı.

Ahmet Şerbetçi’nin oğlu İsmail, omuzunda boya sandığı ile ayakkabı boyacılığı yapardı. Bende şerbetçileri tanıdığımdan, İsmail’in niye boyacılık yaptığını merak ederdim. Bir gün dayıma sordum. Bu aile zengin bir aile, niye oğullarına ayakkabı boyacılığı yaptırıyorlar? Dayım cevap verdi; Oğulları hayatı anlasın diye, çarşıda ayakkabı boyacılığı yaptırıyorlar. Rahmetlik İsmail dükkânın önünden, boyacı diye geçerdi. Bu durum benim içinde hayat dersi olmuştu. Bende o sene pazardan yumurta toplayıp, satmaya başladım. Parkta Teksas, Tommiks kiraya verip okuttum.

Halıcı ’gil kahvehaneyi bırakınca, burası din görevlileri lokali olmuş.  Yıllarca bu lokal devam etmişti. Dayımın dükkanının altında bulunan köşe başındaki dükkânı, Hamdi hafız hocam kiralamıştı. Namazdan sonra buraya gelir kitap okur, soruları olan insanları dinler, sorularını cevaplardı. O zamanlar çarşı daha kalabalıktı. Kapalı duran dükkân yoktu. Ayakkabıcılar, mutaflar, demirciler, bakırcılar harıl harıl çalışıyordu. Ürettiklerinin bir kısmını’ da İskilip dışına satarlardı. Ne zaman emekli olan bağ kur ve SSK lılar çalışırsa, maaşından kesinti yapma kuralı getirdiler; emekli olan esnaf ve sanatkârlar maaşlarından kesinti olmaması için işlerini bırakıp, dükkanlarını kapattılar.  İskilip’in çöküşü böylece başlamış oldu. Memleket kapalı dükkanlar memleketi oldu.

Çalışan insan daha geç çöküyor. Çalışmayıp evde oturan kısa sürede çöküyor. İskilip bu kaderi yaşadı maalesef.

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya