Türk Devletlerinin işbirliği çabaları son dönemlerde çok önemli meyveler vermeye başladı. Önce ‘iki devlet bir millet’ sloganı ile Türkiye Azerbaycan arasında başlayan ikili sıkı dostluk ilişkileri Özbekistan’ın da aynı samimiyet ve gayretle bu birlikteliğe dahil olmasıyla Türk Birliği girişimlerinin filli etki alanı artmaya başladı. Türk Devletler Teşkilatı bünyesinde devam eden çalışmalar artık kültürel ve siyasi işbirliğinin çok ötesine geçmekte ve her alanda stratejik ortaklıklar yapılmaktadır. Belki de bu birlikteliğin en önemli ve nihai adımlarından biri olan askeri işbirliği, ortak askeri güç ya da arzulanan adıyla Turan Ordusu’nun ilk ayak seslerini 2. Karabağ Savaşlarında gördük.
Karabağ'da 'Artsakh Cumhuriyeti' olarak adlandırılan ancak Azerbaycan'ın tanımadığı yönetimin kontrolü altındaki Dağlık Karabağ'a Azerbaycan ordusu 2020'de askeri harekat başlatmıştı. Azerbaycan, yaklaşık 6 hafta süren savaşın sonunda Dağlık Karabağ'ın bazı bölgelerini geri almıştı.
Kısa ve etkili bir şekilde tamamlanan Karabağ Savaşı sırasında bu hızlı ilerleyişe bir müdahale olarak Rusya 10 Kasım 2022 Barış önerisi getirmiş ve akabinde de Hankendi’nde askeri karargah kurarak barış gücü adı altında bir oluşuma gitmişti.
Rusya ve Azerbaycan yetkilileri ve ajansları, gün içerisinde Rus barış güçlerinin Karabağ ve diğer bölgelerden çekilmeye başladığını duyurdu. Hatta Karabağdan Gence’ye hareket eden Rus askeri birliğinin görüntüleri de sosyal medyaya düştü.
Hem Kremlin Sözcüsü Peskov, hem de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Dış Politika Danışmanı Hikmet Hacıyev bu çekilmeyi doğruladı. Rus barış gücünün görev süresi 2025 yılında sona eriyordu. Ancak Azerbaycan Liderinin iyi niyetli burda kalabilirsiniz çağrılarına rağmen Ermeniler pılısını pırtısını toplayıp bölgeyi terkedince aslında fiili olarak bu barış gücü(!) ne de gerek kalmamıştı. Ruslar girdiği yerden kolay kolay çıkmaz beklentisi de böylece yıkılmış oldu.
Paşinyan, eski ve başarılı gazeteci olarak olayları görüyor ve nereye gideceğini çok iyi biliyor. Rusya’ya bağlı kalmanın artık kendileri için ölüm demek olduğunu gördüğü için de Batı’ya yakınlaşmaya çalışıyor. Batıya yakınlaşmanın en kestirme ve akıllıca yolu ise Türkiye. Bunun için gerekli ilk adım olan işgal ettiği topraklardan tamamen çekilme işi tamamlandı.
Ve şimdi sıra Zengezur Koridoru’nun açılmasına geldi. Paşinyan, Zengezur Koridorunu ‘yol’ adı vererek açmak için gayret ediyor. Eğer bunu başarabilirse Zengezur Koridoru ile para basmaya başlayacak ve şimdiki küçük ve fakir ülke durumundan kurtulacak. Ancak burada esas engel, iki milletin ilişkilerini zehirleyen soykırım meselesini ortadan kaldırmak. Ermenistan Zengezur Koridoru’nu ‘yol’ adı altında para kaynağı haline getirmek yolunda ‘soykırım’ iddiasından da vazgeçebilir. Hatta Paşinyan, ‘Soykırım Değil, Büyük Felaket’ itirafında bulunarak bu yolu açtı bile. Elbette Ermenistan’ın bu asılsız iddiasından vazgeçip geçmemesi bizi doğrudan bağlamıyor, ancak öyle ya da böyle Zengezur Koridoru’nun açılması çok yakındır. Gönül ister ki bu müjdeyi de en kısa sürede buradan size verelim. Ama bugünlük bu güzel ve tarihi gelişmenin tadını çıkaralım.