Devlet aklının tezahürü olan önemli bir manifesto geldi Sayın Devlet Bahçeli'den.

Ortadoğu'da bütün kartların yeniden dağıtılacağı hamle ve hamleler silsilesi devam ediyor...

Cumhur İttifakı'nın ortak deklarasyonu olarak gördüğüm manifesto içeride ve dışarıdaki bir çok denklemi ve oyunu bozacak mahiyette.

İç cephe tahkimatı için gereken toplumsal barış ve huzurun tesisi için bu vatana aidiyet hisseden her birey ve aktör için önemli mesajlar ihtiva ediyor.

İç cephede siyonizmin ve emperyal oyun kurucu aktörlerin taşeronluğunu yapan tüm işbirlikçilerin teşhiri için zemin hazırlanırken,  dış cephede tezgahlar kuran emperyal güçlere de Türk Devlet aklının nelerden vazgeçemeyeceğinin kararlılığını göstermesi yerinde bir hamle olarak görülmüştür.

Manifestonun kuşkusuz en önemli gördüğüm noktası Siyonizm'in ve Emperyalizm'in elindeki vekalet unsurlarının pasifize edilip ellerinden alınması adına ortaya konulan tavırdır.

Sayın Bahçeli ne diyor; eğer ortada bir Kürt sorunu varsa bunu Türk vatandaşlığı zemininde çözecek çareler meclis çatısı altında olmalıdır. Eğer iddialarında samimilerse çözümü kukla olarak Amerika'da, Telaviv'de, Londra'da ya da Belçika'da değil, Ankara'da aramak daha doğru olacaktır mealinde önemli bir manifestoyu dile getirdi.

Dikkat edersek son dönemde iç cephe ile ilgili barolar ve farklı enstrümanlar marifetiyle dillendirilen tehditkar açıklamaların ardından gelen bu manifestonun sıradan bir beyanat olmadığı anlaşılacaktır.

Savaşın kapımıza kadar dayandığı bu zaman diliminde kimin nerede, nasıl konumlandığını görmemiz mümkün oldu.

Emperyalizm'in vekalet unsurlarının bu hamleye nasıl karşılık vereceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Türk Devleti'nin kılıcı kınından çıkmıştır.

Hak isteyene hak, baş isteyene baş teslim edilecektir.

Binnur Günay