Zap'ta kilitin kapatılması ülkemizin terörle mücadele sürecinde önemli bir yere sahip. Zira terör ve terörizme hizmet eden bir çok unsurun iç cephede minimize edilmesi mücadele sürecinde önemli bir dönüm noktası olarak görülmelidir.
İç cephedeki tahkimatın köşe taşları oturtulurken dış cepheye karşı da asimetrik bir mevzi denklemi sağlanmış olacak.
Bugün MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin beyanında yer bulan bu manifestolar iç cepheyi yarma hamlesi olarak görülen terör ortaklarına da son ültimatom olarak da değerlendirilebilir.
Son mahalli idareler seçimlerinde "kent uzlaşısı" adı altında kurtarılmış bölgeler olarak tahkim edilecek şehirlere dönük devletimizin kayyum yaptırımı iç savaş provalarının son hazırlık noktasıydı.
PKK'nın iç cephe içindeki bütün paydaşları hukuk zemini içerisinde bir bir tasfiye edilerek iç cepheyi yıkma girişimleri sonuçsuz bırakılacaktır.
İç cephe içindeki operasyonlar bütün hızıyla devam ediyor.
Bunlardan Gurz-27 operasyonunun yurt geneline yayılması başlatılan sürecin önemli bir ayağını oluşturmaktadır.
Diğer taraftan siyaseten legal(!) alanda konumlanan PKK/KCK kadrolarına dönük hamlelerin de geleceğini biliyorum.
Pençe-Kilit hamlelerinin önleyici tedbirler kapsamında işlev görmesi terörle bağlantısı olan iç cephedeki işbirlikçi aktörlerle de ilgilidir.
Bir yandan Milli İstihbarat Teşkilatı'nın iç cephe tahkimatına dönük kapatılan "kilit" ile terör örgütlerine ve yabancı istihbarat unsurlarının tespitine dair önemli sonuçlara ulaştığı biliniyor.
Devlet aklının Sayın Bahçeli beyanında ortaya koyduğu denklem, terörden medet uman siyasi odaklara tek tercih imkanı sunuyor.
Ya İstiklaline sahip çıkan bu millete ait olduklarını ya da emperyalizmin maşası olduklarını itiraf edecek ve gereken karşılığı görecekler!
Bu meyanda köşeye sıkışan terör ve terörizmin işbirlikçileri her türlü provokasyonu deneyeceklerdir.
Her türlü senaryoya karşı devletimiz tüm unsurları ile teyakkuzdadır.
Kritik bir dönemeçte olduğumuz şu süreçte uyanık olup akl-ı selim ile hareket edeceğiz.