İstemez misiniz arkanızda bir güç olsun? Yaptığı, başladığı ya da başlayacağı her işte ona yardımcı olsun; en sıkıştığı anda, umulmadık şekilde Hızır gibi yetişsin. Bu güç, öyle bir kuvvet olmalı ki her yerde geçerli olsun, tüm varlıklar hatta hayvanlardan cansız varlıklara kadar her şey bu kudretin altında olsun. “Böyle bir güç ancak Allah’tan olabilir” dediğinizi duyar gibiyim.
Efendimiz (sav) “Bismillâhirrahmânirrahîm ile başlanmayan her anlamlı iş, bereketsiz ve sonuçsuzdur.”. (Süyûtî, el-Fethü’l-kebîr, II, 303.) hadisi şerifinden Besmele ile başlayan her işin hayırlı olacağını anlayabiliyoruz. Allah’ın kudretini arkamıza almak, Besmele ile mümkündür.
Buradan, Besmelenin dinimizin en büyük nişanı, en önemli şiarı olduğunu anlıyoruz. Aynı zamanda Besmele, bütün canlı ve cansız varlıkların dillerinden düşmeyen bir zikirdir.
Besmele ile başlayan bir iş kalıcı ve neticesi itibariyle hayır olur. Meşhur Süleyman Çelebi’nin Mevlid-i Şerif’i, diğer mevlitlerden daha çok tutulmuş ve asırlar geçmesine rağmen hâlâ okunmaktadır. Çünkü o, eserine şu dizelerle başlamıştır:
"Allah adın zikredelim evvela,
Vacib oldu cümle işte her kula.
Kim ki Allah adını önce ana,
Her işi kolay eder Allah ona."
Bu dizelerde de gördüğümüz gibi, Süleyman Çelebi eserine Besmele ile başlamış beslemenin gücüyle asırlardır gönüllerde yaşamaya devam etmiştir.
İnsan güçlüdür, kudretlidir; bilgisi ve tecrübeleriyle neredeyse yapamayacağı iş yoktur. Ancak bu kadar güçlü ve kudretli olmasına rağmen insan, bir o kadar da acizdir. Çok istekleri, arzuları ve hayalleri vardır; ama bu istek ve arzularını gerçekleştirmekte çoğu zaman zorlanır. İşte bu noktada, insanın acizliğini ancak Besmele giderebilir.
Bir devlet memuru, yaptığı görevi arkasına aldığı devletin gücüyle yapar. Hangi makamda olursa olsun, görevini yerine getirmekte zorluk çekmez. Ancak memuriyetini bırakıp bir yere gitse, orada aynı görevi yerine getiremez, çünkü arkasında devletin gücü yoktur. Aynen bu memur örneğinde olduğu gibi, dünya hayatımızdaki memuriyetimizi, yani Allah’a olan kulluğumuzu Besmele ile yaparız. Bir işe başlarken “Bismillahirrahmanirrahim” dediğimizde, Allah arkamızda bir güç, bir kuvvet olarak tüm kâinatı emrimize verir ve işlerimizi kolaylıkla yapabiliriz.
Şunu da unutmamak gerekir ki, her işimizde Besmele ile başlasak da bazen işler bizim istediğimiz gibi sonuçlanmayabilir. Ancak bu durum, Besmelenin gücünü asla eksiltmez. Sonuç ne olursa olsun, Besmele ile başlayan her iş bize mutlaka bir kazanç getirecektir. Sonuç kötü bile olsa, sevabını ahirette alacağız.
Besmelenin bütün varlıkların dilinden düşmeyen bir zikir olduğunu belirtmiştik. Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de, “Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar O’nu tespih ederler. Her şey O’nu hamd ile tespih eder” (İsra 44) buyurmuştur. Kâinattaki her şey, Besmeleyi zikrederler. Koyunlar ve inekler süt yapar, arılar bal yapar, yapraklar güneşin kavurucu sıcaklığına dayanır ve yeşil kalır. Güneş, doğup batarken Besmele ile hareket eder. İşte bütün kâinat, Besmele ile görevlerini yerine getirir.
Besmele, hayatımızın en önemli zikir ve güç ve kuvvetttir. Cenab-ı Allah, Kur’an-ı Kerim’de Hz. Nuh ve Hz. Süleyman’ı bize örnek göstermiştir. Hz. Süleyman, Belkıs’a yazdığı mektubuna Besmele ile başlamıştır. Hz. Nuh (as) da tufan başladığında gemiye Besmele ile binmiştir ki Allah’ın izniyle tufandan korunmuş ve hayırlısıyla kurtulmuştur.
İşte Besmele, bize Allah’ın gücünü arkamıza alabilmemiz için bir fırsat sunar. Hayatımızdaki her işimize Besmele ile başlayalım ve hayırlı neticeler elde edelim. Unutmayalım ki, Besmele ile başlayan işler daima güzellikler ve hayırlar getirecektir.
Allah bizleri Besmele’siz işlerden muhafaza eylesin. Amin.
Mesut AKDAĞ