Değerli arkadaşlarım yıllardan beri okuduklarımdan yola çıkarak bir kaç cümle yazmaya çabalıyorum.
Yazdıklarım birilerinin hoşunuza gitti.. Birilerinin hoşuna gitmedi. Okuma nezaketini gösterenler bunu gösterdi?
Bugün içinde bulunduğumuz sıkıntının nedenini halifenin olmadığına bağlayanlar hala ciddi ciddi eleştirilerini devam ettiriyorlar.
Hâlbuki 17. Yüzyıldan beri başta Halife vardı. Medreseler vardı. Namaz kılınıyor, oruç tutuluyor, zekât veriliyordu.
Hatta Türk Milletine has “Sadaka Taşları” vardı. Gece karanlığında zengin akçeleri sadaka taşındaki yerine bırakıyor, ihtiyaç sahibi ihtiyacı olan akçeyi alıp sırra kadem basıyordu. Yanı veren el ile alan el birbirini tanımıyordu.
Bütün bunlar varken neden koca imparatorluğu kaybettik? Bu sorunun cevabını vermedik. Veremedik
1699 yılında tarihimizde ilk ve çok büyük toprak kaybımız Karlofça anlaşmasıyla olmadı mı?
1711 de 1774 yılında tarihimizin en ağır ve acı anlaşması olan Pasarofça ve Küçük kaynaca anlaşmasını imzalamadık mı?
Beş bin yıllık ata toprağımız olan Kırımı kaybetmedik mi? Kafkasları Ahıska’yı bu tarihlerde acı şekilde kaybetmedik mi?
1820 yılında Yunanlılar Girit'te tam 40.000 bin Müslüman Türk'ü şehit ederken neredeydik?
1828 yılında Ruslar İstanbul kapılarına dayanırken Erzurumu işgal etmedi mi? Kafkas muhacirlerinin acılarını hiç düşündük mü?
1877 yılında Ruslarla yaptığımız savaş sonucunda tarihimizin en büyük kayıplarını yaşamadık mı? Yüz binden fazla askerimiz esir edilmedi mi?
1914-1918 yılında vatanı savunan Mehmetlerin kahramanlığı karşısında 30 Ekim 1918 yılında o meşum Mondros Ateşkes Anlaşmasını imzalamadık mı?
Emperyalistler bilimde, teknikte, sanayide, üretimde dev adımlarla yol alırken Osmanlı okuryazarı bu sürede ne yaptı? Halife ne yaptı?
Kardeşlerim, dostlarım, lütfen yorumlarınızda tarihin önümüze koyduğu bu hakikatleri düşünün?
Eleştirmek kolay ama hakikatlerle yüzleşmek zordur.
Umarım bu hakikatlerle yüzleşiriz.
10 Ocak 2025 ERZURUM