Türkiye Özlemim
MAKALE
Paylaş
11.04.2025 11:23
368 okunma
Abdurrahman Zeynal

1965’lerden itibaren aklım kesti..

Geçen sürede pek çok parti, hükümet, genel başkan ve cumhurbaşkanı gördüm.

1968’de başlayan öğrenci olayları, 12 Mart Muhtırası, 1974 Kıbrıs Harekâtı.

İşçi grevleri, üniversite boykotları, 1975 sonrası her gün öldürülen gençleri gördüm.

1980 yılında yapılan 12 Eylül darbesi ve uygulamaya konulan "24 Ocak" kararları ve vahşi kapitalizme teslim edilen ülke.. Yunanistan’ın NATO’ya geri dönmesi….

1984 sonrası yaşanan Eruh ve Şemdinli baskınları, Sündüs yaylasında katledilen bebekler, çocuklar, anneler ve babalar.

41 yıldır Türkiye’nin terör yüzünden kayıplarının maddi ve manevi zararlarının ne olduğunu bile hesaplayamadık.

1985 sonrası ortaya çıkan “Papatyalar” ve sosyal hayata verdikleri zarları, cemaat ve tarikat adları altında örgütlenenlerin verdikleri korkunç zararları kayıtlara bile geçiremedik.

Avrupa Birliğine girme hayalleriyle verdiğimiz tavizler, attığımız imzalar ve nihayet batılıların bize biçtikleri rolleri maalesef aleyhimize olduğunu anlayamadan vakit geçirdik.

1990 yılında başlayan ABD’nin Ortadoğu’ya şekil verme harekâtı. Birinci Körfez Harekâtıyla başlarken işin sonun nereye gideceğini hesap edemeyen liderlerimizle vakit kaybettik.

Özellikle 1990 sonrası Türkiye için Kafkaslar için Balkanlar için başlayan çok acılı dönem yaşadık. Bosna’da, Karabağ’da Müslümanlar soykırıma tabi tutuldu. PKK canileri ülkemiz içinde kan dökerken maalesef elli binden fazla şehit verdik. Maddi kayıplarımızın hesabını bilmiyoruz…. Sonuçta çok acılar yaşadık.

1993 yılı kırılma noktası oldu. Sivas’ta Madımak oteli yakıldı. Onlarca insan yanarak öldü. Erzincan’ın Başbağlar köyünde tam bir katliam yaptı teröristler. Yetmedi Erzurum’un Yavi beldesinde akşam 32 masum sivili kurşuna dizdiler. Erzurum Çiçeklide katliamlarına PKK canileri devam etti. Taşkesen köyünde öğretmenler şehit edildi…..

1999 Gölcük, Düzce depremleri ülkemizde büyük acılara sebep olurken 2003 yılında başlayan ikinci körfez harekâtı ile ABD’de güney sınırlarımıza gelip yerleşiyor ve Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne tehdit oluşturacak oluşumları organize ettiğini acı ile seyrettik…

Kuzey Irak’ta Barzani-Talabani ikilisi ve Kuzey Suriye’de PYD, YPG terör örgütlerini organize eden ABD‘nin ayak oyunlarını doğru algılayamayan yöneticilerimizle karşılaştık….

Kerkük, Musul, Erbil, Telafer, Halep ve nihayet Suriye Türklerine sahip çıkamadık. Çıkamadık…

2003 Kasım seçimleriyle Türkiye büyük bir şans yakaladı. Parlamentoda çoğunluğu elde etmiş AKP ülke için bir şans olmuştu. Gerçekten de 2007 yılına kadar yaptılar. İşler yolunda gidiyor, ülke rehabilite ediliyor, ekonomi istikralı bir yol çiziyordu.

2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle başlayıp, “Balyoz, Yakamoz, Ay Işığı, Ergenekon” süreçleriyle devam eden ve 15 Temmuz hain Feto kalkışmasıyla sonuçlanan haksız, hukuksuz ve Türkiye’yi içte ve dışta yaralayan, çok sayıda insanımızı kaybettiğimiz acı olaylara şahit olduk.

Hiç olmayacak olay oldu. Kendi uçaklarımız TBMM’yi bombaladı yüzlerce insanımız öldü.. Bu olay sonucu Türkiye geleneksel yönetim anlayışını değiştirerek “Parlamenter” sistemden “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine” geçti.

Hunlarda, Göktürklerde Hakan- Vezir, Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklularında Sultan-Vezir ikilisi vardı. Osmanlıda Padişah-Veziriazam, Cumhuriyette Cumhurbaşkanı-Başbakan ikilisi yönetimde oldular. Fakat CB. sisteminde artık başbakan yoktu. Tek yetkili, tek seçici, tek imza sahibi olan bir yapıya evrildi.

Dünya değişiyordu. Teknoloji baş döndürücü hızla yol alıyor, Türkiye’nin etrafında savaşlar eksik olmuyor, bölge yeniden şekilleniyordu. Yapay zekâ adım adım ilerliyor, mikroçipleri üretenler para kazanıyor biz ise dedikoduyla vakit geçiriyorduk.

Dünya pandemiyle boğuşurken bizlerde hastalıkla karşı karşıya kaldık… Çok can kaybettik.. Aşı bile üretemedik…

Özellikle 6 Şubat 2023 de yaşanan ve on bir ilimizi yıkan on binlerce insanımızı toprağın altında bırakan depremle sarsıldık….Aradan üç yıla yakın zaman geçmesine karşılık hala insanlarımız konteynır kentlerde derme çatma barınaklarda hayat mücadelesi veriyorlar.

Cemaatleri, tarikatları ve çok sayıdaki sivil toplum kuruluşlarının devlet içinde etkili ve yetkili olduklarını gördük… 15 belasından ne yazık ki ders alamadığımızı gösterdik.

Halbuki beklentilerimiz, özlemlerimiz asla böyle değildi…!

Bizler; Kafkaslar, Balkanlar, Ortadoğu ve Karadeniz bölgesi şekillenirken Türkiye ileri, güçlü, kadir bir devlet olmalıydı. Özlemimiz buydu.

Vurucu gücü kuvvetli bir silahlı kuvvetler, ihracatı ithalatından fazla olan bir ekonomik yapı ve bilim üreten üniversitelere sahip olmamız gerekiyordu.

Her şeyden ötesi kuvvetler ayrılığına dayanan yargı olmazsa olmazımız olmalıydı. Türkiye Cumhuriyeti kimliğine sahip her vatandaşımız haksızlığa uğradığında “ANKARA’DA HÂKİMLER VAR” demeliydi.

Yıllarca gönlümüzde “Büyük Türkiye” hayali vardı. Beynimizde “Muhteşem Türkiye” özlemi vardı. 85 milyon vatandaşımızın kardeş olduğu bir Türkiye özlemi vardı.

Tarımda ileri gitmiş, sanayisi dünya devleriyle yarışan, bölgesinin cazibe merkezi olmasıyla göz dolduran bir Türkiye özlemi ….

Dünyada hiçbir gücün bize yan gözle bakmayı göze alamayacağı Hakkın, Hukukun, Adaletin zirve öreklerini yaşandığı bir Türkiye özlemi vardı….

İşte bu özlemlerimle birlikte 2024 seçimlerine geride bıraktık….

Sonuç ne olursa olsun demokrasi Türk Milletinin en güzel tercihi olmalıydı. Ve Türkiye 27 Mayısçılarla, 12 Martçılarla, 12 Eylülcülerle, 28 Şubatçılarla, 15 Temmuzcularla hesaplaşamadan bir de 19 Martçılarla karşılaştı. Tüm bunlar acı ama gerçekti. Yaşandı. Umarım ülke bir daha böyle acı gerçeklerle karşılaşmaz.

Ve ölünceye kadar özlemim, hayalim hep “İleri, güçlü, kadir bir Türkiye” olması yönünde olacaktır.

9 Nisan 2025. Abdurrahman Zeynal

ERZURUM

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya