
OÇOK Yurdu’na girişler, en alt katta, Atatürk Orman Çiftliği’ne bakan kısımdan yapılırdı. Doğrudan, genişçe yurt kantininin bulunduğu salona açılan bu girişin, hemen sol tarafında, kapı görevi yapan arkadaşların bulunduğu, küçük bir bölme vardı.Burada arkadaşlar, hergün düzenli olarak nöbet tutarlar, yurda gelen-gidenle ilgilenir, yardımcı olurlardı. Zaman zaman, misafiri gelen üst katlardaki arkadaşlara, mikrofonla bunu duyurmak, kapı nöbetçisi arkadaşın görevleri arasındaydı.
Anarşinin ve kargaşanın hüküm sürdüğü 1970’li yıllarda, emniyet görevlileri, sık sık, üniversite öğrencilerinin kaldığı yurtlar gibi, kalabalık sosyal mekanlarda denetimler ve aramalar yapardı.
Ancak; bahsettiğim yıllarda, sükunetin ve huzurun yaşandığı OÇOK Yurdu’nda, kaldığım süre içinde, polislerin arama yaptığına hiç tanık olmadım. Sonraki yıllarda da, buna dair hiçbir şey işitmedim. Polisler, usulen, denetim yapmak için gelir, yurt kantininde çay vs. içip dönüp giderlerdi.
Bir gün, yurda denetim için gelen iki polisi, kapı görevlisi arkadaş karşılar. Polis, kapıdan girer girmez kapı görevlisi arkadaşa sorar :
-Silah var mı ? Arkadaş :
-Var. Polis :
-Ver !
Arkadaşımız cebinden bir kalem çıkarır ve polise uzatır :
-BUYUR SİLAH !...
Muttalip USLU
ANTALYA