BAYRAM SEVİNCİMİZ
Ramazan ayının rahmeti, mağfireti ve bereketiyle, inşallah Rabbimizden kurtuluş beratını almış olmak ümidiyle şükür, Bayrama kavuştuk. Bütün dostlarımızın Ramazan bayramını tebrik ediyorum. Bu Ramazan ayını hayatımız için yeni bir milat kabul ederek, bütün amellerimizin indi İlahi’de ahiret azığı değeri kazanması niyazımızdır.
Ramazan bize ne kazandırdı?
Birincisi, virüs belası ile yüzleştik ve farklı bir Ramazan ayı yaşadık. Aynı sıkıntıyı bayramda da yaşamaya devem ediyoruz. Bir felaketle karşılaşmanın ve bununla toplum olarak mücadele etmenin savaşmanın tecrübesiydi bu. Onun için bu düşmanla insanüstü bir gayretle savaşan sağlık ordumuzu tebrik ediyoruz. Bu uğurda savaşırken vefat eden sağlık şehitlerimize Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyoruz.
İkincisi, biyolojik olarak Allah emanetini olan bedenimizi korumak, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ne kadar önemli ise, Ruh sağlığımızla ilgili bağışıklık sistemimizi de güçlendirmek gerektiğini fark ettik ve bu Ramazan mevsiminde ruh dünyamızı da tahkim ettik.
Üçüncü olarak bu Ramazan ayında kısıtlanmış hayat ortamında zor günlerin ahlakını da öğrendik. Yoğunlaştığımız ibadet, yardımlaşma, dayanışma, hayırda yarışma, infak ve iyilik seferberliği ile toplumsal sorumluluğumuzu yerine getirdik.
Şimdi Bayramdan sonra;
Kazandığımız bu tecrübe ve güzel hasletlerin sadece Ramazan ayına mahsus bir tutum değil, bütün hayatımıza yansıyan, alışkanlık, huy haline gelmiş ahlaki bir davranışa dönüşmesi gerektiği,
Vahiy ve Risalet’i rehber edinen, Salih amel ve takva sahibi örnek Müslümanlar olmak gerektiği,
İnsanın varlığını sürdürme içgüdüsü, Allah’ın koyduğu bir hayat kanunu olduğuna göre; Müslüman kimliğimizle hayatımızı varlık ve beka davası sorumluluğu içinde sürdürmek, buna yönelen her türlü tehlike ve saldırıya karşı tedbir almak, karşı koymak, kendi hayat şartlarımızı oluşturmak ve mücadele etmek gerektiği,
Bu virüs sonrası küresel dünya düzeni kurma hayali peşinde koşan emperyal, hegonomik güçlere karşı kendi medeniyetimizin inşası zaruretinin ortaya çıktığı,
Mazlum milletlerin, özellikle İslâm toplumlarının ümidi olan milletimizin bu ümidi boşa çıkarmamak adına ülkemizin bütün kurum ve kuruluşları ile (bilim, sanayi, teknoloji gibi) her alanda seferberliğe hazır olmamız gerektiği,
Bilhassa zorluklarla mücadeleyi hiç yaşamamış yeni neslin, Koronavirüs şartlarında yaşadığı kısıtlanmış bir hayatın getirdiği zorlukların ve engellerin ne olduğunun farkına vardığı, bu engellere karşı direnme tecrübesini,
Geçmişte öğrendiğimiz bazı bilgi ve alışkanlıklarımızın, ön yargılarımızın mutlak doğru ve gerçek olamayabileceği, şartlanmışlıktan uzak, karşımızdakinin bilgi, fikir ve düşüncelerinin de haklılık payı olabileceği hoş görüsü ile empati yapmak, birbirimizle karşıtlık oluşturmadan kardeşçe, saygılı bir tutum göstermek, yeni fikir ve düşüncelere açık olmak, gönül köprüleri kurmak gerektiği, düşüncemizi paylaşmak isterim.
Bu vesile ile Ramazan ayı süresince bizleri arayan, vakıf çalışmalarımızı yakından izleyen, her Ramazanda bizleri yalnız bırakmadıkları gibi bu Ramazan Ayında da maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen tüm vakıf dostlarımıza teşekkür ediyorum. Yaptıkları hayırların Allah katında kabul olması duasıyla, İslâm âleminin ve bütün kardeşlerimizin Ramazan Bayramını kutlar, Bayram sevincimizin daim olmasını, ülkemizi en kısa zamanda sağlıklı günlere kavuşturmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim.
Hayrullah BAŞER
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı