Evliliklerinin ardından aynı ambulansta görev yapmaya başlayan Gökçe çifti, hastaları bulundukları yerden alarak en hızlı şekilde hastaneye ulaştırmak için çaba harcıyor.

Abdulhakim Gökçe, AA muhabirine, yaklaşık 7 yıldır ambulans hizmetlerinde çalıştıklarını söyledi.

Zor bir görev yaptıklarını dile getiren Gökçe, "İnsanların en acılı zamanına denk geliyoruz. Onlara elimizden geldiğince yardım ediyoruz." dedi.

Eşiyle tanıştıktan sonra evlenme kararı aldıklarını belirten Gökçe, şunları kaydetti:

"Aynı ambulansta görev yapıyoruz, aynı anda mesaiye başlayıp aynı anda mesaimiz bitiyor. Eşim ile beraber görev yaptığımız için mutluyum. İkimiz de işlerimizi severek yapıyoruz. Hasta yakınlarının mutluluğu bizi çok sevindiriyor."

Gökçe, hastayı alıp hastaneye giderken bazı zorluklar yaşadıklarına işaret ederek, şunları anlattı:

"Eğer araçlar yol verirse daha hızlı ulaşıyoruz hastaneye, hastanın tedavisi daha hızlı başlıyor. Biz her ne kadar ilk müdahale yapsak da doktorların yaptığı müdahale önemli. Trafikte yol verme sıkıntısı yaşıyoruz. Trafikte tıkandığımız noktalar oluyor. Biz ne kadar hızlı hastaneye ulaştırırsak hastanın hayata tutunma şansı artıyor. Bazı sürücülerimiz duyarlılar, bize yol veriyorlar. Bazen de trafik dolayısıyla yol veremiyorlar. Fermuar sistemini uygularsak, ambulans daha hızlı gideceği yere ulaşıyor o koridordan."

Tokat'ta 7 yıldır paramedik olarak görev yaptığını belirten Feyza Gökçe, işlerinin zorluklarının bulunduğunu ama insanların kritik ve zor anlarında yanlarında durmanın da bir o kadar gurur verici olduğunu vurgulayarak, "Eşimle işimizde olabildiğince profesyonelce davranıyoruz. Eşimle birlikte görev yaptığım için mutluyum." dedi.

Gökçe çifti ile aynı ambulansta görev yapan paramedik Esra Karaçoban da hasta yakınları telaşlı oldukları için bazen iletişim kurmakta zorlandıklarına dikkati çekerek, "Hastayı sağlığına kavuşturabilmek çok iyi, güzel duygu. Nefes almakta zorlanan bir hastanın rahat nefes alması, bizim için çok güzel bir şey. Mesleğin en güzel yanı da bu." ifadesini kullandı.