Karakaşbey Camisi'nde itikafa giren emekli imam Hüseyin Yazıcı ile güvenlik görevlisi Fatih Başkurt, ramazanın son günlerinde kendini ibadete adadı.
Emekli imam Yazıcı 10 yıldır, Başkurt ise 6 yıldır itikaf sünnetini yerine getiriyor. İtikafa girenler, iftar ve sahurlarını da camide yapıyor.
"İtikaf yaşanmadan anlatılmaz"
Emekli imam Yazıcı, AA muhabirine, itikafın peygamber sünneti olduğunu söyledi.
İtikafa girerek dünyevi işlerden arındıklarını ve kendilerini ibadete adadıklarını anlatan Yazıcı, "Kur'an okuyoruz, gelen arkadaşlarla sohbet ediyoruz. Camiler Allah'ın manevi alanlarıdır. Camiler, ruhun en büyük gıda aldığı mekanlardır." dedi.
Camilerin dini anlamda ruhun gıdası olduğunu dile getiren Yazıcı, camilerin atmosferini ve dinin anlamını itikafta daha farklı hissedildiğini kaydetti.
Herkesin ramazan ayında itikafa girmesini tavsiye eden Yazıcı, şöyle devam etti:
"İtikaf yaşanmadan anlatılmaz. Bütün Müslüman kardeşlerimizin itikafa girmelerini tavsiye ediyoruz. İtikaf, imanla beraber, Salih amel Peygamber Efendimiz tarafından işlendiği için değeri büyüktür. Fakat bu gönül işidir. Herkes itikafa meyletmeyebilir. Dolayısıyla nasıl ki kişi günah işlediği zaman bir pişmanlık duyuyorsa, dünyada da maddi olarak suç işlediği zaman hapsediyorlarsa, manevi olarak kendi gönlümüzce günahkarız. İnsanlar günahkardırlar. İtikaf bir yerde manevi olarak bir kişinin camide kendini test etmesidir."
"Dünyevi bir beklentimiz yok"
Başkurt ise her yıl itikafa girerek dini anlamda kendilerini muhasebeye çektiklerini belirtti.
Ramazanın son günlerini ibadete ayırdığını anlatan Başkurt, "Nasıl araçlar belli kilometrede bakıma girerse, biz de bir nevi kendimizi bakıma alıyoruz. Dünyevi bir beklentimiz yok burada. Tamamen Rabbimizin buyurduğu şekilde, Peygamberimizin izinde sünnetini gerçekleştiriyoruz. Bu bir macera değil. Bakıldığında basit gibi geliyor ama çok kuvvetli bir sünnet, itikaf. Bunu canlı tutmayı istiyoruz." ifadelerini kullandı.