Herkes her şeyi ‘seçim sonrası’na bırakıyor.
Seçim sonrası için, her iki tarafın da her ihtimale, karşı senaryoları hazır.
Aslında burada 3. ihtimali kimse hesaba katmıyor. Bir ihtimal de şu, bu seçim sonuçları kimseyi tatmin etmeyecek. Kim kazanırsa kazansın tartışma derinleşerek devam edecek.
Kimse açık ara bir kazanım beklemiyor. Bıçak sırtı bir kazanım sözkonusu. Yine itirazlar, tekrar sayımlar, kaybeden tarafın seçime hile karıştı iddiaları ile seçimi şaibeli hale getirme çabaları..
Hani kıyametle ilgili olarak rivayet edilir ya; “kıyamet kopuyor deseler, elinizde fidan varsa dikin”.. Kim seçimden sonra ne yapmayı düşünüyorsa, şimdi yapsın. Bakın bazı şeyleri bugün yaparsanız, belki sonucu lehinize etkilersiniz. Yoksa son pişmanlık fayda vermeyecek.
Dikkat ettiniz mi, memleketine giden seçmeni, seçimde oy kullanmaya ikna için AK Parti de, CHP de, Karadeniz, Sıvas ve Güneydoğuya gittiler. Ciddi bir seçmen potansiyeli olmasına rağmen, mesela niye Akdeniz ve Ege’deki tatil bölgelerine kimse gitmedi. Tamam, sahilde AK Parti’nin oyu fazla değil. Bizimkiler yaylacı, memlekete gider, tarlaya çalışmaya gider. Peki CHP niye gitmedi?
Tek tip CHP yok ki! Solcusu, sosyalisti, kemalisti, sosyal demokratı, demokratik solu, ulusalcısı, kime laf yetiştireceksin. Anadolu insanı daha duygusaldır. Kolay inanır, ‘Beyaz Türkler’ tartışıp, polemik yapar, sesini yükseltir. Onun için kimse gitmez. Bodrum’da seçim kampanyası mı olur. Ya da Çeşme’de Belek’de..
Geçen gün Dr. Hasan İleri ve T. Çalgüner‘Manşet haber’de Demet Öztürk’e önemli açıklamalarda bulundular. Sözün özü şu: “Sosyal demokrasi ‘kemalizm’ değildir. Kavga; kemalizm - ‘sosyal demokrasi’ kavgasıdır.’ Bunlara göre ‘Kılıçdaroğlu ve ekibi sosyal demokrasiyi savunmaktadır.’ Şimdi İmamoğlu kemalistlerle sosyal demokratları nasıl bir araya getirsin.