Dünyaya şekil verenler, dizayn yapanlar. Süper gücüz diye ortaya koydukları, çare diye, çözüm diye kendisi veya taşeronları ile sömürülerini devam etmek, sömürü çarklarının malzemesini çocuk, kadın, erkek ayırmadan gözyaşları, çığlıklar enkaz altında şehit olanlar, çıkarılamayanlar, imdat çığlıkları arasında şehit olanlar. Şehirleri mezarlığa döndürenler. Mezarlıkta bile yaşamaya razı olanlara, füzelerle, bombalarla, askerleri öldürenler.

Mescitleri, kiliseleri vesselam hiçbir kutsalı olmayan emperyalistler ve taşeronları ayrım yapmadan yok eden, yerle bir edenler. Dünya tarihinde en ağır, en acımasızı, merhametliliklerini, vicdanlılıklarını, insanlıklarını kenara koyan; füzelerle, silahlarla öldürenler. Gazzeden çıkan çığlıklar, ağıtlar. Çocuğun kucağında küçük bebek kardeşiyle nereye gideceğini, ne yapacağını bir yudum suya bir lokma ekmeğe muhtaç yavrular nasıl yaşayacağını bilmeden öğrenmeden tekrar füzelerle kalanını bile katledenler.

Vicdanların kardeşlik hukukun görevleri diye toplayıp kardeşlerine götürdüklerini dağıtamayanların çaresizliği yürekler yakarken kardeşim can verirken, bir parça ekmeğe sarılıp sarılıp öpen yavrunun çaresizliğine tahammül edemeyen dünya meydanlarda. Milyonlarca protesto ederken, bu kara günleri protesto ederken, dünyanın üniversitelerinde milyonlarca öğrenciler yürüyüşler yaparak bu çığlıklara son verin diye haykırırken, Hristiyan, her dinden insanlar, öğrenciler, vicdan ve merhametlerinin sesiyle ateşi söndürmeye meydanlara koşarken, bizlerin yüreğini sızlatan, rahatsız eden üniversitelerimiz neredeler? Yoksa çocuk hakları, kadın hakları, insan hakları vs. hiç mi aklınıza gelmiyor? Gazze'deki insan mezarlığına dönen aç açık kardeşlerini beklerken, feryatlarına merhem olur diye beklerken neredesiniz?

Müslüman müslümanın kardeşi derken, kardeşin dini enkazların altında bir el beklerken, en çok da senin yokluğun, sessizliğin onu tekrar öldürüyor. İslam dünyası Allah'ın ipine sımsıkı sarılın derken, korkarım ipi de mi bıraktınız?

Dara düştüğünde elini uzatan, düşman daha saldırmadan hazırlığında atam Osmanlı müdahale ederdi. Dünyanın huzur, adalet ve koruma için büyüktü.

Osmanlı'nın torunları Millî Mücadele’de ve cumhuriyetle kurulurken hepsi Osmanlı'nın askeri, silahı, bütün kurumları aynı, yeni cumhuriyetimizin olmuştur. Kahramanları Osmanlı'nın en başarılı kahramanlık göstermiş, paşalar her dinlediğimizde milli duygularımız ayağa kalkar. Millî Mücadele'nin ilim adamı, yazarı İstiklal Marşı'mızı yazan Mehmet Akif Ersoy ile yüzlercesi vatanım demiş ya gazi ya şehit olmuşlardır. Osmanlı'nın bir zamanlar aynı toprağı olan Anadolu, Filistin, Gazze vesaire bizimle can olmuşlar, kardeş olmuşlar. Onlar her çağrıya Osmanlı çağırdıysa koşarak gitmiştir.

Bu Dünyada eşi görülmemiş soykırımda ilk beklediği Osmanlı’nın torunları diye yönünü Türkiye'ye çevirmiştir. Şehit oluşuna şükrederken kardeşlerini, Türkiye'yi gördüğünde zafere inancı tazelenmiştir.

Bütün dünyada meydanlarda, üniversitelerde insanlığını unutmamışlar, İslam’ın yürekleri harekete geçirdi. Mazlumların sabrı İslam'a akın akın yürürken, Türkiye'deki sendikalar, sivil toplum kuruluşlarını, üniversitelerimizin yavaşlığı. Emperyalistlerin zulmüne odun taşıyanlara cesaret vermektedir.