Haydi zenginler, pamuk eller cebe!
MAKALE
Paylaş
27.11.2025 12:57
238 okunma
Kadir Durgun

Amacım, kişiyi övmek değil, yapılan güzelliği, iyiliği yüceltmek, paylaşmak. Ortada güzel bir eser varsa, müessirini de bilmek gerek: Adı, Murat Ülker.

Murat Ülker, hayırsever bir aileden geliyor; iş adamı, Türkiye’nin vergi rekortmeni. Dünyanın sayılı zenginleri arasında. Diğer zenginlerden farklı bir profili var; iyi bir entelektüel. Düşünüyor, yazıyor, yönetiyor… iyi bir takım kurucusu, lider.

Bir süredir Murat Ülker’in blog yazılarını takip ediyorum. Yazılarının her biri emek mahsulü, dolu dolu. İstifade ediyorum. Dil, yönetim, kişisel gelişim, iş hayatı, teknoloji, inovasyon … alanlarında ufuk açıcı yazılar yazıyor. Değerlerimize bağlı, insani tarafı kuvvetli, olaylardaki gidişatı okuyabilen nitelikleri ön plana çıkıyor. Özellikle sosyal içerikli projelerde öncü ve destekleyici olduğunu eskiden beri duyuyorum, biliyorum.

Sahibi bulunduğu holding bünyesinde yeni bir eylem başlattığını onun sosyal medya mecralarından öğreniyorum: “Mutlu et, mutlu ol.” İngilizce slogan haline getirmişler: “Make happy, be happy.” Projenin uluslararası boyutta olduğunu anlıyorum.

Projeye inanmış bir ekibi var, liderliğini kendisi yapıyor. "Mutlu Et, Mutlu Ol" kampanyasının Yıldız Holding tarafından gerçekleştirilen bir sosyal sorumluluk projesi, amacının da insanların birbirine olan iyi niyetini ve destekleyici tutumlarını artırarak toplumsal mutluluğu güçlendirmek olduğunun tespitini yapıyorum.

Bu proje kapsamında bugüne kadar, insanların iyilik üzerine düşünmelerini teşvik eden çalışmalar yapıldığını, ihtiyaç sahiplerine maddi ve manevi destekler verildiğini, iyiliğin ve mutluluğun yaygınlaştırılması amacıyla çeşitli atölye çalışmalarının, eğitim programlarının gerçekleştirildiğini, gıda, su, toprak tasarrufuna yönelik kampanyaların düzenlendiğini öğreniyoruz.

Duygular bulaşıcıdır: İyilik yapan, iyilik bulur; mutlu yapan, mutlu olur. Tebessüm, sadakadır, demiş Peygamber’imiz. İşin hem psikolojik hem dini boyutu var. İnanmış kişi olmak, işte budur.

Zengin birine nasıl bu kadar zengin olabildiğini sormuşlar. “Ben Allah’la yarıştım. “Ben verdim, Allah da bana verdi, ben verdim o yine verdi, O beni geçti.” diye cevap vermiş.

İyilik yapmak, kişiye uzun soluklu mutluluk sağlar. Önce beyinde karar vermek lazım, “Ben iyilik yapacağım, iyi insan ve iyilerle beraber olacağım.” demek lazım. İyilik, kişiye kendini iyi hissettirir, stresi, kötümserliği azaltır veya yok eder. Vadideki yankı gibidir iyilik. Yalnızlıktan da kurtarır bizi. Kişinin kendine güvenini, saygısını artırır. Bir işe yaramanın övüncüyle mutlu, yeni güzel projelerin kahramanı yapar. Başlamasına neden olduğumuz bir iyiliğin devamlılığını görmek daha da bahtiyar eder bizi. Öldükten sonra da devam edecek sadakamızdır kalıcı iyilikler.

Bir gönle girmenin, bir muhtaca yardım etmenin ötesinde ne olabilir yaşamanın amacı? Namaz, oruç, zikir zaten bir hesaplaşma, gönle girme ritüeli değil mi? Bizi kötülüklerden alıkoymayan, iyiliğe yönlendirmeyen ibadetler yüzümüze vurulmayacak mı?

Boş bir sevda değildir insanları mutlu etmek. Kişinin nefsini ezmesi, kendini aşmasıdır. Düşmana karşı kazanılmış zafer, terfi edilmiş en yüksek rütbedir. Cömertliktir bu makamın adı. Bu yolculuğu hayırlısıyla bitirmek, sonuna kadar götürmek, herkese nasip olmaz. İyiliksever, cömert insanın ayrıcalıklı yeri vardır vicdanlarda, gönüllerde.

İyilik yapmak, bir bakıma zorunluluktur. Hem psikolojik hem sosyal hem ekonomik zorunluluktur. Zengin biri, yaptığı yardımlarla aslında kendini zengin edenlere karşı borcunu ödemiş olur. Onlar sayesinde zengin oldu o kişi. Bir kişi cimriyse aynı zamanda zalimdir, hırsızdır. Sermaye, emanettir; sermayesini dağıtan kişi, emaneti sahibine iade etmiş sayılır. Sosyal adalet, bu idraki gerektirir.

Cömertlik, toplum barışının anahtarıdır; bencillik ise toplumdaki huzurun zehridir. Karun isimli biri varmış bir zamanlar. Hazinelerinin anahtarlarını katar katar develer taşırmış. Karun, şimdi kötülüğün örneği olarak dilden dile dolaşıyor. Kaç kişi Karun rol modeliyle anılmak ister, cömertliğiyle bilinen Hz. Ebubekir varken?

Mutlu etmek ve mutlu olmak, sadece slogan olarak kalmamalı, bir görev olmalı. Mutlu edenler, görevini yapanlar, borcunu ödeyenler, ayrıcalıklı grupta yer alanlardır. “Bekara karı boşamak kolay” denir, olamayanı vermek de böyle. Varlıklı insanların cömert davranması daha zordur, bir imtihandır onlarınki. Duamız, “Allah, cömertlere daha çok versin.” olmalı.

Hiçbir bekçi, kendisine emanet edilen malın sahibi değildir; biz de zenginliğin sahibi değiliz. Servet emanettir. Emaneti sahibine vermek, kişiyi rahatlatır, mutlu eder. Zenginlerimizin cömertlik eğitimine ihtiyacı var. Onlar, toplumdaki gerilimi bertaraf eden akım koruyucularıdır, emniyet supaplarıdır.

Vererek mutlu eden, mutlu olanların, rol modellerin sayısını artırmalı, mevcutların kıymetini bilmeliyiz. Düşmanlığa değil, barışa ihtiyacımız var. Haydi zenginler, eller cebe!

Kadir Durgun

kadirdurgun1957@gmail.com

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Kadir Durgun
YAZARIN ÖZGEÇMİŞİ
Kadir DURGUN'un
Özgeçmişi
 
Bilecik 1958 doğumlu,
Yunus Emre İlk öğretmen Okulu 1976 mezunu,
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. (1981)
Sırasıyla, ilkokul, lise ve dershane öğretmenlikleri, dershane kuruculuğu yaptı.
Meslek tecrübesi 40 yıl.
1987 yılında Haydarpaşa Lisesi Edebiyat öğretmenliğinden ayrılarak İstanbul'da özel dershanelerde çalışmaya başladı, bu tarihten itibaren hem Türkçe öğretmenliği hem de birkaç dershanenin kuruculuğunu yaptı.
Öğretmenliğinin yanında değişik gazetelerde haftalık köşe yazıları da yazmaktadır. 
Kendi adına açtığı blog ve üç Youtube kanalı mevcuttur. Bu kanallarda eğitimle ilgili, günlük olaylardan genele uzanan yorumlar yapmakta ve Kadir Hoca Türkçe Kursu adlı diğer kanalda Üniversite hazırlık Türkçe dersleri vermektedir. 
Kocaeli-İzmit'te ikamet etmektedir.
Eğitimin bir akıl ve gönül işi olduğu inancıyla dünyadaki son gününe kadar eğitim hizmeti yapmayı düşünmekte, millete karşı ödenmesi gereken borcu olduğuna inandığı için sürekli çalışmakta ve üretmektedir. 
Üniversiteye hazırlık için bir Edebiyat kitabı vardır. 

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya