Gezi'nin ikinci ayağı için İmamoğlu senaryosu üzerinden şekillenen yeni bir "kalkışma" sürecine şahitlik ediyoruz.
İlk senaryodaki aktörlerin aksine daha örgütlü ve çalışılmış bindirme tabyalarının varlığını görüyoruz.
Gösterilerde sol marjinal grupların içine karışmış PKK'lı, FETÖ'cü etki ajanlarının sızdığı ve boy gösterdiğine dair bilgiler var.
Devletin güvenliğine dönük tehdit algısını itibarsız kılmak adına sokakları hareketlendirenlere emniyet güçlerimizin yerinde müdahalesi oldukça önemli.
5.Kol faaliyetlerinde görev alanların kitleleri sokağa taşımasında kuşkusuz siyasal desteğin önemi büyük.
Hırsızlığa ve teröre bulaşan herkesin hesabını bu devlet soracak elbette. İstihbarat örgütleri ile temas halinde olan siyasiler tek tek biliniyor ve hesap verecekler.
Kitleleri yalan bombardımanına tutan etki ajanları, terör örgütlerinin yerel yönetimlerde istihdam edilmesine göz yumanlar, devletin sırlarını ifşa ederek ajanlık yapanlar hukuk çerçevesinde elbette yargılanacaklar.
Devletimiz görünürde İmamoğlu adına hukuk talebi olanların aslında 5.Kol faaliyetiyle devletin güvenlik algısını bozmak isteyenlere mutlaka hesap soracaktır.
Büyük şehirlerde organize hareket eden tüm aktörlerin trol ordularını harekete geçiren siyonist aparatlar olduğu dikkate alınarak hareket edilmesi gerekiyor.
Bu amaca dönük olarak demokratik hak arayışı için sokaklara indirilen kitleleri provoke edecek girişimlerin takip edilmesi elzem olarak görülüyor.
Meselenin İmamoğlu olmadığını biliyoruz!
İkinci gezi kalkışmasının hedefi hükümeti istifa sürecine zorlayacak iç savaş ortamının eş zamanlı tesis edilmesidir.
Vesayet unsurlarının lojistik destek unsuru masonik yapıların sokakları hareketlendirmesinin bir karşılığı olacak...
Evet iç tahkimatı tesis etmek için ne kadar legal görünümlü illegal aktör varsa devletimiz kökünü kazıyıncaya kadar devam etmeli.
CHP nezdinde tesis edilen saldırı mevzisine dikkatle bakın.
CHP'yi ele geçirenlerin kim olduğunu anlamak istiyorsanız yarın ola ki İmamoğlu'nun gözaltı sonrası tutuklanması durumunda akabinde itirafçı olacaklara da dikkat etmekte fayda var.
Devletimiz bütün süreci en ince noktasına kadar takip eder, delillendirir ve gerektiğinde sürece balyozu indirir.
Bize düşen bu süreçte devletimizin yanında durmak ve akl-ı selim ile hareket etmektir.
Binnur Günay