İSTANBUL, 02.11.2024
TERÖRİST İSRAİL BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÜYELİĞİNDEN ÇIKARILMALIDIR!
BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA)’nın Filistin ve Gazze’deki faaliyetlerinin durdurulması tasarısı, terör devleti soykırımcı İsrail Meclisi tarafından onaylandı. Bu onaylama Filistin, BM ve Türkiye başta olmak üzere çeşitli ülkeler tarafından tepki ile karşılandı.
1 Mayıs 1950’den günümüze kadar faaliyette bulunan UNRWA, Filistinli mültecilere yönelik “doğrudan yardım ve çalışma programları”nı başarılı bir şekilde devam ettirmektedir.
İsrail Meclisi’nin, UNRWA’nın faaliyetlerine son verme yetkisi olmadığı halde böyle bir karar alabilmesi, “İsrail bu cesareti nereden alıyor?” sorusunu gündeme getirmektedir.
İsrail’in bu pervasızlığının sebebini anlayabilmek için, BM’nin almış olduğu ve İsrail’in uygulamadığı aşağıda özetini vereceğimiz bazı kararları hatırlamanın yeterli olacağı kanaatindeyiz.
BMGK’nın Filistin-İsrail sorununa yönelik aldığı ve fakat İsrail’in uygulamadığı 62 karar, barışa engel teşkil eden sorunlar açısından aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır:
1. Kudüs’ün statüsü sorunu: 127, 250, 251, 252, 267, 271, 298, 476, 478, 672, 1073
2. Mülteciler sorunu: 89, 93, 242, 237
3. Yerleşimciler sorunu: 446, 452, 465, 471, 904, 2334
4. Filistin Devleti’nin toprak bütünlüğü sorunu: 242, 252, 267, 271, 298, 476, 478, 681, 1397, 1515
Açıklamanın uzamaması için kararların sadece numaraları verilmektedir. İlgi duyanlar internet ortamından rahatlıkla metinlere ulaşabilirler.
BM ve BMGK tarafından alınmış olan bu kararların hiçbiri İsrail tarafından uygulanmamıştır. BM ve BMGK yok kabul edilmiştir. İsrail’in bu tavrına karşı BM, BMGK, UCM (Uluslararası Ceza Mahkemesi) ve İHM (İnsan Hakları Mahkemesi) İsrail’e karşı hiçbir şey yapmamıştır / yapamamıştır.
Soykırımcı İsrail, bugüne kadar hakkında alınan yukarıda belirtilen kararları uygulamayarak tüm dünyaya meydan okumuştur. En son Filistin'in tam üyeliğini destekleyen tasarıyı, yanında getirdiği kâğıt öğütücü makinesiyle parçalamakla başta BM olmak üzere, tüm uluslararası kurum ve kuruluşların gücünün kâğıt üzerinde kaldığını ispat etmiştir!
Soykırımcı İsrail yönetimi, bütün aksaklıklarına rağmen görevini yapmaya çalışan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’i “istenmeyen adam” ilan ederek ülkeye girişini yasakladığını duyurmuştur.
Gazze’de ve Lübnan’da BM’nin yerleşkelerine, okullarına ve hastanelerine sığınan çaresiz insanlara, BM personeline ve askerlerine saldırılar hala devam etmektedir.
Siyonist İsrail’in katil Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Yaov Gallant’ın savaş suçlarından dolayı sevk edildikleri Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), beş aydan beri kararını açıklayamıyor.
İşgalci terör devleti İsrail, 193 üyesi bulunan BM’nin hudutları belli olmayan tek devletidir. Her geçen gün çevresindeki devletlerin topraklarını sistematik bir şekilde işgal ederek sınırlarını genişletmektedir.
İşgalci İsrail, Gazze’de SOYKIRIM uygulamaktadır.
Soykırımın bütün şartları Gazze’de fazlasıyla gerçekleşmiştir. Bir milletin bütün fertleri düşman olarak ilan edilmiş; bebeklerinden, çocuklarına; gençlerinden yaşlılarına kadar silahsız, suçsuz insanlar öldürülmekte, sürgün edilmekte, yardımlar engellenerek insanlar aç bırakılmaktadır. Gazze’nin altyapısı, gıda kaynakları ve sağlık hizmetleri kasıtlı olarak hedef alınarak orada yaşayan insanların / Müslümanların hayatta kalmalarını imkânsız hale getirmekte ve göçe zorlamaktadır.
Gazze tam 18 yıldır karadan, havadan ve denizden abluka altında tutulmaktadır.
362 kilometre kare bir alanda yaşayan iki buçuk milyon insanın üzerine bir yılı aşkın bir zamandır devamlı roket ve bombalar atılmış 60 bine yakın insan şehit edilmiş, 100 binin üzerinde insan yaralanmış, büyük bir kısmı da sakat bırakılmıştır…
Sadece insanlar değil hayvanlar, bitkiler ve ağaçlar bile yok edilmiştir.
BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından hazırlanan rapora göre;
(7 Ekim 2023 sonrası İsrail’in saldırıları sonucunda) “Askerî harekât benzeri görülmemiş bir insanî, çevresel ve sosyal felakete yol açtı ve geri kalmış durumdaki Gazze'yi tam bir yıkıma sürükledi" demektedir.
Aynı rapora göre; Gazze’nin eski haline gelebilmesi için 350 yıl gerekmektedir.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA)’nın çalışmalarını, İşgalci İsrail’in yasaklaması üzerine BM konu ile ilgili bir rapor yayımladı.
31.10.2024 tarihinde Newyork’taki BM binasında raporla ilgili bir basın açıklaması yapan BM Özel Raportörü Franceska Albanese;
"İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında bulunmaya hiçbir hakkı yoktur. UAD, İsrail'in askeri varlığını koşulsuz ve mümkün olan en kısa sürede tamamen geri çekmesini, kolonileri kaldırmasını, işgal altındaki Filistin topraklarındaki doğal kaynakları ele geçirmeyi durdurmasını ve ayrıca tazminat ödemesi gerektiğini” ifade etti.
Albanese, bu raporun yayınlanmasının ardından işgal devleti Siyonist İsrail’in, BM’den çıkarılması çağrısında bulundu.
BM İç Tüzüğünün 6. Maddesine göre, bir ülkenin BM anlaşmasındaki ilkeleri ısrarla ihlal etmesi halinde BMGK’nın alacağı tavsiye kararının BM Genel Kurulu’nda da kabul edilmesiyle söz konusu ülke ihraç edilebilir. BMGK’ya sunulmadan Genel Kurul’a götürülerek kabulü halinde çıkarma işlemi de gerçekleştirilebilir.
UNRWA Çalışanlar Birliği Genel Başkan Yardımcısı Talel Al-Assar; “Bu karar, BM Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi tarafından temsil edilen uluslararası meşruiyete açık bir meydan okuma olarak değerlendirilmektedir. İsrail uluslararası hukukun üstünde olmamalı ve böyle bir karar üzerine derhal hesap vermelidir.” dedi.
İşgalci İsrail, BM Genel Kurul üyeliğinden çıkarılmalıdır.
Gazze’deki durumu daha da kötüleştirmek ve özellikle Gazze’nin kuzeyini tamamen insanlardan arındırmak için İsrail, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA)’nın çalışmalarını hedef almıştır.
Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız, Gazze’nin durumuna ve İsrail’in işlediği savaş suçlarına dikkat çekerek, bu ülkeye silah sevkiyatının durdurulması gerektiğini savunan bir grup ülke ile Türkiye, “Ortak Mektup” girişimi başlatmıştır.
Soykırım, savaş suçları, yasak olan bombaların kullanılması, insan hakları ihlalleri ve BM’de alınan kararların uygulanmaması vb. sebeplerden dolayı İsrail’in BM’den atılmasını sağlamak için Türkiye öncülük yapmalıdır.
Tüm İslâm alemi işgalci Siyonist İsrail’in bu tavrına çok açık ve sert bir tepki koymalıdır. Ayrıca tüm mazlum milletlerin ve ülkelerin benzer bir tavır ortaya koyması için çok yönlü, çok boyutlu bir girişim zinciri başlatılmalıdır.
Bu amaçla İsrail’in tüm uluslararası;
* Kurum ve kuruluşlardan,
* Ticarî ve askerî anlaşmalardan,
* Kültürel ve eğitim faaliyetlerinden,
* Sağlık sistemlerinden,
* Ekonomik ilişkilerden ve yapılardan yalnızlaştırılıp cezalandırılmalıdır.
Mevcut küresel sistem kokuşmuş, yozlaşmış ve tıkanmıştır; uzun süredir yaptığımız faaliyetler, çalışmalar, yazışmalar vs. girişimlerle ortaya koyduğumuz bu gerçek, Gazze’de yaşanan vahşet dolayısıyla gün yüzüne çıkmış, mevcut küresel yapının zalimlere / fesatlara / ifsat edicilere hizmet etmekten başka bir fonksiyonu olmadığı teyit edilmiştir.
Türkiye, hak ve adalet merkezli adil bir dünya inşa edilmesi için girişimde bulunmalıdır. Türkiye bu işin öncülüğünü yapmalıdır / yapmak mecburiyetindedir.
Gelecek nesillerin bizlerden davacı olmamaları için, zalime haddini bildirecek, mazlumun yanında olacak adil yeni bir dünyanın / sistemin kurulması için çalışmak bugün için hayati öneme haizdir.
Bu sorumluluk geçmişe sadakat, geleceğe borcumuzdur.
Henüz vakit varken…Yarın çok geç olabilir.
UMRAN KÜLTÜR VE MEDENİYET HAREKETİ