Beden ve ruh olarak iki farklı yapıdan (halk ve hulk) oluşan insanın her iki yapısının da ihtiyaçları değişiktir. Beden yapısının her nefes havaya, gerektikçe her daim suya ve gıdaya ihtiyacı olduğu gibi; ruhumuzun da her nefes İMANA ve belli zamanlarda İBADETE ihtiyacı vardır. CAN dediğimiz enerji ile yaşayan insanın bedeni ihtiyaçlarının temin etmesi gerektiği gibi; AKIL denilen manevi gücü ile de ruhi dengesini sağlayacak olan insanın, manevi ihtiyacı olan İMAN nefesini ve İBADET gıdasını da temin etmesi gerekir. Bir başka deyişle; nefes ve gıda bedenimizin, iman ve ibadet de ruhumuzun gıdasıdır.
Bedenin ihtiyaçları olan havada, suda ve gıdalarda kirlenme ve bozulma. vücut sağlığımızı doğrudan etkilediği gibi; ruhumuzun ihtiyacı olan iman ve ibadetlerimizdeki kirlenme ve bozukluklar da, doğrudan ruh sağlığımızı etkiler. Bunun için insan; soluklandığı havada, beslendiği gıdada temizliğe dikkat ettiği gibi; imânında hurafelerden arınmış temizliğe (HANİFLİK) ve ibadetlerinde İHLAS'a dikkat etmelidir.
İnsanın beden sağlığı için uyması gereken bir takım TIBBİ DİSİPLİNLER / Sağlık Kuralları olduğu gibi; ruh sağlığı için de imanını kuvvetlendirecek bir takım İBADET DİSİPLİNLERİ vardır. Peygamber Efendimizin hadis-i şerifinde, "İslamın üzerine kurulduğu beş temel esas" olarak açıkladığı bu İBADET (Allah'a kulluk) görevlerimiz; "Başta kelime-i şehadet, namaz, oruç, zekat ve hac" (Buhari, Müslim .. ) olmak üzere İslam'ın "BEŞ ŞARTI" kabul ettiğimiz görevlerimizdir.
Bu kulluk görevlerimiz hakkında bilmemiz gereken bir önemli husus daha vardır : Açıklanan bu temel esaslar, Allah'a karşı yerine getirmemiz gereken kulluk görevlerimizdir. Bunlardan başka dinimizde ayrıca, "kendi nefsimize /canımıza, âile fetlerimize, içinde yaşadığımız topluma ve tabiata hatta tüm insanlığa karşı görevlerimiz vardır. "Hukuk'ul İbad / Kul Hakları" denilen bu görevler, Kur'an ve sünnette ayrıntıları ile açıklanmıştır.
Bunları geçerek müslümanlığı sadece "beş temel esastan" ibaret saymak, "eksik ve yanlış" bir anlayıştır. Bu beş temel esaslar, hadiste buyurulduğu gibi TEMELDİR. Unutmayalım ki bina temeden ibaret değildir; daha onun üzerine İNŞA edilmesi gereken NİCE ve İNCE işler vardır. Beş esası yaptık, temeli attık deyip çekilmayelim, üzerine de kulluğumuzu kuralım! Esas İHTİŞAMI o zaman göstermiş olacağız.
İşte Ramazanda tutacağımız ORUÇ bu yapıda kulluğumuzun kapısıdır. Peygamber Efendimiz hadis-i şeriflerinde, "Dünyada iken bu kapıyı sağlam tutanların, sekiz kapılı cennete REYYAN (oruç susuzluğuna kananlar) adı verilen ÖZEL KAPIDAN kabul edileceklerini" müjdelemektedir. (Buhari, Müslim, Tirmizi)
HEPİMİZE MÜBAREK OLSUN !
Kemal CENGİZ
Emekli Müftü