
Bir dönem Yozgat’ta baro başkanlığı da yapan Başer; “Aslen Yozgat Çalatlılıyım. 18 yıl Yozgat’ta çalıştım. 32 yıldır da Ankara’da yaşıyorum. STK çalışmaları içerisinde yer aldım. 32 yıl önce kurulmuş olan Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı’nın 10 yıldır Genel Başkanlığını yapıyorum” dedi.
AMACIMIZ HAYIRLI HİZMET
Vakfın faaliyetleri hakkında bilgi veren Başer, “Niyetimiz, amacımız ülkemizin geleceğine rehberlik edecek her alanda önderlik edecek insan, genç yetişmesine katkı sunmak. Bizim temel kültürel değerlerimizi, manevi değerlerimizi, bilimsel ve evrensel değerler ile birlikte özümsemiş, devlete, millete yararlı gençlerin yetişmesi adına 32 yıldır bu çalışmayı yapıyoruz. Hatta daha uzun bir süredir 55 yılı aşkın bir süredir bu çalışmanın içinde olmaya gayret ettik. Olmaya da devam ediyoruz.
Hayırlı hizmetler yapma amacındayız. Bilimsel ve akademik çalışmalarımız var. 100 kişi civarında alanından gelen uzman ve akademik kariyerli insanlarımızla Türkiye’nin geleceği ile ilgili sorunlar ve çözüm önerilerini de ortaya koyduğumuz proje çalışmalarımız var.
Eğitim, kültür, aile, dil, yargı, ekonomi, tarım ve su politikası gibi birçok konuda üretilen projeler bütün devlet birimlerine, siyasi farklılık gözetmeksizin bütün siyasi gruplara raporlarımızı sunuyoruz ve kamuoyu ile paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.
Başer, şu an gençlik ve medya konularında da hazırlık çalışmaları olduğunu da belirterek, “Vakıf olarak bilimsel anlamda bundan sonraki çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
MEDENİYET MESELESİ
Vakfın bir medeniyet hareketi olduğunu, medeniyetimizin yeniden inşası konusunda proje çalışması yürüttüklerini anlatan Başer, “Anadolu vakfı olarak şunu gördük. Gençlik ve öğrencilik yıllarımızın başından itibaren gençlik hareketlerinin içinde olduk. Sivil toplum Kuruluşlarının çerisinde yer aldık. Siyasi partilerde görev aldık. Ancak Şunu tespit ettik. Türkiye’de iktidar değişimlerinin eğitim, kültür, ekonomi, sanayileşme, teknoloji, bilimsel çalışmalar gibi temel meselelerde köklü bir çözüm üretemediklerini -genel konuşuyorum- bu temel sorunların hala devem ettiği bir gerçek. Bunun bir Medeniyet inşa sorunu olduğunu biliyoruz. Bu nedenle çalışmalarımızı kimsenin arka bahçesi olmadan, kimsenin zülfüyârına dokunur gibi bir endişe taşımadan Medeniyet perspektifli bir çalışma ortaya koymak gerektiği üzerinde çalışırken, batı düşünürlerinin ürettiği batı medeniyetinin küresel hegomonyası karşısında bu sorunların çözümünün bir medeniyet meselesi olduğunu anlamak gerektiğini gördük.
Yani biz bu dönemde edindiğimiz tecrübe ile mesela Osmanlı’nın yıkılışını basit bir devlet veya imparatorluğun yıkılışı olarak görmeyiz. Osmanlının yıkılışı ile bu coğrafyada 40’a yakın devlet kuruldu. Ama hiç biri diğeri ile dost değil, birbiri ile ittifak yapamıyor. Bunun temel sebebi Osmanlı’nın parçalanışı ile sadece sınırlar bölünmemiş, araya fitne duvarları örülerek, gönül dünyamızdaki manevi başkentin kaybedilişidir. O bizim için eksendi.
Medeniyet demek belli bir eksen etrafında hayatımızın yeniden düzenlenmesidir. Bizim bilimsel manada Bilgi ile Aklı ve Kalbi birleştirmemiz lazım. Olaylara ve tarihe bütüncül bakan, ağacı göreceğiz ama ormanı da göreceğiz. Dinamik tahlil edeceğiz.
Araştırma ve sorgulama yapacağız, metodik eleştiri yapacağız. Üreten ve bilimsel anlayışı sahip kılan bir nesle ihtiyacımız var. Bunun neticesinde doğan şey ise bütün insanların hür kılındığı, teminat altına alındığı bir hukuk ve adaletin, iyiliğin, merhametin var olduğu, ötekileştirmenin olmadığı, kardeşliğin, barışın egemen olduğu bir yönetim anlayışın toplumumuza yerleşmesi çabasını yürüttükleri” ifadelerini kullandı.
Programda “Aliya” Projesinden de söz eden Başer, bu proje bizim için oldukça çok önemlidir. Çünkü bize en yakın tarih diliminde Doğu ve Batı medeniyetleri arasında İslâm medeniyetini çok iyi analiz eden, Bosna’nın kurucu lideri olarak; O’nun ortaya koyduğu fikir ve mücadelesi medeniyet inşa temellidir. Bu bakımdan, çağımızda küresel anlamda Yenidünya düzenini oluşturma çabaları karşısında, insanlığa bizim de yeni bir medeniyet anlayışı sunma anlamında Medeniyetimizin Yenide inşası projesini çalışırken, bu projeyi önemsiyor ve ısrarla üzerinde durmak istiyoruz dedi.
Anadolu vakfı çalışmaları ve Anadolu Ay Yayınlar hakkında da geniş açıklamalarda bulunan Başer, bu yayınların birinci aşamasının var olan medeniyetimizin temel kaynaklarının hatırlanmasından başlayarak, medeniyetimizin çağımız şartlarına uygun inşasını gerçekleştirecek Ekonomi, kültür, bilim, sanat, edebiyat ve benzeri hayatın her alanında temel eserlere yer verdiklerini açıkladı.
Yozgat dernekleri ve vakıfları ile ilgili de çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi. Bizden daha fazla olarak Yozgat STK başkanlarının çalışmasını önemsiyoruz; Yozgat’ın gelişmesi ve kalkınması için sivil toplum kuruluşlarının daha etkin çalışmasını bekliyor ve arzuluyoruz dedi.